Sayfa İçeriği: Muhammed İkbal Sözleri, Muhammed İkbal Sözleri ve Alıntıları, Muhammed İkbal Sözleri Özlü, Muhammed İkbal Sözleri Kısa, Muhammed İkbal Sözleri Facebook, Muhammed İkbal Şiirleri, Muhammed İkbal Aşk Sözleri, Muhammed İkbal Atatürk Sözleri
İslam alimi, filozof, şair ve aynı zamanda da politikacı olan Muhammed İkbal'in birbirinden hoş Sözlerini sizlere sunduk. Sosyal medya hesaplarınızın hepsinden Muhammed İkbal Şiirlerini paylaşabilirsiniz.
Editörün Seçimi: Harekette birlik olmazsa, fikirde birlik faydasızdır. (Muhammed İkbal)
Gizli derdimden yüzüm safran rengi bağladı. Erguvan rengi gözümden kan akıyor. Söz boğazımda düğümlendi artık söyleyemiyorum. Sen benim halimi zaten bilirsin, söylemeye ne hacet.
Visal sevgiyi öldürür.
Namaz, mekanik hayattan hürriyete kaçıştır. / Muhammed İkbal
Nefsine söz geçiremeyen insan başkasına kul olur. / Muhammed İkbal
Ahmağa yüz, aptala söz vermeye gelmez.
Yalnız Hak korkusu imanın unvanıdır. Hak'tan gayrı olan varlıktan korkmak gizli bir şirkten başka bir şey değildir.
Devletler şairlerin kalbinde doğar, politikacıların ellerinde büyür ve ölürler.
Aynı gökte uçarlar, lakin karganın dünyası başka, şahininki başkadır.
Benliğinizi altın gümüş karşılığında satma,
Kıvılcım karşılığında alev vermezler.
‘’Uykuyu hafif ölüm, ölümü de ağır uyku bil.”
İnsana sığabilene kainat, kainata sığamayana insan denir.
Ey gönül! Sen de sus artık
Derdini kucağına alıp uyu artık.
Hakikat şudur ki,
bütün bilgi arayışı özü itibariyle bir tür duadır.
Sen öyle bir çağda yaşıyorsun ki,
Beden bitmiş, ruh farkında değil ki!
Müslümanlardan kaçıp, Müslümanlığa sığın!
Zira bu müslümanlar, türlü kâfirlikleri reva görmektedirler.
Allah'tan gayrısını bir an önce kalbinden sil.
Gizli derdi olmayan insanın teni vardır ama canı yoktur. Eğer can istiyorsan sonsuz bir aşk ve hummalı bir çırpınış iste!
Ey gönül, ey gönül, onun diyarına yönelmiş gidiyorsun; beni yalnız bırakıyorsun. Ey gönül, ey gönül; her an yeni yeni arzular yaratıyorsun; ey gönül, ey gönül, senin hiç başka işin yok mu?
Bu felek ancak alçakları, sefilleri, devlet ve ikbale eriştirdiği için cevher sahibi insanlara yazık oluyor.
Hazret-i Ebu Bekir ve Hazret-i Ömer’in şevket ve adalet devirlerini ihya et. Ovadaki lale üzerinden bir bahar rüzgarı gibi geç.
Sen yırtıcı şahinsin kafes ile sakin arkadaş olma! Davran aç kanadını ta ufuklara süzül. / Muhammed İkbal
İnci deniz dibinde; çerçop çıkmış sahile. / Muhammed İkbal
Aynı gökte uçarlar, lakin karganın dünyası başka, şahininki başkadır. / Muhammed İkbal
Kaderin manasını anlamamışsın, ne egoyu, ne de Allah'ı görmemişsin. / Muhammed İkbal
İnci deniz dibinde; Çerçöp çıkmış sahile.
Sen yırtıcı şahinsin kafes ile sakın arkadaş olma! Davran aç kanadını ta ufuklara süzül.
Mevlânâ, aşkın rehberidir; sözleri susuzlara çeşme, vücudu vecd-ü heyecandır.
Harekette birlik olmazsa, fikirde birlik faydasızdır.
Ey sen çocuk! Şahsiyetini terbiye et; Müslümansan eğer,kibri terk et, Kızıl rengi kanı,nesebi soyu Arapsan eğer Arap'lığı terk et
Eğri yürüyorsa yıldızlar, sema senin mi yoksa benim mi? dünya tasası neyime? dünya senin mi yoksa benim mi? aşk hengâmelerinden eser yoksa mekânsızlığında hata kimin Allah'ım ! ora senin mi yoksa benim mi? ezel sabahı inkâra nasıl cüret etti o iblis? ben nereden bileyim. o sırdaşi senin mi yoksa benim mi? Muhammet senin, Cebrail senin, Kuran da senin ama o tatlı sözler kimin tercümanı? senin mi yoksa benim mi?
Şahin ölü sülün avlamaz.
Rûmî’yi takip ediniz, o nereye giderse siz de gidiniz ve bir müddet başkalıkları terkediniz.
Uykuyu hafif bir ölüm, ölümü de ağır bir uyku bil.
Visal sevgiyi öldürür.
Hâşâ ben ölümden korkmuyorum. Çünkü ben Müslümanım. Her Müslümana yakışan da ölümü tebessümle karşılamaktır. Hakikaten ölüm ebedîyet âlemine açılan ilk perdedir. Son Sözleri.
Sen ki Allah’ın bak diye hitab ettiği varlıksın. Niçin bu yoldan körler gibi yürüyüp geçiyorsun? Bahar rüzgârı gibi güllerin üzerinden geçip gitme, gülistanın mânâsına dal.
Hiçbir köpek görmedim ki, başka bir köpeğin karşısında baş eğsin.
İlim, apaçık bir sualdir. Aşk ise gizli bir cevaba benzer.
Kadeh olmadan şarap içilmez, amma bil ki insanı sarhoş eden şaraptır kadeh değil.
Gece ile gündüz zinciri, hadiselerin görünüş tablosudur,
Gece ile gündüz zinciri, hayat ile ölümün aslıdır.
Soruyorsun, göğsün içindeki gönül ne demek
Soruna yanıtım şudur:
Gönül aklın tutuşmasıdır ve acı çeken yürek
Bunlarsız o sadece çamurdur.
İslam'da dua ( namaz ) , egonun mekaniklikten özgürlüğe kaçışıdır.
Aynı gökte uçarlar, lakin karganın dünyası başka, kartalın dünyası başkadır.
Kur'ân âyetleri ile senin alâkan "Ya-sin" okutup rahat ölmekten ibaret.
Ey Müslüman, sen Kur'an yolundan gitmelisin ki, Allah sana çalışma kudreti ve ibdâ hassası ihsan etsin.
...sizin nefsinizde o yevmü'n-nuşûr ( kıyamet ) harareti yok.
İlim, apaçık bir sualdir. Aşk ise gizli bir cevaba benzer.
Zayıflar kendilerini Tanrı'nın varlığında kaybederler,
Güçlüler ise kendi varlıklarında O'nu keşfederler.
Mücadele tutkusundan yoksun bir hayat ölümdür.
Mistik haller düşünmeden ziyade hissetmektir.
Aşık mısın? Mekândan mekânsızlığa yürü
Kendine haram kıl şu korktuğun ölümü
Ey mezar içinde ölü gibi yatan sen
Dirilmek mümkün Sûr borusu ötmeden!
Nice insanlar vardır ki, işleri güçleri şeytanlıktır. Nice şeytanlar vardır ki, İdris Peygamber gibidirler.
Gönlümün aydınlığı içimin yanışındandır. Gözümün cihanı görmesi kanlı gözyaşı döktüğümdendir. Aşka delilik diyen insan, hayatın sırrına daha da yabancı olsun!
Bu gönül bahçesinde koku gibi perişan ve avareyim. Bilmiyorum; ne istiyorum, ne arıyorum. Bir insanın istediği ya olur ya olmaz. Beni arzunun olması da öldürür, olmaması da.
Ey sabah yıldızı, çok çabuk geçip gittin. Yaksa bizim gaflet uykumuzdan usandığın için mi böyle yaptın? Ben gaflet içinde yolumu kaybetmiş bir insanım. Sen ise uyanık geldin, uyanık gittin.
Eğer hakikati aramak uğruna kendini feda etmiş bir canın yoksa benim bahçemde dolaşma; ziyan edersin. Ben sana gülün damarı içinde ne var onu gösteririm. Yoksa benim baharım, renk ve koku tılsımı değildir.
Ya Rabbi, şu cihanda ne güzel bir kaynaşma, bir hengame var; Herkesi ayrı bir kadehten sarhoş etmişsin. Bakışlar birbirine uyuşuyor ama gönlü gönle, canı cana yabancı yaratmışsın!
Ben, baştan ayağa gizli bir manayım. Laf ebelerinin bakışına tahammülüm yoktur. Ne ihtiyarım elimdedir denebilir, ne de değildir denebilir. Zira ben yaşayan bir toprağım. Değişip duruyorum.
Can sazını terennüm ettiren senin mızrabındır. Bu nasıl oluyor, sen hem canın içindesin, hem dışında? Ben bir kandilim, seninle yanarım, sensiz kalınca sönerim. Ey benim hikmetinden sual olunmaz Rabbim, sen bensiz ne alemdesin?
Gönlüm, ey gönlüm, ey gönlüm; benim denizim; benim gemim, benim sahilim! Toprağıma çiğ tanesi gibi mi düştün, yoksa gonca gibi toprağımdan mı yetiştin?
Korkmayan bir gönül için aslan, dağ keçisi oluverir. Korkak bir gönül karşısında da ceylan, bir kaplan kesilir. Eğer korkmazsan deniz önünde bir ova gibi tehlikesiz, dümdüz uzanıp gider. Korkarsan, her dalgasında bir timsah var zannedersin…
İnsana sığabilene kainat,kainata sığamayana insan derim. / Muhammed İkbal
Nereli olduğumu soruyorsun bana
Ben, ömrümce kendi içine kıvrılan adam;
Başıboş bir dalgayım ki okyanusta
Yokum, kendime kıvrılmasam.
