Sayfa İçeriği: Henry Miller Sözleri, Henry Miller Sözleri Kısa, Özlü Henry Miller Sözleri, Henry Miller Sözleri 2019, Henry Miller Sözleri Uykusuzluk, Henry Miller Aşk Sözleri, Henry Miller Sözleri Etkileyici
Kendine özgü bir türü olan; roman, otobiyografi ve felsefe türlerini harmanlayıp bir çok esere imza atmış olan Henry Miller Sözlerini hazır ettik. Sosyal medya hesaplarınızdan Özlü Henry Miller Sözlerini paylaşabilirsiniz.
Editörün Seçimi: Sevgi hakkı yadsınmış olan her insan sakatlanmış, varlığının kökleri baltalanmış demektir. (Henry Miller)
Kadınlar ile ilgili yapılabilecek üç şey vardır; onu sevebilir, onun için acı çekebilir ya da onu edebiyata çevirebilirsin .
Zamanın dışında doğmuş insanlar vardır. Ülke, gelenek, kast dışı doğmuş insanlar vardır. Tam anlamıyla yalnız değiller, ama sürgünler, gönüllü sürgünler. Her zaman romantik de değillerdir; yalnızca ait olmazlar hiçbir yere demek istiyorum.
Bazı önemli olayları talihe, rastlantıya bağlar, onları yaşamımızda birer dönüm noktası olarak görürüz; oysa biz kendimizi bu olaylara hazırlamış olmasak bu tür rastlantılar hiçbir zaman ortaya çıkmaz.
Almaya hiçbir zaman doyamayacağımız şey sevgidir. Asla yeteri kadar veremediğimiz şey de sevgidir. / Henry Miller
Eğer zaferden de yenilgiden de vazgeçersen geceleri rahat uyuyabilirsin. / Henry Miller
Uyuşukluk her şeyden daha müstehcendir.
"Kadınlar ile ilgili yapılabilecek üç şey vardır; onu sevebilir, onun için acı çekebilir ya da onu edebiyata çevirebilirsin."
Umutsuz bir aşk çökmüşse gönlüne sabahı üçünde, özellikle onun orada, yerinde olmadığı kuşkusuna kapıldığında telefon etmeyi gururuna yediremiyorsan, ister istemez içe dönüp kendinle baş başa kalırsın; o anda akrep gibi sokarsın kendini ya da hiçbir zaman postalamayacağın mektuplar yazarsın ona, ya da odanda volta atarsın, hem küfür hem dua edersin, sarhoş olursun, ya da kendini öldürecekmiş gibi davranırsın.
Dostoyevski okumaya başladığım o ilk gece, hayatımın en önemli olaylarından biriydi, ilk aşkımdan bile daha önemli.
Beni bulmuş olsaydın arıyor da olmazdın.
En kötü halimizle bile umut doluyuz biz.
Erkek sevdiği kızı bir daha göremeyecekse bile, onu düşünecek, düşünde konuşacak onunla, onu sevecek, uzaktan sevecek, her zaman, ölene dek sevecek. Tersini kimse söyleyemez bunun. Kimse, hiç kimse.
... ben kendimle yaşamayı öğrendim. Ve bunu da seviyorum.
Belki de aşık olduğumu sanıyordum yalnızca. Belki de yalnızca açtım, yalnızlık çekiyordum; herhangi birinin oyuncak bir tabancayla vurabileceği bir hedeftim.
Her insan gibi, ben de kendimin düşmanıyım. Ancak, başkalarından beni ayıran nokta, aynı zamanda kendi kendimin kurtarıcısı olduğumu bilmemdir.
Yedinci günde Tanrı işi bıraktı ve her şeyin iyi olduğunu gördü. Bunu piponuza koyun ve için!
Kundaktayken bile filozofmuşum. Hayata karşıydım, ilke olarak. Hangi ilke mi? Beyhudelik ilkesi.
Zira tek bir büyük macera var, o da insanın iç yolculuğu ve o söz konusu olduğunda zamanın, mekanın, hatta icraatların önemi yoktur.
Birkaç ay sonra Sunset Placede oturmuş insanları iblis gibi bir yandan işe alıyor bir yandan kovuyordum. Mezbahadan farkı yoktu,Tanrı şahidimdir.
Ayrıca fevkalade zeki. Bir tilkinin kurnazlığıyla bir çakalın acımasızlığı vardı onda.
Her insan gibi ben de kendimin düşmanıyım. Ancak başkalarından beni ayıran nokta, aynı zamanda kendi kendimin kurtarıcısı olduğumu bilmemdir.
Ayda hayat olsaydı bundan daha mükemmel, daha kederli bir kanıt bulunabilir miydi?
Hatta hayal gücünün kendisinden bile öteydi çünkü belirsizlik söz konusu değildi, düşün ve düşleyenin bizzat at sırtında olduğu keskin ve ölümüne soyutlanmış şeyin kendisi idi sadece.
Yıldızların ışığından, bir sihirbazın düşünebileceğinden bile daha hızlı hareket ediyoruz. Her saniye bir zaman evreni. Her zaman evreni hız kozmogonisinde bir gıdım uyku.
Keşfettiğim bu sonsuz ışık tohumundan başka seçeneğim yok. Uç, ey yırtıcı kuş, evrenin sınırlarına uç! İşte yarattığım iğrenç boşluk !!!
Hangi yola girdiğim bu yüzden önemli değil. Fakat müzik çok önemli. Müzik beyin epifizini güçlendirir. Müzik Bach ya da Beethoven değildir, müzik ruhun konserve açacağıdır. İnsanı müthiş dinginleştirir ve varlığının bir çatısı olduğunu idrak etmesini sağlar.
Güzel bir kızın dudaklarını hararetle öpen bir kimse,kızın diş fırçasını kullanmaktan tiksinti duyar;oysa kendini hiç iğrendirmeyen kendi ağzının genç kızınkinden daha iç açıcı olduğunu sanmasının yeri yoktur
Erkek çocuğun erkeklerce eğitilmesi(antik dünyada kölelerce),homoseksüelliği destekler görünüyor.
Cinsel ilişkide, başkasına acı vermekten şehvet duyan, cinsel ilişkiden doğma acıdan şehvet duyandır.
Cinsel süreçlerle elde edilmiş her gerilimde zevk vardır.
Çok erkeğin cinselliği, bir saldırı, bir ezme eğilimi taşır. Bunun biyolojik anlamı, cinsel nesnenin direncini, onu iknadan başka yolla kırmaktır. O halde sadistlik, cinsel itkinin bağımsızlaşmış, abartılmış, kaydırılma yoluyla ön plana geçmiş saldırgan bir öğesidir.
Bağırıyorum fakat bütün dünyaya fısıltı gibi geliyor.
Bir mucizenin olması için sürekli dua ettim ama,
bir mucize yaratmak için çaba göstermedim.
İnsanlar başka yerlerde insanların işkence görmelerini ve katledişlerini rahat koltuklarda ellerini kenetleyip izledikleri sürece uygarlık boş bir farstan, katledilmiş ceset denizinin üzerine asılı sözlerden oluşmuş bir seraptan öteye gidemeyecek. / Henry Miller
Sanırım benim en büyük derdim, hiçler arasında bir hiç olduğumu kendime yedirememek. / Henry Miller
Beynindeki kurtIarı def edemiyorsan karanIıkta vaIs yapmayı dene. / Henry Miller
Padokta çalışan adam için, ki işi bok süpürmektir, atların var olmadığı bir dünya olasılığından daha dehşet verici bir şey yoktur. Ona sıcak bok parçaları süpürerek yaşamanın insanca olmadığını söylemek budalalıktan başka bir şey değildir.geçimini onunla sağlıyorsa, mutluluğu ona bağlıysa, boku bile sevmeyi öğrenir insan. / Henry Miller
Bu dünya hakkında bütün düşündüklerini söyleme cesaretini gösterecek kişi ayağını basacak yarım metre kare toprak bulamayacaktır. / Henry Miller
Her gün elinden gelenin en iyisini, sanat için değil, ülken için değil, ailen için değil, kendin için bile değil, yapılacak tek şey olduğu için yaptığın bir hayat biçimi.hayat olmaktır, bu da yapma ve yapmama seçeneğini içerir.sanat, yapmaktır. / Henry Miller
Padokta çalışan adam için, ki işi bok süpürmektir, atların var olmadığı bir dünya olasılığından daha dehşet verici bir şey yoktur.Ona sıcak bok parçaları süpürerek yaşamanın insanca olmadığını söylemek budalalıktan başka bir şey değildir.Geçimini onunla sağlıyorsa, mutluluğu ona bağlıysa, boku bile sevmeyi öğrenir insan.
Zaman zaman patlayan, yaralayan, fışkıran, içimizden iniltiler yaşlar ve beddualar koparan sayfalar okuyorsak, bilin ki bu sayfalar sırtı duvara dayanmış, tek savunması sözcükler olan bir adam tarafından yazılmıştır.
Aşk kapısız ve penceresiz bir hapishane olabilir; insan girip çıkmakta serbesttir ama hangi beklenti uğruna? Şafakla özgürlük de gelebilir, dehşet de. İnsanın sırtında deli gömleği varsa aklın bir yararı olmaz. İşte böyle; böyleydi, böyle olmayı sürdürecek
Aşk. Yalnızca aşk. Hoş bir ölüm şekli.
Zaten yaşam uzun süren bir mucizedir. Mucize arayışına ancak delicesine âşık olduğunda girersin.
Çiçekçinin önünden geçerken, bir demet menekşe olsam mı acaba diye soruyordum kendi kendime.
Anlar, yerler ve bazen bakışlar yaşam boyunca insan yüzünün yalnızca bir, ya da iki kez kaydettiği unutulmaz ifadeler.
Onun varlığıyla dolduğum an, hüzün dolu bir dinginlik her yanımı sarıyordu.
Bugün makine çağının en son ürünü olan robotlar var dünyamızda. İnsan, denetimi altına alamadığı bir makinenin bir dişlisi haline gelmiştir.
İnsan edimdir, oyuncu değildir.
Ama kör inançtan, putperestlikten, korku, ya da suçtan yakasını kurtarabilmiş bir insanı ne gördük, ne de duyduk. Kimi bazı konularda özgür, kimi başka, Arthur'un zamanında bile- evet, o görkemli dönemde bile özgür olarak çıkamadı ortaya.
O ürkünç patlamalarından dolayı insanoğlunu suçlamayın! Yaşam gücünü suçlayın!
O güne kadar yaptığım, piyano çalmak değil, piyanoyla oynamaktı. İlk defa Dostoyevski okuduğumda da aynı şeyi hissetmiştim. Daha önce okuduğum şeylerin hepsini bir kalemde silivermişti.
Hepimiz katiliz bir anlamda. Tüm yaşam biçimimiz karşılıklı soykırım üzerine kuruludur. Dünya dünya olalı hiç böylesine güven gereksinimi içinde olmadığı gibi, yaşamımız da hiç bu kadar güvenden, güvenceden yoksun olmamıştır.
"Ben özgür bir adamım -ve özgürlüğüme ihtiyacım var. Yalnız kalmaya ihtiyacım var. Yalnız kalıp utancımı ve umutsuzluğumu sorgulamaya ihtiyacım var. Güneş ışığına ve kaldırım taşlarına yanımda kimse olmaksızın ihtiyacım var; konuşmaksızın, kendimle yüz yüzeyken yüreğimin müziği bana eşlik etsin yeter. Ne istiyorsunuz benden ? Söyleyecek bir şeyim olduğu zaman yazıp yayımlatıyorum zaten. Verecek bir şeyim olduğunda veriyorum. Gözetleme merakınızdan iğreniyorum ! Övgüleriniz beni aşağılıyor. Çayınız beni zehirliyor! Kimseye borcum yok. Sadece Tanrı'ya karşı sorumluyum ben -varsa şayet"
Önümüzdeki birkaç yıl içinde olacaklar yani beni hiç şaşırtmayacak.
Bugün tüm insanlar evlerinden kaçırılmakta ya da vurulmaktadır. Bu olaylar karşısında dünyamız acizdir. Bugün milyonlarca insanın çektiği acı, yanan bir hayvanat bahçesinden daha az üzüyor, daha az etkiliyor bizleri. Korkudan dünyamızın ayağı tutulmuş
Uzun vadeli hesaplar içindeki adam, Tanrılaşmış olan robot iş başında. Rolü, ya da görevi, açıkca anlaşıldığı gibi, kendi kendini mahvedecek gücü olmayanı, yani toplumu mahvetmek
Sevdiğimiz kadın bizi bekliyor; ama onu nerede bulacağımızı bilmiyoruz?
Şu anda hicbirsey düşünemiyorum.Unutulmuş bir dünyayı yansıtan bu mucizevi suların bıçakladığı sezgili biri olduğum dışında.
Aşk, beraberliğin, bütünleşmenin dramıdır. Kişisel ve sınırsız bir biçimde, "ego" nun zulmünde kurtuluşa giden yolu çizer. Cinsellik kişisel değildir ve aşk kisvesi altında, ya da aşka bağımlı olmadan boy gösterebilir. Aşkı güçlendirip derinleştirebilir, ya da yıkıcı etkilerde bulunur.
" Sürüye katılmayı seçersen bağışıklık kazanırsın. Kabul görmek ve takdir edilmek istiyorsan kendini hiçliğe indirgemen ,sürüdeki diğer koyunlardan ayırt edilmez kılman gerekir. Düş görebilirsin , ama herkesle aynı düşü görmek koşuluyla. "
Biri gerçek, öteki hayali iki sınırın arasında yaşadım-hayatım boyunca yaşadığım gibi.
Müzik bilinç okyanusunda yüzen yüzücünün çıkardığı sessiz sestir.
Benim gibi aşırı ve içten bir adam, bir kadını bütün varlığı ile severse, kulaklarını kesip ona postalamaya hazırsa, yüreğindeki kanı alıp kağıt üstüne dökerek ona duyduğu gereksinmeyle ve özlemle doldurursa, sonsuza kadar çevresinde pervane kesilirse, mümkün değil o adamı geri çeviremez kadın. En evcil adamın, en zayıf adamın, en layık olmayan adamın bile, kanının son damlasını vermeye hazırsa, korunması gerekir. Katıksız sevgiye karşı koyamaz hiçbir kadın.
Baştan çıkarma gücünü kullanarak saptamaya çalışma erkek olduğunu. Bu çeşit güce ve çekiciliğine aldanmaz kadınlar. Kafaca ele geçirilmiş olduklarında bile durumu yöneten kadınlardır.
Ölüm her zaman vardır, öyle diyordu. karanlık köşelerde çöreklenir bekler, en elverişli zamanı kollayıp sırası gelince başını kaldırır vururdu. Tek gerçek bağımsız budur işte diyordu. Ölümün sürekli varlığı, hepimizin içinde, her zaman.
Ne güzel şey doğal solumak, hiç acele etmemek, hiçbir yere varmamak, önemli hiçbir şey yapmamak - yalnızca yaşamak!
Akıllı olmak çok büyük bir sevinç olabilir ama bütünüyle güvenir, budalalık derecesinde aldanabilir olmak, hiçbir şeyi sakınmadan teslim olmak, yaşamın en üstün kıvançlarından biridir.
Çalışmayla kafanın her şeyi başaracağına inan insanlar, olayların saçma ve umulmadık değişmeleri karşısında her zaman aldanacaklardır.
Hiçbir kadın ilgisiz görünmeyi sürdüremezdi, geleceği tehlikedeyken. Hele hele kendini suçlu bulan bir kadın.
Kadının güzelliği durmak bilmez bir yaratıştır, bütün benliği göğe doğru döne döne fırlatan bir ihtilaldir.
Ben sevme gücünü yitirmiştim.
Ömrümde böyle yarım akıllılar topluluğu görmemiştim.
Yirmi beşimdeyken her şeyi bildiğimi sanırdım. Şimdi ise hiçbir şey hakkında hiçbir şey bilmediğimi biliyorum.
