Sayfa İçeriği: Andre Maurois Sözleri, Andre Maurois Sözleri Özlü, Andre Maurois Sözleri 2019, Em Güzel Andre Maurois Sözleri, Andre Maurois Sözleri Facebook, Etkileyici Andre Maurois Sözleri
Fransız asıllı roman yazarı olan ve aynı zamanda deneme, tarih ve biyografi türlerinde de eserlere sahip olan Andre Maurois Sözlerini sizlere sunduk. Sosyal mecralarınızdan En Güzel Andre Maurois Sözlerini paylaşımda bulunabilirsiniz.
Editörün Seçimi: Evlilik, zaman ile güçlenen tek bağdır. (Andre Maurois)
Gene de ufak tefek üstünlüklerim vardır... Çoğu kadınlardan daha fazla kitap okurum... Birçok güzel şiiri ezbere bilirim... Çiçek yetiştirmesini bilirim... İyi giyinirim... Bir de sizi severim, evet, beyefendi, siz belki de inanmazsınız, ama çok severim sizi.
Tecrübelerin bir değeri varsa, o da bir acı karşılığında elde edilmiş olmasıdır. / Andre Maurois
“Güzellikleri görme yeteneğini kaybetmeyen, asla yaşlanmaz.” André Maurois
Bir çok şeyi orta derecede öğrenmektense, az şeyi iyi öğrenmek daha iyidir.
Her zaman ebediliği buradan başka yerde ararız; her zaman aklımız şu andaki olaydan ve şu andaki görünüşten başka yerdedir; yahut da her an ölümü bekleriz; sanki, her an ölmek ve yeniden yaşamak değilmiş gibi.
Her an bize yeni bir hayat sunulmaktadır. Bugün, şimdi, hemen biraz sonra, işte elde edebildiğimiz tek şey.
Çalışma, sıkıntıyı, kötülüğü ve yoksulluğu uzaklaştırır.
Her şeyin ta tepesine çıkmak iyi şeydir, ama, tepeler ıssızdır, soğuktur, ebedi karlarla kaplıdır.
Sevildiğinden emin olan bir kimse daha tabi hareket ettiği için incelik denilen niteliği daha kolay kazanır.
Başarısızlık ve felaketlere rağmen, hayata karşı güvenlerini sonuna kadar saklayabilen iyimser insanlar, daha çok iyi bir anne tarafından büyütülmüş olanlardır. / Andre Maurois
-Ne tuhaf, insan sizi iyice tanımayınca uçarı bulur,ama siz gerçekte yalnız hüzünlü kitapları seversiniz.
+Ama ben çok ciddiyim, belki de bu nedenle uçarıyım. Olduğum gibi görünmek istemem herkese. İnsan hep aynı kalmamalı...
Her seyahat, kesintisiz ve çeşitli zor işlerden bizi kurtardığı için değil; fakat sorumluluklarımızdan ayırdığı için bir dinlenmedir.
Unutma olmayınca saadet de olmaz.
Öyle insanlar var ki, ancak başkalarını üzdükleri zaman sevinirler.
Her şeyin ta tepesine çıkmak iyi şeydir, ama, tepeler ıssızdır, soğuktur, ebedi karlarla kaplıdır.
Başarısızlık ve felaketlere rağmen, hayata karşı güvenlerini sonuna kadar saklayabilen iyimser insanlar, daha çok iyi bir anne tarafından büyütülmüş olanlardır. Andre Maurois
Gençlik, aşk iksirlerinin en etkilisidir. Andre Maurois
Yaşam nedir ki?
Bir çamur damlası üstünde geçirdiğimiz kırk zavallı yıl. Nasıl olur da bunun bir tek dakikasını bile boşuboşuna sıkılmakla geçirmeye kalkarsınız?
Hayatı çok ciddiye alıyorsunuz Dickie. Oysaki bir oyundan başka bir şey değil hayat.
Kendileri istemeseler bile insanları sevmeğe çalışmanın güzel bir şey olduğuna inanıyorum.
Siz yaşamın ta kendisisiniz.
Her zaman aynı olmamalı insan.
Herkese gülümseyin. Çünkü herkesin kendine itimada ihtiyacı vardır. Bir insanda bu itimadı veren en büyük kuvvet de karşısındakinin yüzünde gülümseme görmesidir. / Andre Maurois
Gerçekten aşık bir kadın, kendi benliğini unutur zaman zaman; bir benliği olduğunu söyler, kendini buna inandırmaya çalışır, ama doğru değildir. Sevdiği adamın, kendisinde bulmak istediği kadını anlamaya ve o kadın olmaya çalışır. / Andre Maurois
Kişisel isteklerimize uyan herşey gerçek gibi görünür; uymayan ise bizi öfkelendirir. / Andre Maurois
Kadınlar istediler mi sahiden hasta olurlar, hatta kibirleri uğruna ölürler bile. / Andre Maurois
“İstemek; istiyorum demek değil, harekete geçmektir.” André Maurois
“Kişisel isteklerimizle uyum gösteren her şey bize doğru görünür. Uymayanlar ise bizi öfkelendirir.” André Maurois
“Hemen her zaman, felaketlerimizi kendi elimizle hazırlarız.” André Maurois
Çalışma, sıkıntıyı, kötülüğü ve yoksulluğu uzaklaştırır.
Hangi hayat sonsuzdur ki ve en çelimsiz nehir bile kavuşur eninde sonunda denizine.
İhtiyar; neye yarar? diye düşünen kimsedir. Çünkü mücadele etmek neye yarar? sorusuna sıra gelecek, nihayet son sözünü söyleyecektir. Yaşamak neye yarar!
Seni hiçbir kurnazlığa başvurmadan sevmek, göğüs göğüse çarpışmak istedim. Silahları sen bana kendi elinle verirken, hiçbir savunmaya başvurmadan bıraktım kendimi sana. İyi ettiğimi sanıyorum. Bana öyle geliyor ki sevgililer arasındaki bu amansız savaştan daha büyük bir şeydir aşk. Sevdiğimizi açıkça söylememiz, gene de sevilmemiz olanaklı olmalı.
Birdenbire gidişim dizi şaşırtmış olmalı. Özür dilerim ama pişman değilim. Birkaç gündür içimde Tristan'ın yüce alevleri gibi yükselen şu iç müziğin kasırgasını siz de işitir misiniz , bilmem.
Kentte yalnız olduğum zaman, günlerimi müzelerde geçiriyor, ya da odamda Venedik, Roma üzerine yazılmış kitaplar okuyordum. Dış dünya bana ancak başyapıtlar arasından geçerek ulaşabiliyordu sanki. Odile renklerin, seslerin evrenine götürdü beni hemen.
Kafamıza yerleşen kuşkular zincirleme mayın çukurları gibi patlar ve bir aşkı ancak art arda gelen patlamalarla yıkabilir.
Pek az kişiye, mutluluğa erişmek için bir fırsat düşmemiştir, ama pek az kişi de bu fırsattan yararlanmayı bilmiştir.
Kötü olan okuma, okumaktan bir nevi afyon hizmeti bekleyenlere aittir ki, onlar gerçek dünyadan ayrılarak kendilerini bir hayal alemine daldırırlar. Okumaksızın bir dakika geçiremezler.
Yaşlanmak, meşgul bir adamın zaman ayıramadığı kötü bir alışkanlıktan başka bir şey değildir.
En gerçek acılarımız bile, biraz yapmacık vardır.
Siyasetçi hasmının kusurlarından, Devlet adamı kendi yapacaklarından söz eder.
Düşünceler de hastalıklar gibi bulaşıcıdır.
Eğer insanlar bazı kelimelerin kullanılmasının ne kadar tehlikeli olduğunu daha iyi anlasalardı, lügat kitapları, kitap evlerinin camekanlarında, üzerinde «patlayıcı madde, dikkatli kullanın» yazan kırmızı bir bantla sarılırlardı.
Gerçekten aşık bir kadın, kendi benliğini unutur zaman zaman; bir benliği olduğunu söyler, kendini buna inandırmaya çalışır, ama doğru değildir. Sevdiği adamın, kendisinde bulmak istediği kadını anlamaya ve o kadın olmaya çalışır. / Andre Maurois
Hangi hayat sonsuzdur ki ve en çelimsiz nehir bile kavuşur eninde sonunda denizine. / Andre Maurois
Tecrübelerin bir değeri varsa, o da bir acı karşılığında elde edilmiş olmasıdır. / Andre Maurois
Kadınlardan gereğinden fazlasını bekliyorsunuz. Çok yükseklere koyuyorsunuz onları; tehlikeli bir şey bu
Bir erkeği zorlu pençesine almış bir tutku, hiç arzulamadigi bir zamanda kadınları kendisine çeke
Aşk çok tuhaf yakınlıklar doğurur
Yaşlı, bir gün; “Mücadele etmek neye yarar?” diye düşünür, başka bir gün “Evden çıkmak neye yarar?” der, sonra “Odadan çıkmak neye yarar?” ve sonunda “Yaşamak neye yarar?” diyerek yaşama veda eder. Andre Maurois
Güzel bir yüz, güzel yaşlanır. Andre Maurois
Her şeyin en tepesine çıkmak iyi şeydir, ama, tepeler ıssızdır, soğuktur, ebedi karlarla kaplıdır. Andre Maurois
-“Hiç güzel şeyler söylemiyorsunuz bana artık.”
-“Güzel şeyler sipariş üzerine söylenmez ki; sabret bakalım; yine söylerim elbet.”
“Gene de ufak tefek üstünlüklerim vardır... Çoğu kadınlardan daha fazla kitap okurum... Birçok güzel şiiri ezbere bilirim... Çiçek yerleştirmesini bilirim... İyi giyinirim... Bir de sizi severim, evet, beyefendi, siz belki de inanmazsınız, ama çok severim sizi.”
"Açlıktan öleceğim nerdeyse! Günde sadece iki kere mi yemek yenirmiş?"
Sen benim evrenimdin.
Bunu sana göstermek ve sezdirmek, belki de dikkatsizlikti.
Olsun...
"İnsan yaşamak için yemeli, yemek için yaşamamalı."
"Savaş yorucu olmasın da, nasıl olursa olsun... isterse tehlikeli olsun. Yeter ki, çabucak bitsin; yiyelim, içelim, uyuyalım."
“Öylesine güzeldi ki, gerçekliğinden kuşku duyduğum oluyordu.”
Benim müzik beğenimi eğitimim değil, şiddetli duygularım geliştirmişti.
“Bir oyundur yaşam, başka bir şey değil.”
"Burası tam bana göre bir yer, diye düşündü... Ama yalnızlık duymaya başlamıştı."
Gök mavi, deniz mavi, ruhum da mavi.
Yitirince acı çekmeyeyim diye yitirmeye hazır bekliyordum.
Bir kadın aynı zamanda hem sevdalı, hem anne olamaz. / Andre Maurois
“Her gün birkaç dakika dahi olsa, büyük fikirlerin seli içinde dolaşınız. İnsanlık aleminin şirin hülyalarına dalınız. Göreceksiniz ki, her gün işinize başladığınız zaman kendinizde daha yaratıcı bir çalışma kudreti bulacaksınız.” André Maurois
“Başarısızlık ve felaketlere rağmen, hayata karşı güvenlerini sonuna kadar saklayabilen iyimser insanlar, daha çok iyi bir anne tarafından büyütülmüş olanlardır.” André Maurois
Kötü olan okuma, okumaktan bir nevi afyon hizmeti bekleyenlere aittir ki, onlar gerçek dünyadan ayrılarak kendilerini bir hayal alemine daldırırlar. Okumaksızın bir dakika geçiremezler.
Ülkede kolluk kuvvetlerine olan güven zayıfladıkça, aslında rezil birer hırsız olan eşkiyalar tanrılaştırılır.
Sonsuz bir sevgi gereksinimi duyan, çok beceriksiz bir kızdım. Ağır, beceriksiz, iddialı buldular beni. Ağırdım, çünkü kendimi dizginlemekle geçiriyordum yaşamımı, beceriksizdim. Çünkü davranış ve söz SERBESTLİĞİNDEN her zaman yoksun bırakılmıştım.
Sizde sevdiğim:
Sizi düşünmeye başlar başlamaz dalıverdiğim bu uzun ve haz dolu düş.
Yapmak istemekten önce gelmelidir.
Zahmetsiz öğrenilen şey, zahmetsizce unutulur.
Aceleci olmayınız. Bir anda kazanılan servetler ve şöhretler, yine bir anda kaybedilirler.
"En yorgun ırmak benim Dickie, ve yavaş yavaş denize doğru gidiyorum."
"Gerçekte, aşkın ne olduğu konusunda hiçbir şey bilmiyordum. Aşktan acı çekilebileceği düşüncesi katlanılmaz bir romantizm gibi geliyordu bana."
"Dokunup geçiyordu yaşama, kadın olmaktan çok ruhtu."
"Yanılmışım. Odile fildişi ile ayışığından yapılmış bir tanrıça değildi; bir kadındı; benim gibi, sizin gibi, bütün o mutsuz insan soyu gibi, bölünmüş ve çok yanlıydı."
Espiriye sahip olmak kafi değildir. Ondan çok fazlasına sahip olmaktan bizi alıkoymaya kafi gelecek kadarına sahip olmak lazımdır.
Önümde bardaklar, çiçekler dönmeye başladı; bayılacak gibi oldum. ama toplum içgüdümüz öylesine güçlenmiştir ki, ilgilenmezmiş gibi görünerek ölmeyi bile başarırız belki.
Hayat hepimize aşta kolayca alçakgönüllü olunabileceğini öğretir. en yeteneksizlerin bile hoşa gittiği olur da en başdöndürücüler yenik düşer
Ben de bağlayabilirdi seni, gücünden özgürlüğünden mutluluğundan yoksun bırakabilirdim; o korktuğun, o aradığın acılı kaygıyı ben de uyandırabilirdim içinde. İstemedim. Seni hiçbir kurnazlığıa başvurmadan sevmek, göğüs göğüse çarpışmak istedim.
