Sayfa İçeriği: Tutkulu Sözler, En Güzel Tutkulu Sözler, Tutkulu Sözler Tumblr, Tutkulu Sözler Resimli, Tutkulu Sözler 2019, Tutkulu Sözler Kısa, Tutkulu Sözler Twitter, Etkileyici Tutkulu Sözler
Birbirinden güzel, harika anlamlar içeren Tutkulu Sözleri sizler ile buluşturuyoruz. Sizler de bu sayfamızda yer almakta olan En Güzel Tutkulu Sözler arasından beğendiklerinizi sosyal medya hesaplarınız üzerinden sevdiklerinize yollayabilirsiniz.
Editörün Seçimi: Hiçbir şey zekayı tutku bir kuşku kadar bileyemez.. (Stefan Zweig)
Sana varacak yolların çilesi tutkular ötesi tutkunun zirvesi, hasretle yanışların sesidir aşk.
Kalbinde hep ben var olmak isterim.
Ömrünü ömrüme doladım, bırak sende kaybolayım...
Bazı insanlar bir şeyi o kadar isterler ki, elde edememek korkusuyla yaptıkları her şey, onlara o şeyi kaybettirir. La Bruyere
Bir fırtınaya aşık oldun ve gerçekten bu fırtınadan yarasız ayrılacağını mı düşündün.
Her meyvenin bir kurdu olduğu gibi, her insanın da yüreğinin derinliklerini kemiren bir tutku vardır. (Alexandre Dumas)
Bazen en güzeli her şeyin güzel olması için dua edip uyumaktır
Kimseye sana baktığım gibi bakamam. Kimseyi seni sevdiğim gibi sevmem. Ve bir daha hiç kimseyi de böyle sevemem…
“Aşk nedir?” dediler. Anlatamadım seni. Lütfen kızma, darılma… Eğer seni başkalarına anlatsaydım, onlara ait olmuş olacaktın. Diyecektim ki aşk bakışlarında boğulacakmışım gibi hissettiğim gözleriydi… Diyecektim ki aşk adımı onun ağzından duymamdı. Diyecektim ki aşk onun yanında huzur bulmamdı…
Artık şüphedeyiz; canları yâre ulaştıran bir sel miydi aşk, şekeri güzele sunup ağuyu kalbe bulaştıran bir el miydi? Sana varacak yolların çilesi miydi; tutkular ötesi tutkunun zirvesi, hasretle yanışların sesi miydi? İskender Pala – Kitab-ı Aşk
Sus be yüreğim, ben de biliyorum özlediğimi; Sus da bilmesin özlendiğini.
Tutku, insanın kendine güvenmesinden doğar. George Sand
Benden seni seviyorum dememi bekleme sevgili. Biz de zikir sessiz çekilir.
Ölürsem beni ‘Yarim’in kalbine gömün. Mekanım cennet olsun.
Gökyüzü bizim olmasın. Biz gökyüzünün olalım. Kuş olalım, bulut olalım.
Sus be yüreğim, ben de biliyorum özlediğimi; Sus da bilmesin özlendiğini.
Yol sen olsan yorulmadan yürürüm, rüyam sen olsan hep uyurum, gecem sen olsan sabahı hiç istemem. Son nefesim sen olsan şimdi ölürüm.
Gözlerim hafif ıslak nemli, seni çok seviyorum ne olur affet beni, bırakma beni vurma sensizliğe, sensiz yaşamak haram olur biterim acıların içinde.
Yürekler karşılıklı bekleyiş içindeyse sevgin duyulur elbette. Özlemek ne renk sence? Sen rengi düşünürken ben seni özlediğimi söyledim bile.
Ben bugün öldüm biraz, seni ilk gördüğüm yerde. Ve sonra gidip cesedimi bıraktım beni öptüğün yere...
Avcumu öpüp "benim evim burası" dedikten sonra elimi kalbine koyan adama nasıl aşık olmam?
Alnından öpülür bir kadın ilk önce. Çünkü orada toplanmıştır dünyanın bütün çiçeklerinin kokusu...
Öpülen bütün nimetler içinde, en güzeli senin dudakların. - Ümit Yaşar Oğuzcan
Rakıya su; geceye sen lazım. En çok da dudakların! Rakıya katıp içmek lazım gözlerini, susmak ve de öpmek lazım dudaklarından...
Tutkuluyum, tutkulu severim, tutkuyla severim, tutkusuzluk: tutkuyu tadana kadar yaşanılan bir cahiliye dönemidir. Cinsiyetçi değil insancıl tutkunlardanım.
Bugünkü tutkularımız, dünün duyurulma mış ilgi ve duygularının maskeli uzantısı olabilirler. Sait Faik
Gençliğin tutkuları kurtuluşa erişmeye, yaşlı insanların gevşekliğinden çok daha kolay değildir. La Rochefoucauld
Herkes bir gayretkeşlik görünüşü altında, ihtirasını gizler. Fénelon
İhtiras; bazen en zekileri aptal, en aptalları ise en becerikli insan yapar. La Rochefoucauld
İhtiras, doymak bilmeyen bir canavardır. Brachvogel
Kadınların büyük tutkusu, aşkı ilham etmektir. İnsanı, aşkın güzellikleri yaşatır. Montaigné
Tutku; aşka meyden okuyan tek kuvvettir. Colley Cibber
Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, affet senden habersiz aldığım her nefesten.
Ağlatan Leyla ise mahkum etme göz yaşını siliver gitsin. Ağlatan Mevla ise Mahrum etme göz yaşını salıver gitsin.
Denizde kalem kumdan kağıtlar yaptım: her yere seni seviyorum yazdım: ama sen aptaldın inandın: ben seni sevmedim, sana taptım.
Ne zaman sağır ressam kristal bir zemin üzerine düşen yağmur damlasının sesini çizerse seni o zaman unutacağım.
Gözümde hasretin dinmez yağmuru kadere el açıp seni dilendim. Bitirdin bendeki bütün gururu yüz kızartıp senden seni dilendim.
Son kibrit çöpüm gibi sakladım seni rüzgârsızdı hava tiryakiydim üstelik yakmadım seni ben yağmur yüklü bir bulutum kime çarpsam ağlarım.
Nerede sözler, nerede yüreğim. Ben de sevdim, sevmedim bilenim. Ver elini sonsuza, al beni dünyadan. Kalmadı sevenim!
Seni özlemek acı çekmekse o acıyı severek çekiyorum, seni sevmek günahsa hiç çekinmeden günaha giriyorum, sana tutkun olmak ölmekse al sana canımı veriyorum.
Gülmek için mutlu olmayı bekleme, belki de mutluluk gülüşünde saklıdır. Sakın ağlama gel ki bir yerlerde senin bir tek gülüşün için yaşayan biri vardır.
Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, gözlerinin daldığı yerdeyim.
Gülmek için mutlu olmayı bekleme, belki de mutluluk gülüşünde saklıdır. Sakın ağlama gel ki bir yerlerde senin bir tek gülüşün için yaşayan biri vardır.
Hasretim senelere dönse de ne aşkına bedduam ne de sana kinim var, bin bir dert çektirsen de seni mahşere kadar sevmeye yeminim var…
Gel seninle Dünya’yı paylaşalım; deniz senin olsun; kumsal benim. Ay senin olsun; yıldızlar benim. Ya da gel şöyle yapalım; her şey senin olsun… Sen de benim.
Dikenli tellerden bir kelepçe hazırlayın takın bileklerime kanasın, asın beni o yârin gözlerine cesedim gözyaşlarıyla yıkansın.
Aşkın mantığı olmaz. Sakın ha! Dostum içme aşk zehrini su diye aşk pınarından, ya Ferhat gibi atlarsın kayalardan ya da Mecnun olur dolaşırsın çöllerde kahrından
Anladım ki aşk; her iki tarafı da mağdur eden, yürekte izinsiz gösteri yapan mutluluk karşıtı bir eylem.
Ve benim, birdenbire yüzünü değil, gözünü değil, senin sesini göresim geldi…
Beni yakan aşkın kurşun mu denizde yediğim vurgun mu? Ben âşık olmazdım ama senin aşkın bir başka.
Bazen unutmakmış sevmek… Dönüp arkana bakmamak ve sevdiğin insanı bile bile başkasına uğurlamakmış… Ne kadar canın yansa da bir o kadar bağlanmakmış. Senin olmayan bir şeyi delicesine özlemekmiş…
Hadi git gidebildiğin kadar uzaklara, hadi at atabildiğin en güzel yalanı bana, nefretim bulacak seni sonunda.
Düşün ki ben yağmur damlasıyım yere düştüm mü dağılırım düşünki ben bir kar tanesiyim güneşi gördüm mü eririm düşünki sen benimsin gittin mi ölürüm.
AŞK; bilmektir ey sevgili! Bir tek yâri bilmek, onu candan daha aziz bilmektir. Ondan gayrı bildiklerinin hiçbir şey olduğunu, dünyanın onunla mana bulduğunu bilmektir.
Yoluma dizildi anılarım. Nereye baksam senin adın var, geçirdiğimiz güzel anıları hatırlarım, üzülürüm, efkârlanırım…
Hasretim senelere dönse de ne aşkına bedduam ne de sana kinim var, bin bir dert çektirsen de seni mahşere kadar sevmeye yeminim var.
Çocuk aklı kırılgan bir mekanizmadır ve her tutku zihinlerinde bir mühür gibi iz bırakır. (Stefan Zweig)
Tutkular bir tiyatronun rejisörleri gibi, insanların fikrini sormadan, yeteneklerini göz önüne almadan, onları bazı roller oynamaya zorlar. (Henry Fielding)
İyi olmak arzusu bazen öyle azgın bir tutku oluyor ki, iyi olalım derken kötü oluyoruz. Bazıları der ki, iyinin aşırısı olmaz, çünkü aşırı oldu mu zaten iyi değil demektir. (Michel De Montaigne)
Herkesi sürükleyen, kendi tutkusudur. (Vergilius)
Sana bir Haram teklif edildiğinde reddedebiliyorsan En güzel Helâller senin olsun güzel insan
Söylesene! Sen Hangi Şiirin İmla Hatası'sın ?
Görücü usulü bir aşk istiyorum; Görünce göresim gelsin, görmeyince ölesim. - Şairin Biri..
Gülüşünde cenneti gördüğüm, hayr'ın için güler misin
Benim kalabalığım da sen, yalnızlığım da sensin…
Belki aramızdaki cümlelerde öznemiz hep gizliydi. Ama yüklemimiz hep belli… “Seni deliller gibi seviyorum.”
Sana ihtiyacım var. Ey ay yüzlü yar. Kalbimin sahibi, aklımın hâkimi… Sen ki nefes gibi vazgeçilmezimsin. Sen ki hayat gibi tarif edilmezimsin. Hayat seni bana, beni sana yazmış. Belki aşka ermek için yaşadıklarımız şartmış…
“Öylesine güzel, seviyorum ki seni. Öylesine saf… Öylesine temiz… Öylesine derin… Ve öylesine değil…” Özdemir Asaf
Şayet aşkın tohumu düşmüşse gönlüne, suyunu esirgeme aşkın… Hakkını yeme, pişman olursun ömrünce…” Behçet Necatigil.
Dünyada iki tane trajedi vardır. Biri kalbinizdeki tutkuyu yitirmek, diğeri ise kaybettiğiniz tutkuyu geri kazanmaktır. George Bernard Shaw (Man and Superman, 1903)
Dünyadaki en mutlu, en sağlıklı ve hoşnut insanların kimler olduğunu araştırırsan, her birinin yaşamdaki tutkularını keşfetmiş ve günlerini bununla uğraşarak geçiren kişiler olduğunu göreceksin. Robin Sharma – Ferrarisini Satan Bilge
Hiçbir zaman bir konuda inançlı olmakta, tutkuyla bağlanmakta başarılı olmadım. Agatha Christie – Frankfurt Yolcusu
Herkes bir gayretkeşlik görünüşü altında, ihtirasını gizler. Fénelon
İçim içime sığmıyor! Şimdi sana dairim ölesiye tutkulu, ölesiye şairim.
Yazarın dilini sevmesi yeter. Şairin dilini sevmesi yetmez, ona saygılı olmalıdır ve de tutkun. Özdemir Asaf
Sen likör gibi tatlı, tekila gibi çarpıcı, viski gibi asil, konyak gibi sıcak, şampanya gibi özel, şarap gibi tutkulu, mali bu gibi egzotik, kokteyl gibi muhteşemsin.
Nasıl ki uzaktaki yıldız parlak gelirse insana, uzakta olduğun için tutkunum sana. Hani en güzel aşklar imkânsız gelir ya insana, imkânsız olduğun için tutkunum sana.
Yaşamak istiyorsan bir umudun olmalı, kalbin varsa bir sevgin olmalı, sevdiğin varsa yalnız senin olmalı, sana verilen en büyük ceza mutluluk olmalı.
Herkes bir gayretkeşlik görünüşü altında, ihtirasını gizler
Seni sevmek güzel şey, ümitli şey, dünyanın en güzel sesinden, en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey ama artık ben şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum
Mutlu yaşam, tutku ve korku üzerinde mantığın ve düşüncenin elde ettiği bir zaferdir.
Her şeyden öte öyle sevdim ki ben seni, "yoluna baş koymak" diyoruz biz barbarlar buna.
Ne kadar seviyorsun diye sorma o kadar işte; tavanı kadar sokağın, dibi kadar cehennemin...
Sen bir deniz derinliğisin... Uslanmak bilmez kederler ülkesi... - Ahmet Hamdi Tanpınar
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin. - Sabahattin Ali
Tutkulara itaat etmekten daha büyük bir yanılgı olamaz. Lao-Tzu
Adına şarkılar yazmadım diye resmini yollara çizmedim diye sanma ki sevgilim seni sevmedim.
Dünyanın ne kadar küçük olduğunu, “Seni dünyalar kadar seviyorum” deyip de gidenlerden öğrendim.
Yalnızlık bir perde örtmüş üstüme. Aşk denen tek hece; bilmezdim ne… Sonra sen geldin, içime dolup beni benden ettin. Senden başka, artık düşemem aşka. O melek yüzün, benim güler yüzüm. Şimdi geçmişim hüzün, sensiz yaşanmış her bir gün… Senden başka, artık düşemem aşka.
Vatana duyulan o kutsal sevgi, o karşılıksız fedakârlık, işte bizi tatmin edecek büyük dava, hiç bitmeyecek derin tutku budur. (Ahmet Ümit)
İnsan bir defa âşık olur, geride kalan ise sadece bir tutkudur. (J.A.Proude)
Tutkularını yenmek, insanın zaferidir. (Charles de Montesquieu)
Her yüreğin harcı değildir dokunmadan sevmek.
Gerçek aşk'ı bilen kalp bir damla suya bile hürmetle bakar.
Belki dünya üzerinde sıradan birisin ama benim için dünyalara değersin…
Sen güldün. Ben bir yudum daha içtim çaydan… Yoksa nasıl açıklardım içimde ki bu sıcaklığı…
“Kalp midir insana sev diyen, yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek? Bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?” Şems-i Tebrizi
“Sorma bana ne kadar seviyorsun diye! O kadar işte! Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin…” Nazım Hikmet
Nereye baksam SEN…
Seninle aramızdaki sevgi ateş gibi olmalı aşk dolu… Yandıkça yanmalı, yaktıkça yakmalı…
En suçlu ihtiraslarla bile övünenler bulunur. Fakat haset, asla itirafa cesaret edemediğimiz sıkılgan ve utangaç bir ihtirastır. La Rochefoucauld