Sayfa İçeriği: Thomas Hobbes Sözleri, Thomas Hobbes Ünlü Sözleri, Özlü Thomas Hobbes Sözleri, Thomas Hobbes Sözleri Kısa, Thomas Hobbes Sözleri 2019, Thomas Hobbes Sözleri Facebook, Güzel Thomas Hobbes Sözleri, Thomas Hobbes Sözleri Twitter
1600'lü yılların önemli filozoflarından olan İngiliz asıllı filozof Thomas Hobbes Sözlerini bu sayfamızın içeriğinde bulabilirsiniz. Ayrıca Twitter, Facebook gibi hesaplarınızdan Özlü Thomas Hobbes Sözlerini paylaşabilirsiniz.
Editörün Seçimi: Niye arılar ve karıncalar gibi iş birliğine gidemiyoruz ? (Thomas Hobbes)
Dünyadaki bütün din değişimlerini tek bir nedene bağlıyorum; kötü din adamları.
İnsanlar şeref ve itibar için sürekli bir rekabet içindedirler ve bundan dolayı insanlar arasında kıskançlık ve nefret, en sonunda da savaş doğar.
"Görünmeyen şeylere duyulan korku,herkesin kendi içinde din diye bellediğinin doğal tihumudur."
Bilgi, kudrettir.
Devlet olmadan insanın yaşamı yalnız, fakir, mutsuz ve kısadır.
Bir doğa durumunda, herhangi bir yönetim var olmadan önce, herkes kendi özgürlüğünü korumak ve başkalarına egemen olmak ister. Bu istekler kendini koruma konusundaki itki yönünden dikte ettirilir. Onların çatışmasından herkesin birbiriyle savaşı çıkar ortaya. Bu, yaşantıyı buruk, kaba ve kısa yapar. Doğal durumda hiç bir mülkiyet, adalet ya da adaletsizlik yoktur. Sadece savaş vardır ve kuvvetle hile, savaşın iki büyük zorunluğudur.
İnsanlar şeref ve itibar için sürekli bir rekabet içindedirler ve bundan dolayı insanlar arasında kıskançlık ve nefret, en sonunda da savaş doğar.
Hiç kimse eylemle, sözle, yüz ifadesiyle veya jestlerle, başka birinden nefret ettiğini veya onu hakir gördüğünü göstermemelidir.
Zekanın eksik olduğu yerde, eksik olan hayal gücü değil, "takdir"dir..
İnsanlar, nefret ettikleri şeylerde, sürekli ve kaçınılmaz bir rahatsızlık hissederler; öyle ki ya insanın sabrı sonsuz olmalı veya onu rahatsız eden şeyin gücünü uzaklaştırmak yoluyla insan rahatlatılmalıdır.
Kendi boğazlarından ve rahatlarından başka bir şeyi düşünmeyen kişiler, inceleme zahmetine girmektense, herhangi bir saçmalığa inanmaya razıdırlar.
Bir yanda çok fazla özgürlük, öte yanda ise çok fazla otorite olmasını talep edenlerle kuşatılmışken, bu iki görüş arasından zarar görmeksizin sıyrılmak zordur.
...doğal adaletin tek mahkemesi vicdandır...
Hobbes ’ un ütopyasının atıf noktası olan doğal durum soyutlaması, bir cehennem tasvir etmek zorunda kalmıştır. Eşit , ama güvenlikten yoksun insanların ortamı, tek başına ve toplumdan yoksun insanların âlemi, “homo homini lupus”.
"Hiçbir korkuluğu kurt suretinde yapmamışlar, ayı ve leopar gibi de yapmamışlar, zannederim ki insandan daha korkuncunu bulamamışlar."
Hiç kimsenin kazancına veya keyfine zarar vermeyen gerçekler, herkesçe benimsenir.
Toplumsal kötülüğün kaynağı
"Bu benim!" diyen kişi değil,
"Sen benim eşitim değilsin, demeyi ilk akıl eden kişidir.
Boş zaman felsefenin anasıdır...
"İnsanlar uçgüdüsel olarak bencil ve acımasızdırlar,bu yüzden onları ahlaki varlıklar haline getirmek için yapılacak her girişim zaman kaybıdır."
"Eğer bir insan size tanrı ineği konuşturdu derse ve siz de ona inanmazsanız aslında bu sizin tanrıya inanmadığımızı değil o lafı konuşan kişiye inanmadığınızı gösterir."
"Evren,yani var olan her şeyij toplamı,cismanidir,yani 'beden'dir,ve büyüklük,uzunluk,genişlik ve derinlik boyutlarına sahiptir.Evrenin her parçası 'beden'dir,ve 'beden' olmayan bir şey,evrenin parçası değildir.Ve evren her şey olduğuna göre,onun parçası olmayan şey hiçbir şeydir,dolayısıyla hiçbir yerdedir."
"Gereksiz yasalar iyi değildir,onlar para tuzaklarıdır."
Evren, yani olan her şeyin toplamı, cismanîdir, yani ‘beden’dir, ve büyüklük, uzunluk, genişlik ve derinlik boyutlarına sahiptir. Evrenin her parçası ‘beden’dir, ve ‘beden’ olmayan bir şey, evrenin parçası değildir. Ve evren her şey olduğuna göre, onun parçası olmayan şey hiçbir şeydir, dolayısıyla hiçbir yerdedir.
Sözcükler bilge adamların fişleri, aptalların parasıdır.
Bir insanın değeri ya da kıymeti, bütün şeylerde olduğu gibi fiyatıdır.
Evren, yani olan her şeyin toplamı, cismanîdir, yani 'beden'dir, ve büyüklük, uzunluk, genişlik ve derinlik boyutlarına sahiptir. Evrenin her parçası 'beden'dir, ve 'beden' olmayan bir şey, evrenin parçası değildir. Ve evren her şey olduğuna göre, onun pa.
Herkes arkadaşının kendine, kendi kendine biçtiği değeri vermesini ister.
Onları (vatandaşları) yabancıların istilasından koruyabilmenin, birbirlerine zarar vermekten engellemenin, kendi sanayilerini ve yeryüzünün meyvelerini güvence altına almanın yolu bütün gücü ve kudreti bir tek insan ya da insanların meclisine vermektir.
Niye arılar ve karıncalar gibi işbirliğine gidemiyoruz?
Mutluluk, bir nesneden diğerine, arzunun devamlı ilerleyişidir; bir şeyin elde edilmesi bir başka şeye giden yoldur sadece.
...hayatımız boyunca sürekli bir zihinsel dinginlik diye bir şey yoktur; hayat hareketten ibarettir ve, algı oldukça, asla arzusuz veya korkusuz olamaz.
Egemen, devlete hayat ve hareket veren kamusal ruh olduğu için, bu ruh bittiği zaman, üyeler artık onunla yönetilmezler. Tıpkı, bir insanın cesedinin, bedenden ayrılan, fakat ölümsüz olan, ruhuyla yönetilmediği gibi.
Çünkü, genellikle olduğu gibi, bir insan kendine ne kadar yüksek değer biçerse biçsin, onun gerçek değeri başkalarınca takdir edilenden fazla değildir.."
Toplumsal kötülüğün kaynağı " Bu benim ! " diyen kişi değil,
" Sen benim eşitim değilsin, " demeyi ilk akıl eden kişidir...
Doğa kanununun birinci ve temel ilkesi barışı aramak ve sürdürmektir.
Paganların ant içme şekli şöyle idi: "ben bu hayvanı öldürdüğüm gibi, Jüpiter de beni öldürsün". Bizimki ise şöyledir: "şunu ve şunu yapacağım, tanrım bana yardım et".
Tavsiye ve emir arasındaki bir büyük fark, emrin kişinin kendi çıkarına yönelik olması; tavsiyenin ise başka bir kimsenin çıkarına yönelik olmasıdır.
Küçük gördüğümüz insanların, övgülerini de küçük görürüz.
Çünkü insanlar sadece diğer insanları değil başka her şeyi kendilerine göre ölçerler.
Hiç kimsenin kazancına veya keyfine zarar vermeyen gerçekler, herkesçe benimsenir.
Bir yanda çok fazla özgürlük, öte yanda ise çok fazla otorite olmasını talep edenlerle kuşatılmışken, bu iki görüş arasından zarar görmeksizin sıyrılmak zordur.
"İnsanlar içgüdüsel olarak bencil ve acımasızdırlar, bu yüzden onları ahlaki varlıklar haline getirmek için yapılacak her girişim zaman kaybıdır.."
Hiç bir korkuluğu kurt gibi yapmamışlar, ayı ve leopar gibi de yapmamışlar, zan ederim ki insandan daha korkuncunu bulamamışlar.
"Boş vakit, felsefenin annesidir."
Bir şey sonsuzdur dediğimizde, o şeyin sonlarını ve sınırlarını algılayamadığımızı kastederiz sadece; o şeyin kendisini değil, kendi algılama yetersizliğimizi anlarız bundan.
Bütün hayaller, içimizdeki hareketlerdir, daha önce algılanmış şeylerin kalıntılarıdır.
Hobbes, Leviathan ’ ı toplumsal sözleşmenin ürünü olarak sunarken, siyaseti tanrı katından insan katına indirmekte ve Rönesans bireyselliğini ulusal bireysellik haline getirme konusunda bir adım daha atarak, klasik ulus-devlet anlayışına yaklaşmaktadır.
‘‘Koyunlar ömrünü kurttan korkarak geçirir.
Halbuki sonunda onu yiyen çobandır.’’
"Hiç şüphem yoktur ki, bir üçgenin üç açısı bir karenin iki açısına eşit olmalıdır fikri eğer herhangi bir kimsenin egemenlik hakkına veya egemenlik sahibi insanların çıkarlarına aykırı bir şey olsaydı, doğruluğu tartışılmasa bile, ilgili kişinin elinden geldiği ölçüde, bütün geometri kitaplarının yakılması suretiyle yeryüzünden silinirdi."
Yani, kapitalizm ekonomik alanda feodaliteyi tasfiye etmiştir, ama kapitalistler feodalleri siyaset sahnesinden silememişlerdir.
... ceza ... bir kötülüktür.
Fakat şurası kesindir: bir insan, diğer bir insana göre, geçmişteki şeylerle ilgili ne kadar fazla deneyim sahibi ise, o kadar daha fazla basiretlidir ve beklentileri daha çok gerçekleşir.
Bütün bunlar, doğa yasalarının, pek çoğu yiyecek bulmaya çalışmakla meşgul durumda olan, diğerleri de anlamayacak kadar ihmalkar olan bütün insanlarca kavranması mümkün olmayacak derecede incelikli bir türetimi gibi görünebilse de, bütün insanları özürsüz bırakmak için, bunların hepsi, en kıt anlayışlı bir insanın bile kavrayabileceği şu güzel özet sığdırılmıştır; kendine yapılmasını kabul etmeyeceğini bir şeyi başkasına yapma.
... Tanrı kusursuz bir masumiyet talep etseydi, hiçbir beden kurtulamazdı.
İnsan en fazla rahatta iken sorun yaratır: çünkü, bilgeliğini göstermeyi ve devleti yönetenlerin eylemlerini denetlemeyi o zaman sever.
... insanların icatları nasıl örülürse, aynı şekilde çözülür; yol aynıdır, sadece sırası terstir.