Sayfa İçeriği: Sitemli Sözler, Sitem Dolu Sözler, En Sitemli Sözler, En Anlamlı Sitemli Sözler, En Güzel Sitemli Sözler, En Duygusal Sitemli Sözler, Sitemli Sözler 2018
Sevgilinize, arkadaşınıza ya da herhangi birine siteminizi dile getirmek istiyor ve buna karşılık gelen sözler, sözcükler arıyorsanız bu yazımızda hazırlamış olduğumuz sözlere muhakkak göz atmalısınız.
Editör Seçimi: Ey gönül ses etme! Bekle! Ya nasip de Rabbine bırak.. (Hz Mevlana)
Sen çok sev de, bırakıp giden yar utansın.
Kulaklarım çınladı. Yine kime seni seviyorum dedin?
Dünyanın en sesiz yaraları aşk yaralarıdır. Belki yaraladığı yerden kan akmaz ama insanın içine damlayan yaralardan çok akıtır.
Araya koskoca yıllar girse de kalbim seninle bu can seninle koskoca dağlar girse de araya ben seni unutmam unutamam ki ben sana kocaman bir can verdim sen bana sevgi dürüstlük verdin ben seni nasıl unuturum ki sen bana bir can bir sevgi verdin..
Bazen bir kelebeğin ömrü kadardır hayat. Ne kırmaya gelir ne de kırılmaya.
Bir zamanIar ardından bakar ağIardım şimdi dönüp ardıma biIe bakmam. Bir zamanIar uğruna dünyaIarı yakardım şimdi şerefsizim kibrit biIe çakmam!!
Allah''ım canımı bir sonbahar günü al ki o vefasız dostum mezarıma getirecek bir tek gül bile bulamasın!
Ağlamayı bilmeyen gözler sevmeyi de bilmezler, senin gibiler aşk acısı da çekmezler.
Ben sana ne yapmıştım ki kahrolası! Büktün boynumu, ağlattın boş yere. Ben sana, beni sev mi dedim lanet olası! Düşürdün beni dilden dile...
İstenmediğim gönülde gölgemi bile bırakmam ben.
Gel diyemiyorum ama yine de bekliyorum!
Aşkta beklentilerini aza çek, zor da olsa… Yoksa kor da olsa katlanacaksın hayatın sana sunduklarına…
Bu kadar yakınındayken sana dokunamıyor ya ellerim… İşte bu bana çok dokunuyor!
Ben senin için hep SIRADA/N kekliktim ya… Sen aşkı bulmak için çok uğraş ama şuna hazır ol ki aramak boş bir uğraş! Kim bilir anlarsın bir gün Mecnunun ’un neden vazgeçtiğini!
Artık günlerim günlerden uzun gecelerim gecelerden yalnız seni sevdiğimden bu yana her acıyı tattım her çileyi gördüm hayatın her cilvesine alıştım yalnız senin yokluğuna alışamadım şimdi anlıyorum acıdan hasretten gözyaşından başka hiç bir şey vermemişsin bana yıkılan hayallerime yok olan geçmişime kaybolan geleceğime Ağladım Ağladım çocuklar Gibi Ağladım..
Aşkım ne zaman dağlar sahili, mehtap geceyi dünya dönmeyi unutursa, bende seni o zaman unutacağım…
Aşkımız su üzerine yazılan bir masaldı, göz kirpimi kısalığında kelebeğin ömrü uzunluğundaydı. Kalbimizde bir ömür boyu çekeceğimiz yaralar bıraktı.
Sen çok sev de, bırakıp giden yar utansın.
ÜzüIme! En azından herkesIe hayaI kurmaman gerektiğini öğrendin.
Herkesi elinin tersiyle itip tek bir kişiye el uzatıyorsun… O ise başka elleri tuttuğu için sana uzatacak eli kalmıyor…
Bugün yeni bir meyhane keşfettim mezarIığın tam karşısında beni ararda buIamassan ya meyhanedeyim ya da tam karşısında.
ÖyIe koIay değiI benden kurtuIman, hesabım bitmedi daha seninIe, öcümü aImazsam haram yaşamak, hesabım bitmedi daha seninIe.
Kaderime tüküreyim dedim biraz düşünüce kaderin bana yaptıklarının yanında hiç kalır dedim.
Islak bir elin farkında olmadan kuruyuşu gibi silindim hayatından.
Anlatamıyorum ki ben derdimi, gözlerine bakıp konuşamıyorum ki.
Bazen çok seversin ve o ardına bakmadan çekip gider.
Beni çok çabuk unutmuş olabilirsin, olsun. Bilirsin severim balıkları.
Canına yetti madem sözlerim… Tamam, son bir şey söylememe izin ver. Bence YAŞAM/AN için bazıları içinde ölmeli!
Bazen susmak gerekir kelimelere yazık etmeden! Bazen AŞKTAN uyanmak gerekir gözlere yazık etmeden!
Bana ilk SORU/n/DAN çok ilk tonun dokundu: “Beni neden hiç merak etmiyorsun? Aramıyorsun?” Beni hiç aramayan merak etmeyen sen, bana, “Beni neden merak etmiyorsun?” diye soruyordun. Tek bir kelime etmeden “Telefon etmek bu kadar zor mu?” diye bir SORU/N daha geldi. Tam cevap verecekken durdum ve düşündüm; “Sana ne söylesem sen bilmediğini okumaya devam edecektin…”
Yoruldum beni benden eden yalanlardan… AŞK ya cennetin olur ya da CİNNETİN!
Ay doğarken bir söğüdün arkasından,gül yüzünde sisli bir esintiyle,akşamın göçüsüne hüzün serperek ve yağmurdan geceye perdeler çekerek beni düşün unutma…
Ayrılığın resmini çizdim sarı odalara, yüreğimi soğuttum zemheri ayazında. Sonra uzun uzun rüzgarın gülüşünü seyrettim çaresizce. Ve gecenin en koyulaştığı yerde ölümü kucakladım masmavi yüreğimle…
KuIakIarım çınIadı. Yine kime seni seviyorum dedin?
Bu kadar yakınındayken sana dokunamıyor ya eIIerim… İşte bu bana çok dokunuyor!
Satır araIarına bir ömür sığdıranIar iIe kendini yere göğe sığdıramayanIar aynı dünyada yaşıyor.
Bunca acıyı çekmez hiç kimse ve bunca öIümden koIay dönüImez bu kadar sevmeyince..
Aşkımız için kan dökmemi istiyorsan sana dünyanın şah damarını keserim iIIede senin kanın oIacak diyorsan mühim değiI ben seni toprakta da severim.
İstenmediğim gönülde gölgemi bile bırakmam ben.
Gel diyemiyorum ama yine de bekliyorum!
Sen susunca çok yoruluyorum! Acaba neyi anlatmıyorsun.
Tek kişilik miydi bu şehir, sen gidince bomboş kaldı.
Senin için değildi yaptığım onca şey, sadece sen zannettiğim kişi içindi.
Biri de çıkıp demiyor ki sen yalnız değilsin, ben varım.
Benden seni seviyorum dememi bekleme sevgili. Biz de zikir sessiz çekilir.
Sorma neredesin ne yapıyorsun diye. Ne önemi var, gönlünde değilsem eğer!
Bedenim damla damla yağan yağmurla yaşlanırken, kalbim gözyaşlarımla ıslanıyor. Kulağımda bir ney sesi… Ağlatıyor içime işliyor, ciğer parçalayan yanık sesi ile… Nameler bir yandan sen bir yandan D/AĞLIYOR. Hani en zor anımızda birbirimizin yanında olacaktık. Bak yoksun en zor anımda. Söyle hadi, SÖZÜMÜZ nerede kaldı!
Bak yine soldu güneş yine akşam oluyor ömrümün kadehine sensiz bir gün doluyor sen yoksun diye inan dertliğim kederliğim gelmezsen kahrolurum yıkılırım sevgilim seni çok seviyorum.
Bana bir günün yirmi dört saat, bir saatin atmış dakika ve bir dakikanın atmış saniye olduğu öğretildi ama sensiz geçen bir saniyenin sonsuzluk kadar uzun olduğu öğretilmedi. Yaşamımızın her anında birlikte olmamız dileğiyle sevgilim.
Batık bir gemiymiş aşk limanında. Kader bu deyip de avutma beni ayrılık kapımızı çaldı sonunda senden son dileğim unutma beni.
Ben senin için hep SIRADA/N kekIiktim ya… Sen aşkı buImak için çok uğraş ama şuna hazır oI ki aramak boş bir uğraş! Kim biIir anIarsın bir gün Mecnunun ’un neden vazgeçtiğini!
Sus gönIüm! Bütün bu susmaIarına karşıIık, her şeyin hayırIısının oIacağına inanarak sus!
AğIamayı biImeyen gözIer sevmeyi de biImezIer, senin gibiIer aşk acısı da çekmezIer.
Bir davetiye verdiIer bugun eIime, okuda gör dediIer seni seveni. Okudum ağIadım, inanamadim.. Senindi o davetiye, benim ismim yerine baska isim yazıImış, aItina bekIiyoruz diye imza atıImış, üstüne bekIiyoruz diye KaIp kazıImış, DAYANAMAM geIirsem ben o.
Bir serçeydim sürüden ayrıImış, gökyüzünde kayboImuş, o ise bir kartaImış avIanmaya çıkmış geImiş buIa buIa beni buImuş.
Bazen çok seversin ve o ardına bakmadan çekip gider.
Beni çok çabuk unutmuş olabilirsin, olsun. Bilirsin severim balıkları.
Yanında olmayı geçtim, keşke biraz umurunda olsam.
Senin için değildi yaptığım onca şey, sadece sen zannettiğim kişi içindi.
Velhasıl kelam hissettiğin kadar kalbinde söyleyemediğin kadar dilindedir.
Beni seviyor gibi yapmasaydın inan bu kadar üzülmezdim.
Merhaba sevdiğim. Ben sevmediğin bugün de mi geçmedim aklının o kıyılarından?
Ben yalnızca sevdiklerimden korkarım. Çünkü beni sadece onlar incitebilir.
Zamanla sevebilirsin belki ama zam/ANLA âşık olamazsın!
Mevlana Hazretleri diyor ki! “Sev de gel evladım sev de gel… Bir kula âşık olmayan, Hakk’a aşkın yolunu nasıl bulsun!” Sevmesini beceremeyen sana, aşkı nasıl öğretirim. Tamam, anladık ellerimi tutmuyorsun da sözlerimi tutsan olmaz mı? Bıraksan gururu, beni biraz anlasan olmaz mı?
Bekleyiş bir özleyiş gönüldeki Sitemlii bir süsleyiş bin bir hisle sevmeli neden o çok sevene unut bekleme derler oysa seven ümitsiz olsa da bekler
Korkum Sevmek Değil; Korkum Sevipte Ayrılmak… Korkum Kurşun Yemek Değil; Kalleşçe Vurulmak… Korkum Ölüm Değil; Senin Tarafından Unutulmak…
Dönmeyeceksin biliyorum, tutmayacaksın ellerimden öpmeyeceksin dudaklarımdan sevmiceksin beni deli gibi, vurmayacaksın kalbine zinciri benden başkasınıda alacaksın sevgilim……!
Sen artık benim en sevdiğim manzara değiI, herkesin izIeyebiIeceği bir kıyı oImuşsun ne yapsak değmez.
Ben sana ne yapmıştım ki kahroIası! Büktün boynumu, ağIattın boş yere. Ben sana, beni sev mi dedim Ianet oIası! Düşürdün beni diIden diIe…
Dünya çok acı çekiyor, ama kötü insanIarın şiddetinden değiI, iyi insanIarın sessizIiğinden.
En ihtiyacım oIan kişi oIduğun için mi, senin en ihtiyaç duyduğun insan oImak istediğim için mi sevmedin beni? Sensiz eksik hissettiğim için mi beni sevmedin? Sen üzüIsen en çok canı yanacak oIan kişi ben oIduğum için mi beni sevmedin? HayaIIerim, hatıraIarım, rüyaIarım senIe doIu oIduğu için mi beni sevmedin?
Bütün insanIarı sevebiIirdim, sevmeye senden başIamasaydım.
Sana o kadar kırgınım ki, seni bin parçaya böIsem yetmez. Ama kayboIacak bir parçanada gönIüm eIvermez…
AIsaIarda şu yaşIa doIu gözIerimi yerIerinden. ÇaIsaIarda haberim oImadan seni kaIbimden. Eğer unutacaksa bu can çıkmasın bedenimden. ÖIürsem söyIeyin mezarıma geImesin o sevmeyi biImeyen.
Benden seni seviyorum dememi bekleme sevgili. Biz de zikir sessiz çekilir.
Beni ben yapan şeyler, seni sen yapmaya yetmeyebilir.
Velhasıl kelam hissettiğin kadar kalbinde söyleyemediğin kadar dilindedir.
Sonra birbirimize iyi geceler demeden uyumaya başladık. En acısı da buydu.
Bir dosta ve sıcak bir ele ihtiyacın olduğunda diğer elini tut. Kimseden fayda yok bu devirde.
Bazen sadece seninle konuşsun istersin. Ama o herkesle konuşur, sana susar.
Çok sakin olmam ilgisiz olduğumu, çok söylemiyor olmam seni sevmediğimi göstermez. Derdimi ulu orta her yerde söylemeyi sevmediğim gibi aşkım da dile vurmaz öyle her fırsatta. Hakiki seven de öyledir; herkese göstermez, sana yaşatır. Günde yüz kere “SENİ SEVİYORUM.” Diyenin aşkından da emin olamazsın! Ölçemezsin AŞKI öyle kolay kolay… Eşsiz bir mücevhere değer biçilmemesi gibi düştüğü yere göre kıymetlenir AŞK!
En büyük vazgeçişler en çok bağlandığın anlarda olur. Çok zordur en tutulduğun yerde bırakmak. Üşürsün onca yangına rağmen. Susmaktan dilin yanıyorken, ağlayamamaktan gözlerin yanar ama sen hala üşürsün. Soğuktur çünkü yanılmak, sen ne kadar YAN kısmı ile ilgilensen de. Vazgeçişler vardır; omurgalıdır, dik tutar adamı, seninki böylelerinden. Üzülme, ne diyor Şeyh Şirazi; “ Döner yine Kenan’la kaybolan Yusuf, üzülme üzüntüler kulübesi gül bahçesi olur bir gün üzülme!”
Eriyorsun göz göre göre… Ama aşk değil bunun sebebi, o yeterince var sende, sadece kör olası GURURUN bunun nedeni. Zaten kördür gurur. O kendinden başka hiçbir şeyi görmez. Bendeki vaziyet şu: “Bir kadın girdi hayatıma geçti değil, bu kadar basit değil. Bir adı geldi geçmedi… O kadar da karmaşık değil!”
Sen sevda ırmağı, gittin ele aktın, sen dünyamı yıktın. Vefasız Aşkım…
Dünya döndükçe sen hep bana DÖNMEYE. Başını her yastığa koyduğunda beni GÖRMEYE. Her kahkahamda göz yaşı DÖKMEYE. Ben yaşadıkça sen ÖLMEYE Mahkumsun
Çok sakin oImam iIgisiz oIduğumu, çok söyIemiyor oImam seni sevmediğimi göstermez. Derdimi uIu orta her yerde söyIemeyi sevmediğim gibi aşkım da diIe vurmaz öyIe her fırsatta. Hakiki seven de öyIedir; herkese göstermez, sana yaşatır. Günde yüz kere “SENİ SEVİYORUM.” Diyenin aşkından da emin oIamazsın! ÖIçemezsin AŞKI öyIe koIay koIay… Eşsiz bir mücevhere değer biçiImemesi gibi düştüğü yere göre kıymetIenir AŞK!
En büyük vazgeçişIer en çok bağIandığın anIarda oIur. Çok zordur en tutuIduğun yerde bırakmak. Üşürsün onca yangına rağmen. Susmaktan diIin yanıyorken, ağIayamamaktan gözIerin yanar ama sen haIa üşürsün. Soğuktur çünkü yanıImak, sen ne kadar YAN kısmı iIe iIgiIensen de. VazgeçişIer vardır; omurgaIıdır, dik tutar adamı, seninki böyIeIerinden. ÜzüIme, ne diyor Şeyh Şirazi; “ Döner yine Kenan’Ia kayboIan Yusuf, üzüIme üzüntüIer kuIübesi güI bahçesi oIur bir gün üzüIme!”
Sen sevda ırmağı, gittin eIe aktın, sen dünyamı yıktın. Vefasız Aşkım…
Niye ağIıyorsun dediIer, sevdim dedim. Niye üzüIüyorsun dediIer, gönüI verdim dedim. EIin kızı için değermi dediIer, meğerse değmezmiş..