Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

Şems Tebrizi Sözleri

Sayfa İçeriği: Şems Tebrizi Sözleri, Anlamlı Şems Tebrizi Sözleri, Şems Tebrizi Dini Sözleri, Güzel Şems Tebrizi Sözleri, Şems Tebrizi Sözleri 2019, Şems Tebrizi Sözleri Twitter

11. yüzyıllarda yaşayan İslam âlimi ve mutasavvıf olan büyük üsta Şems Tebrizi'yi rahmet ile anıyoruz. Bu yazımızdan Şems Tebrizi'ye ait en anlamlı, en güzel ve en düşündürücü sözlere göz gezdirebilirsiniz.

Şems Tebrizi Sözleri

Editör Seçimi: Eğer Allah seni bana yazmışsa, benden kaçışın yok! Lakin kader seni benden almışsa, ağlamaya lüzum yok. (Şems Tebrizi)


 Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sende korku ve utanç içindesin çoğunlukla...Yok eğer Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.


Gamzelendi gönül yine devası ah’tır. Gönlü mahzun olanın dostu Allah’tır.


“Her şeyi senin için var ettim diyen rabb’e, her şeyi senin için terk ettim” diyebilmektir aşk. Şemsi Tebrizi


Önce sevgiyi anlayalım.


Alim iken arif oldun, peki aşık olmaya namzet misin?


Bazısı gelirken, bazısı da giderken gönül acıklıgı verir. Dikkat et ve iyi bak ki, sendeki bu gönül acıklıgı giderken mi yoksa gelirken mi beliriyor?


Keşke sen ben olsan seni sevmenin ne kadar zor olduğunu anlasan… Keşke ben sen olsam; bu kadar sevilmenin tadını çıkarsam…


Otunu, suyunu bilmediğin gönüllerde koyun gütme! Yoksa ‘kaçıracağın keçilere’ çobanlık yapamazsın…


Çok konuşmak faydalı olsaydı eğer, Allah iki ağız, bir kulak verirdi. Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek.


“Ahireti Kazanmak İçin Çalışmak Lazımdır ki,bu,İnsanı Cennete Götürüp ,Allahü Teâlânın Cemalini Görmekle Şereflenmeye Sebep Olur.

 

Anladım ki: İnsanlar;
Susanı korkak.
Görmezden geleni aptal.
Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar.
Oysa ki; biz istediğimiz kadar hayatımızdalar.
Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar.


Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.


Dostluk gül olmaktır, yaprağı ile de dikeni ile de.


Hayata tepeden bakarsan insanların sadece tepesini görürsün. Hayata daima insanlarla aynı mesafeden bak. O zaman insanların hem yüzünü, hem kalbini görürsün.


Sıg suları en hafif rüzgârlar bile costurabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her sey susuyor. Anladım ki susan her sey derin ve heybetli.


Bazen uzaklasmak gerekir, yakınlasmak icin… “Bazen hatırlamak gerekir, hatırlanmak icin… “Bazen aglamak gerekir, acılmak icin… “Bazen anmak gerekir, anılmak icin… “Bazen de susmak gerekir, duymak icin…


Hüzün ki en cok yakısandır âsıklara. Yandık, yakıldık; ama hüzünden yana asla yakınmadık. Ne de olsa biz mahzun bir Peygamberin ümmeti degil miyiz? Hüzün taze tutar ask yarasını. Yaramdan da hosum, yârimden de.


Kuran dört seviyede okunabilir. İlk seviye zahiri manadır. Sonraki batıni mana. Üçüncü batıninin batınisidir. Dördüncü seviye o kadar derindir ki kelimeler kifayetsiz kalır tarif etmeye.


Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. "Aman sakın kendini" diye tembihler.  Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: " Bırak kendini, koy gitsin! " Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!


Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile sonunda O sadece kimsenin bilmediği gizli bir bir patika açar. Sen şu anda göremesen de, dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var. Şükret! İstediğini elde edince şükretmek kolaydır. Sufi, dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilendir.


Olurda bir gün mesafeleri aşıp bana gelirsen, yüreğinde rengârenk açan Aşk ile gel.


Hayatta her şey olabilirsin; fakat önemli olan hayatın içinde “insan” olabilmektir.


Ey aşk! Seni senelerce yaban ellerde, hoyrat dillerde aradım. Oysa bendeymişsin bilememişim. Oyalanmışım. Kalakalmışım.


Alimken, arif oldun, peki aşık olmaya namzet misin? Şemsi Tebrizi


Allah bir insanı senin elinle ayağa kaldıracaksa, sen nasıl elini uzatmazsın ? Allah seni insanlara sevdirmek istiyor, Allah senin dağılmış parçalarını topluyor. Aşka nankörlük etme!! Şemsi Tebrizi


Allah senin kapından aşk sarayına bir insan alacaksa, o insana sen nasıl “ben seni sevmiyorum” dersin? Şemsi Tebrizi


Aranızdaki bütün perdeleri tek tek kaldır ki, tanrı’ya saf bir aşkla bağlanabilesin. Kuralların olsun ama kurallarını başkalarını dışlamak yahut yargılamak için kullanma. Bilhassa putlardan uzak dur dost. Ve sakın kendi doğrularını putlaştırma! İnancın büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama. Şemsi Tebrizi


Ey Celaleddin, talipsen yüreğime, yalnızlığını adayacaksın bana.


Hüzün, taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de.


Kapımıza değil, kalbimize vuran buyursun!


Sen ol da, ister 'yâr' ol, ister 'yara'; lütfun da başım üstüne, kahrın da.


Ey benim yetim gönlüm; bırak gamlı düşünmeyi. Sus ve sabret! Gözyaşının hesabını Rabbim sorsun. Sen hakkını helal et!


Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı, Allah iki ağız bir kulak verirdi. Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek.


Kadın bilmeyene ‘nefs’;  bilene ‘nefes’tir.


Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye, endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?


Kalk, silkelen, kendine gel. Umutsuzluğa sarılma, Umutsuzluk şeytandandır; ümit etmek Allah’tandır.


Sabretmek öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir. Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Allah âşıkları sabrı gülbeşeker gibi tatlı tatlı emer, hazmeder. Ve bilirler ki, gökteki ayın hilalden dolunaya varması için zaman gerekir.


Diyorlar ki dost acı söyler? Acıyı söyleyene dost denilmez ki! Seni sevmeyen acı söyler dostun sana söyleyeceği acı dahi olsa senin canını acıtmayacak şekilde tatlı dille söyler.


Ey İnsan Kafdağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma; her şeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.


Birini ne kadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar. Kâinatın matematiğidir. Bir koyar, bir alır insan. Bilmeden kendi hesabını dürer diyor DOST… Hiçbir konuda emin olma diyor DOST… Kendini ayrıcalıklı sayma. Konumuna ya da mevkiine, ismine veya şöhretine güvenme. Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir.


İnsanlar maşuk aramıyor, bencil duygularına köle arıyor. Köle buluyor ama aşkı bulamıyor.


Eğer susarsan konuşman daha aydınlık olur. Çünkü sükutta hem sessizliğin ışığı, hem de konuşmanın faydası gizlidir.


Ey Gönül! Şimdi sorarım sana, hangi aşk daha büyüktür? Anlatılarak dile düşen mi, anlatılmayıp yürek deşen mi?


Hakiki dost Allah gibi mahrem olmalıdır. Dostun çirkinliklerine, hoşa gitmeyen hallerine tahammül etmeli, hatasından incinmemelidir. Dosttan yüz çevirmemelidir, dosta itiraz etmemelidir. Nitekim rahmeti bol olan Allah kullarının ayıplarından, günahlarından, noksanlarından dolayı onlardan yüz çevirmez. Tam bir inayet ve şefkatle, onlara rızkını verir. İşte garazsız, ivazsız dostluk budur.


Her insan için bir aşık olma zamanı vardır, bir de ölmek zamanı.


Âsık olmakla sevmek arasındaki farkı sormuslar (?) Cevaplamıs sems: Senin baktıgına herkes bakar; ama senin onda görebildigini herkes göremez. Herkes âsık olabilir; ama hic kimse senin gibi sevemez. Tek fark sensin. Seni özel kılan sevdigin degil, sevgin…


Hayatta her sey olabilirsin; fakat önemli olan hayatın icinde “insan” olabilmektir.


Sevmeye layık olmayanı hatırlayarak degerli etme! Dönmek mi istiyor, bir sans daha verme. Unutma; sevgi yürekli olana yakısır.


Sanmayasın ki; ask akıl isidir. Gül ki her gönlün mürsididir. Kimini kokusuyla sad eder. Kimini de dikeniyle irsat eder.


Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yasat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.


Ne yöne gidersen git,-Doğu, Batı, Kuzey ya da Güney-çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır.


Şu dünyada semadaki yıldızlardan daha fazla sayıda sahte hacı hoca şeyh şıh var. Hakiki mürşit seni kendi içine bakmaya ve nefsini aşıp kendindeki güzellikleri bir bir keşfetmeye yönlendirir. Tutup da ona hayran olmaya değil.


Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık. Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi, hiç şüphesiz öyle yapardı. Farklılıklara saygı göstermemek kendi doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak, Hakk' ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir.


Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. İkisi de şu an burada mevcut. Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz aslında. Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak, nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak cehenneme düşüveririz.


Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten "ne yapalım kaderimiz böyle" deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatına hakimsin, ne de hayat karşısında çaresizsin.


Kalp ruha der ki: ben severim, âşık olurum; ama acısını nedense hep sen çekersin. Ruh da cevap verir: Sen yeter ki sev.


Mühim olan yükseklere çıkıp hayata tepeden bakmak değildir; mühim olan ne kadar yükselsen de her şeye eşit mesafeden bakabilmektir.


Cehennem gibi olmalı, cehennemi bile yakıp yandıracak bir gönül istemeli… Ki o gönlün önüne iki yüz deniz çıksa, hepsini de yaksın, yandırsın. Onun tek bir dalgası bilindik denizlere taş çıkartsın.


Hayata tepeden bakarsan insanların sadece tepesini görürsün. Hayata daima insanlarla aynı mesafeden bak. O zaman insanların hem yüzünü, hem kalbini görürsün.


Arş dönüyor, yıldızlar dönüyor dersin.
Zahirdir gördüğün, zahirde dönersin.
Marifet dönmek değil, bulmaktır bilesin … ! Şemsi Tebrizi


Aşkı kalem yazmaz ki kitaplarda bulasın. Şemsi Tebrizi


Bazısı gelirken, bazısı da giderken gönül açıklığı verir. Dikkat et ve iyi bak ki, sendeki bu gönül açıklığı giderken mi yoksa gelirken mi beliriyor?


Kaç ask eleginden geçmem lazim, yedi deryayi bir yudumda içmek için?


Sözler hakikat değildir ağızdan çıkan seslerdir. Hakikati öğrenmek için söze değil yaşamaya ihtiyaç vardır.


Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.


Sabret ey yar! Zahmette rahmet var. Vuslat’ın kıymeti olmazdı iyi ki hasret var. Tökezlersen eğer kaldır ellerini. Rahman ve rahim olan Allah (cc) var.


Çaresizlik nedir bilir misin? Kalbin kanatlanıp gittiği yere dedenin gidememesidir.


Sükûtun da bir sesi vardır. Onu duyacak yürek lazım.


Birini ne kadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar. Kâinatın matematiğidir. Bir koyar, bir alır insan. Bilmeden kendi hesabını dürer diyor DOST… Hiçbir konuda emin olma diyor DOST… Kendini ayrıcalıklı sayma. Konumuna ya da mevkiine, ismine veya şöhretine güvenme. Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir.


Şeriat der ki: Seninki senin, benimki benim. Tarikat der ki: Seninki senin, benimki de senin. Marifet der ki: Ne benimki var ne seninki. Hakikat der ki: Ne sen varsın, ne ben.


Eğer susarsan konuşman daha aydınlık olur. Çünkü sükutta hem sessizliğin ışığı, hem de konuşmanın faydası gizlidir.


Güzel bir gülü, güzel bir geceyi, güzel bir dostu herkes ister. Önemli olan gülü dikeniyle, geceyi gizemiyle, dostu tüm derdiyle sevebilmektir.


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz