Sayfa İçeriği: Sadi Şirazi Sözleri, Sadi Şirazi Sözleri Kısa, Sadi Şirazi Sözleri Resimli, Sadi Şirazi Sözleri instagram, Sadi Şirazi Sözleri 2019, Dini Sadi Şirazi Sözleri, Sadi Şirazi Şiirleri, Anlamlı Sadi Şirazi Sözleri
İran doğumlu olan İslam alimi olan yazdığı şiirler ile akıllarda kalan 1200'lü yılların en önemli alimlerinden biri olarak gösterilen Sadi Şirazi Sözlerini bir araya getirdik. Sosyal medya hesaplarınızdan Sadi Şirazi Şiirlerini sizler de paylaşabilirsiniz.
Editör Seçimi: Baştan başa bütün dünya, bir damla kanın yere dökülmesine değmez. (Sadi Şirazi)
Eşeğini düşman, vergisini de sultan alıp gittikten sonra o memleketin tacında, tahtında ikbal kalır mı?
Olgun bir adamı dost edinmek isterseniz, eleştirin; basit bir adamı dost edinmek isterseniz methedin.
"Değer verin ya da vermeyin, ama asla verir gibi yapmayın."
Çekemem elini eteğinde
Vursan da keskin kılıçla boynumu sen
Yok senden başka sığınacağım
Kaçarsam, yine sana kaçarım
”Bir şehri kuşattığın ve yönetimi ele geçirdiğin zaman halka eskisinden daha iyi davran.”
Her işte kendinden üstününü ara, bunu fırsat bil ; kendin gibilerle vaktini heder edersin.
Yarasanın gözü gündüz göremiyorsa güneşin ne günahı var bunda?
Bir yetimin başını önüne eğdiğini boynunu büktüğünü görürsen eğer, kendi çocuğunun yanağına sakın öpücük kondurma. . . Sadi Şirazî
Söyle mürüvvetsiz eşek arısına, bal vermez madem, sokmasın bir de.
Ekmek yerine güneş olsa sofrasında, güneş yüzü görmezdi kimse kıyamete dek cihanda.
Kurdun kafasını, halkın koyunlarını paraladıktan sonra değil, önce kesmek gerekir.
Ey başkalarının acısıyla kaygılanmayan, sana insan demek yakışık almaz…
Tek ırmak kenarından sıcak su iç de ekşi suratlının soğuk gül şerbetini içme. Yüzü safra gibi karmakarışık olan bir adamın ekmeğini tatmak haramdır…
Methü senâ ipiyle kuyuya inme, Hatem gibi sağır ol da kendi ayıplarını dinle…
İnsanın her nefeste iki defa şükretmesi lazım. Biri nefes aldığı için, diğeri verdiği için. Çünkü verip almamak, alıp vermemek var.
Bir sevgili âşığına şöyle söylemiş:
Sen kendi itibarını düşünürsen,
benim senin yanımda ne kıymetim var?
Ciğerlere çekilen hava ömrü uzatır, bırakılan soluk bedeni rahatlatır, öyleyse bir nefeste iki nimet gizlidir ve her bağış şükrü gerektirir.
Güneş doğdu sandım.
Yanağının tüyleri ab-ı hayatla sulanır
Şeker dudağına bakan, şeker yer sanır.
Kadın bir gonca güldür; onu tatlı söz güldürür, açar. (Sadi Şirazi)
Aşk ile halktan yüz çevirip sahraya düşen, yahut bir köşeye çekilen zayi olmadı, insanlıktan çıkmadı. Belki kaybetmiş olduğu şeyi buldu.
”Düşman sözü ağırına gidiyorsa dikkat et de onun ayıpladığı şeyleri yapma.”
”İnsan dilini tutup konuşmadıkça, ayıbı da hüneri de gizli kalır.”
”Ey akıllı kimse, hekim sana acı ilaç gönderdiği zaman hastalıktan korkma. Dost elinden gelen her şeyi iç. Hasta hekimden daha bilgili değildir.”
Eğer cenk eri isen, öyle bir kimse ile savaş ki, ya ona ihtiyacın olmasın, ya da kaçıp ondan kurtulabilesin.
Kalbi kırıkların hatırını sor, Onları sevindir. Bir gün senin de Gönlün incinir
Aciz eline kudret geçince, tutar, acizlerin kolunu büker.
On derviş bir kilimde uyurken iki padişah bir dünyaya sığmaz.
Kişi bu alçak dünyaya tenezzül etti mi bala kapılmış sineğe döner.
Emrindekileri bağışlamasını bilmeyenler bir gün bu insanların affına muhtaç olurlar.
Halkın bahçesinden padişah bir elma yerse, adamları ağacı kökünden sökerler. Sadi Şirazi
Olgun bir adamı dost edinmek isterseniz, eleştirin; basit bir adamı dost edinmek isterseniz methedin. Sadi Şirazi
Eskiden dünyada, görünüşte dağınık ama iç dünyaları derli toplu insanlar vardı. Oysa şimdikilerin dış görünüşleri derli toplu ama iç dünyaları dağınık. Sadi Şirazi
Öğüdü, tesir etmeyeceğini bildiğin bir kimseye verme, ey şaşkın. Elinden dizgini kaçırmış olan zavallıya, “oğlum yavaş sür” denmez…
Soysuzlara karşı soysuzluk etmek mümkündür lâkin insan olanın elinden köpeklik gelmez…
İdrak kulağından gaflet pamuğunu çıkarmalısın ki, ölülerin nasihatini duyabilesin.
Tahammül sana önce zehir gibi görünür. Fakat tabiatına kök salınca bal kesilir…
Hastaya şeker vermek günah olur, çünkü ona acı ilaç fayda verecektir.
İnsan ruhunu iki şey karartır: susulacak yerde konuşmak ve konuşulacak yerde susmak.
Hepimizin kendimize özgü kusurları vardır. Hepimiz aslında çatlak kovalarız. Büyük planda hiçbir şey ziyan edilmez. Kusurlarınızdan korkmayın. Onları sahiplenin. Kusurlarınızda gerçek gücünüzü bulduğunuzu bilirseniz eğer, siz de güzelliklere sebep olabilirsiniz.
Yazın ne yiyeyim, kışın ne giyeyim derken değerli ömrüm tükendi.
Kendi kusurunuzun hamalıyken,
Başkalarının kusurunu kınamayın.
Kardeş, dünya kimseye kalmaz."
Padişaha söyle ki saygı selamı kendisinden para, pul uman kimseden beklesin. Bir de şunu söyle, padişahlar halkın korunması için o makama gelirler, yoksa halk padişahlara tapınsın diye yaratılmış değildir.
Aşk aklın kulağını bir kere burunca, o baş bir daha akıllanmaz.
Nefes nefese durmadan söyleyecek olursan, kimse sözünün zevkine varamaz; o sözün tatlılığından müstefit olamazsın.
Gönlün içi sır saklamağa özgü kapalı bir hisardır. Bak, dikkat et, hisarın kapısı açık kalmasın.
”Başarı tatlı dille elde edilir. Hırçın tabiatlı kimse daima ısdırap çeker.”
”Zorluya tahammül et ki bir gün ondan daha kuvvetli olasın.”
”Yüzücülükte yiğit de olsan, elini ayağını ancak çıplakken kullanabilirsin. Şu halde şöhret, namus ve riya hırkasını sırtından çıkarmalısın; elbisesiyle suya batan kimse aciz kalır.”
Kendi ekmeğini yiyip oturmak, altın kemer takıp el pençe divan durmaktan hoştur.
Çocuklarınızı kuzu gibi büyütmeyiniz ki, ileride koyun gibi güdülmesinler. (Allah (c.c.)’dan başka kiseye boyun eğmesinler )
Günahsız olan, pervasız konuşur.
Üç şey sürekli kalmaz; ticaretsiz mal tekrarsız bilgi cesaretsiz iktidar.
Ne kadar okursan oku; bir bilgine yakışır şekilde davranmadığın sürece cahilsin demektir…
Kendisinden fazlasıyla iyilik gördüğün kimseye fenalık etmen insanlık değildir.
Ne etrafınızı kıracak kadar sert, ne de karşınızdakilere cesaret verecek kadar yumuşak olunuz. Sadi Şirazi
Kişi bu, alçak dünyaya tenezzül etti mi, bala kapılmış sineğe döner. Sadi Şirazi
Yazın ne giyeyim, kışın ne giyeyim, derken kıymetli ömür böylece harcanıp gitti.. Sadi-i Şirazi