Sayfa İçeriği: Paulo Coelho Sözleri, Paulo Coelho Sözleri Türkçe, Paulo Coelho Sözleri 2019, En Güzel Paulo Coelho Sözleri, Paulo Coelho Sözleri Kısa, Paulo Coelho Sözleri Özlü, Paulo Coelho Sözleri Simyacı
1900'lü yılların en öneli roman yazarları arasında gösterilen Brezilyalı Paulo Coelho'ya ait olan en güzel sözlere bu sayfamızdan ulaşabilir ve inceleyebilirsiniz. "Bu söz beni anlatıyor" dediğiniz sözleri sosyal medyada paylaşmayı unutmayın!
Editör Seçimi: Gitmek için sebep çoktur; ama sevmeye bahane arar kalan. Unutma, kapının koluna uzanacak yaşa geldiğinde, gitmeyi öğrenir insan. (Paulo Coelho)
Ok ancak geri çekerek atılır.
Hayat seni zorluklarla geri çekiyorsa,
Seni daha büyük bir şeye fırlatacağı içindir.
Nişan almaya devam et..
Kelimelerin kötü yanı, kendimizi başkalarına anlatabileceğimiz ve başkalarının söylediklerini anlayabileceğimiz hissini uyandırmalarıdır. Fakat dönüp kaderimizle yüzleştiğimizde yetmediklerini görürüz.
Seni seviyorum, çünkü bütün evren sana ulaşmam için işbirliği yaptı.
Yüreğin neredeyse hazinen de oradadır.
Kelimelerin kötü yanı, kendimizi başkalarına anlatabileceğimiz ve başkalarının söylediklerini anlayabileceğimiz hissini uyandırmalarıdır. Fakat dönüp kaderimizle yüzleştiğimizde yetmediklerini görürüz.
”Hayat ancak ölünce uyandığımız bir rüyadır.”
Birinin gerçek yüzünü görmek istiyorsan, Kendisine hiçbir iyiliği dokunmayan birisine nasıl davrandığına bak.
Tekne limanda güvendedir. Ama teknenin amacı bu değildir.
Açıklamalarla vaktini harcama, insanlar sadece duymak istediklerini duyar.
İkide bir onu rahatsız edeceğim, bunun canını sıkacağım diye düşünmesene. İnsanların hoşuna gitmiyorsa şikayette bulunabilirler. Şikayet edecek cesaretleri yoksa bu onların sorunu
Acı gelmek zorundaysa eğer, bir an önce gelsin. Çünkü yaşayacak bir hayatım var ve onu, mümkün olan en iyi şekilde yaşamam gerekiyor.
''Değişimler, her zaman bunalım anlarda gerçekleşir.''
''En kusursuz cinayet yaşama sevincini öldürmektir..''
"İçimde şüpheler var. Çoğu inançla ilgili."
"Ne güzel işte. İnsanı ileriye götüren de şüpheleridir."
Geleceği nasıl seziyorum? Şimdinin işaretleri sayesinde. Gizin kökü şimdidedir; şimdiye dikkat edecek olursan, onu iyileştirebilirsin. Ve şimdiyi iyileştirebilirsen, daha sonra gelecek olan da iyi olacaktır.
"Dünyanın bütün dağlarında, ormanlarında, bîr tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sayıyorsunuz."
Bir düşü gerçekleştirme olasılığı yaşamı ilginçleştiriyor.
Ona ceketimi verme önerimi reddetti.
Belki de onun dünyasında mevsim yazdı.
Katillerin en kötüsü, yaşam sevincimizi öldürendir.
Tekne limanda güvendedir. Ama teknenin amacı bu değildir.
Elveda diyecek kadar cesursan hayat seni yeni bir merhaba ile ödüllendirir.
Yazarlık topluluk içerisinde soyunmanın toplumca yadırganmayan formudur.
Geleceği nasıl seziyorum? Şimdinin işaretleri sayesinde. Gizin kökü şimdidedir; şimdiye dikkat edecek olursan, onu iyileştirebilirsin. Ve şimdiyi iyileştirebilirsen, daha sonra gelecek olan da iyi olacaktır.
Başkasının bahçesiyle ilgili öğütler veren budalanın, kendi bitkileriyle ilgilenmediğini bilir.
İşte bu yüzden ışığın savaşçısıdır onlar. Başarısızlığa uğradıkları için. Soru sordukları için. Durmadan anlam aradıkları için. Ama sonunda o anlamı bulacaklardır.
Kimin her şeye gücü yeter, bilir misiniz? Çocukların. Çocuk güvensizliği, korkuyu bilmez, kendi gücüne inanır ve tuttuğunu koparır. Ne var ki çocuk zamanla büyür. zannettiği kadar güçlü olmadığını, ayakta kalabilmek için başkalarına muhtaç olduğunu anlamaya başlar. Severse sevilmek ister ve yaşadıkça karşılık görme arzusu iyice büyür. Sahip olduğu güç de dahil her şeyi fedaya hazırdır, yeter ki sevdiği kadar sevilsin. Sonunda şimdi bulunduğumuz noktaya varırız: Kabul edilmek, sevilmek için ne yapacağını şaşırmış yetişkinler olur çıkarız.
”Hayatın sırrı, oysa, yedi kere düşüp, sekiz kere kalmaktı.”
”Beklemek insana acı verir. Unutmak acı verir. Ama ne karar vereceğini bilememek, acıların en büyüğüdür.”
”Geçmişinle barış ki geleceğini mahvetmesin.”
Özgürlük buydu işte: Kalbinin istediği şeyi hissetmek ve bunu başkalarının düşüncelerine bağlı olmadan yapmak. Özgürdü, çünkü aşk insanı özgür kılıyordu.
Bir çocuğun bir erişkine her zaman öğretebileceği üç şey vardır: Nedensiz yere mutlu olmak, her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmak ve elde etmek istediği şeyi var gücüyle dayatmak.
İlk bakışta güvendiği şeylere, bir kez daha bakılması gerektiğini mutluyken değil, hep mutsuzken anlar insan.
Bir hayali gerçekleştirmeyi imkansız kılan tek şey vardır; başarısızlık korkusu.
Başkalarının ne düşündüğü önemli değil çünkü her halükarda yine aynısını düşünecekler.
Bir annenin her şeyi anlaması gerekmez. Sevmesi ve koruması yeter. Bir de gurur duyması.
En iyi dostum da en kötü düşmanım da benim.
İnsanların hoşuna gitmiyorsa şikayette bulunabilirler. Şikayet edecek cesaretleri yoksa bu onların sorunu
Müzik adamın uzak dünyasına, aydan bile ötelerde sakladığı dünyasına bile ulaşıyordu; müzik mucizeler yaratabilirdi
“Yalnızlığın ne olduğunu bilir misin?”
Aşk, daima yenidir. Hayatımız boyunca bir kez, iki kez ya da defalarca sevmiş olsak bile, her zaman yepyeni bir durumla karşı karşıya kalırız. Aşk bizi cehenneme ya da cennete gönderir; ama mutlaka bir yere götürür. Yalnızca kabul etmemiz gerekiyor; çünkü varlığımızı besleyen şey bu. Reddedersek eğer, açlıktan ölürüz; çünkü bir elimizi uzatıp hayat ağacının dallarından bir meyve koparak cesarete sahip değiliz. Aşkı, bulduğumuz yerde almalıyız – saatler, günler, aylar boyu sürecek hayal kırıklığı ve üzüntü anlamına gelse de. Aşkı aramaya başladığımız an, aşk da bizi aramaya başlar. Ve kurtarmaya.
Daima arzuladığımızın yönünde yürüdüğümüzde, üzüntü sonsuza dek sürmez.
Gitmeye değer yerlerin kestirmesi yoktur..
''Sadece güneşli günlerde yürürsen, hedefe ulaşamazsın..''
''İçinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksik bir hayattır..''
Bazı şeylerin gitmesine izin vermek işte bu nedenle çok önemlidir. Onları serbest bırakmak. Gevşek olanı kesmek...
İnsanların hiç kimsenin işaretli kağıtlarla oynamadığını anlaması gerekiyor; bazen kazanırız ve bazen de kaybederiz. Hiçbir şeyi geri almayı bekleme, yaptıkların için takdir edilmeyi bekleme, ne kadar zeki olduğunun keşfedilmesini bekleme ya da aşkının anlaşılmasını. Daireyi tamamla. Gururlu, yetersiz ya da kibirli olduğun için değil, sadece artık onun senin yaşamında yeri olmadığı için. Kapıyı kapat, plağı değiştir, evi temizle, tozdan kurtul. Geçmişte olduğun kişiyi bırak ve şu anda kimsen o ol....
Bir düşü gerçekleştirme olasılığı yaşamı ilginçleştiriyor.
Durmadan kendini kontrol etmekten, maskelerden, uygun davranışlardan bıkmış usanmıştı.
"...aslında herkes deli, en deliler de deli olduklarının farkında olmayanlar. "
"Seni seviyorum, çünkü..."
"Hiçbir şey söyleme," diye sözünü kesti.
"İnsan sevdiği için sever. Aşk'ın hiçbir gerekçesi yoktur.
Kabul ediyorum! En büyük hatam yüzüme gülen herkesi kendim gibi sanmamdı.
Bazen insanlar kabahatli olduklarını kabullendikleri için değil sadece karşıdaki sussun diye özür dilerler.
İnsan fırsatların gelmesini bekler fırsatlar da insanın gelmesini. Fırsatlar bekler insanlar bekler: Kazanan hep mazeret olur.
Bizler ebediyiz, çünkü hepimiz Tanrı’nın görüntüleriyiz. İşte bu yüzden pek çok yaşamdan ve ek çok ölümden geçeriz, bilinmeyen bir yerde ortaya çıkar, yine bilinmeyen bir yere doğru yol alırız.
Yaşıyorum,dedi delikanlıya, aysız ve kamp ateşsiz bir gece, hurma yerken. Ve birşey yerken başka birşey düşünmem. Yürüdüğüm zaman da yürüyeceğim hepsi bu. Savaşmak zorunda kalırsam , ölüm şu gün ya da bugün gelmiş vız gelir tırıs gider. Çünkü ben ne geçmişte ne de gelecekte yaşıyorum…
”Eğer bir hikayeyi anlatıyorsan, ondan hala kurtulamamışsın demektir.”
”Çocukken; herşeyin sahibi olmak için büyümek isterdik. Büyüdük ; şimdi herşeyden uzak olmak için heρ çocuk kalmak istiyoruz.”
”İnsanların yaptıklarıyla değil, giydikleriyle marka oldukları bir çağda; aşkların sahteliğinden yakınmak yanlış olur.”
Küçümsemek yanlış çünkü aptallık bir kusurdur ama öyleleri vardır ki aptallığı kusursuzdur.
Ama unutma ki yüreğin hazinenin bulunduğu yerdedir ve çıktığın yolda keşfettiğin şeyin bir anlamı olması için hazineni mutlaka bulmak zorundasın.
Endişe ve güvensizliklerine gülümse. Kuruntularına komik şeyler olarak bak. İlkinde zor gelecektir ancak zamanla alışacaksın.
Yaşamdaki basit şeyler en sıradışı olanlardır; sadece bilge kişiler onları anlayabilir.
Birinin gerçek yüzünü görmek istiyorsan, Kendisine hiçbir iyiliği dokunmayan birisine nasıl davrandığına bak.
Sen izin vermezsen kıskançlığın sana bir zararı dokunmaz. Kıskançlık hayatın bir parçasıdır ve herkes onunla baş etmeyi öğrenmelidir.
Yüreğin neredeyse hazinen de oradadır.
Hayat ise, sert ve şaşırtıcı bir oyun; paraşütle atlayıp tehlikeleri göze almak, düşmek ve tekrar kalkmak demek.
"Yavrum, gençsiniz, önünüzde koca bir ömür var. Okuyun."
Aşk başkasında değil, kendimizdedir; onu biz uyandırırız. Ama uyanması için, bir başkasına ihtiyaç duyarız.
Aşk, her şeyi doldurur. Arzu edilemez; çünkü kendi içinde bir sondur. İhanet edemez; çünkü sahiplik ile hiçbir ilgisi yoktur. Tutsak alınamaz; çünkü o bir nehirdir ve yatağından taşar. Aşkı hapsetmeye çalışan kişi, onu besleyen kaynağı kesecektir ve hapsolmuş su, durgunlaşacaktır.
Ruh eşimizin yanımızdan geçip gitmesine de izin verebiliriz; onu kabul etmeden ve hatta fark etmeden. Böyle bir durumda, o ruh eşini bulmak için tekrar vücut bulmaya ihtiyaç duyacağız. Ve kendi bencilliğimiz yüzünden, insanoğlunun kendi için icat ettiği en kötü işkenceye mahkûm olacağız: yalnızlığa.
Gerçek hayatta, aşk, mümkün olmalı. Karşılığı hemen alınmasa da, aşk, yalnızca arzulanan kişinin kalbini kazanabilme umudu var oldukça hayatta kalabilir.