Sayfa İçeriği: Özlem Mesajları, Sevgiliye Özlem Mesajları, Aileye Özlem Mesajları, Dosta Özlem Mesajları, Arkadaşa Özlem Mesajları, Özlem Mesajları 2019, Özlem Sözleri, Anlamlı Özlem Mesajları, Özlem Mesajları Kısa, Özlem Mesajları Uzun
İnsan uzak olduğu insanlara karşı içgüdüsel olarak özlem duyarlar. Özlem mesajları sizler için hazır ettik. Siz de özlem duyduğunuz insanlara sosyal medya hesaplarınız üzerinden Özlem mesajlarını gönderebilirsiniz.
Editör Seçimi: Keşke anlayabilseydin ne kadar özlendiğini..
Bir soluk kadar yakın, yıldızlar kadar uzak derler sevgi için, uzanırsın yetişemezsin, yetişirsin dokunamazsın, dokunursun vazgeçemezsin, vazgeçersin ama unutamazsın.
Ruhum sensiz koca bir boşlukta gibi; gel de bitsin bu eziyet…
Gel be gel işte. Küfrüm tövbeme karışsın, aklım fikrime. Öyle bir gel ki bana nefes nefese… Cemal Süreya
Özlem ve arzu, anlık tatminden daha uzaklara gider. İnsanın doğasıdır bu.
Zaten tabiatı bile ayrılık üzerine kurmamış mı yaradan? Yaprak düşer dalından, damla ayrılır bulutlardan, seviyorum derken bile ayrılır sözler dudaklardan.
Sen aydınlığa ben sana hasret. Gel eritir demirleri bendeki ateş.
Özlem insanın en saf, en temiz, en karşılıksız hislerindendir.
Özlemin azı çoğu olmaz, ağırdır işte!
Hani insan ağlamak ister, Gözlerinden yas gelmez! Hani gülmek ister, yürekten gülmez! Hani birini bekler o hiç gelmez! İşte o zaman ölmek ister de ECEL gelmez!
En güzel anıların mimarı olan sen: Gel yeniden yaşayalım.
BiIirim buz dağıdır özIem, efIatun sabahIarda. BiIirim kuIakIarım çınIadığında özIeyenim vardır uzakIarda ve yine biIirim ki özIeyenim özlediğimdir asIında.
Hissedince sana vurulduğumu baharda kuş olup uçasım gelir bakınca o güzel gözlerine hasreti bir anda silesim gelir ama ne çare bir tanem ne çare ne kuş olup uçabilirim nede hasreti silebilirim ama seni bir ömür boyu sevebilirim.
Bak yine soldu güneş, yine akşam oluyor ömrümün kadehine sensiz bir gün doluyor sen yoksun diye inan dertliyim kederliyim, gelmezsen kahrolurum, yıkılırım sevgilim tadın sinmiş suyuna, taşına toprağına, bu şehirde ne varsa sana benziyor.
Dostu yok gecelerin geceler çok uzun, geceler bir ömür ömür dediğin bir tutam ümit, ümidi yok yarınların tıpkı senin yokluğun gibi ve ben biraz daha sana hasret.
Dün yine dolaştım yollarda yağmurların ıslattığı, bomboş sokaklarda gözlerimde yaş, kalbimde sızı unutmadım seni, unutamadım, ne olur anla beni.
Seni bir gün değil, ömür boyu beklemeye hazır bu kalbim…
Sensiz öyle bir yerdeyim ki
Ne durabiliyorum ne gidebiliyorum
Ne susabiliyorum ne konuşabiliyorum
Ne ölebiliyorum ne de yaşayabiliyorum…
Gözlerinin ta içine bakıp da, “Nerde kaldın, özleminden öldüm öldüm dirildim” deyip sımsıkı sarılacağım günlerin hayali var yanı başımda. Beni hayata bundan daha çok ne bağlayabilir ki?
Her günün her saniyesindesin, biliyorum ki bir gün buna değecek. Sonsuza kadar birlikte olacağız ve asla birbirimizden ayrı kalmayacağız. Uzaklarda olmana rağmen hep kalbimdesin.
Beklemekten hoşlanmıyorum fakat bu senin için beklemek zorunda olduğum anlamına gelirse, sonsuza kadar bekleyeceğim.
Hasretinden yandım, yüreğim yanar. Zalim ayrılık bir onu özledim bir de melek yüzünü.
Her insanın bir özlemi vardır; önemli olmak, katkı yapmak; asil ve anlamlı bir şeyin parçası olmak.
Yalnızlık ne mavi derinlikleri olan denizlerde nede sıcak çöllerde olmaktır, yalnızlık bu şehirde seni arayıp da bulamamaktır.
Sensiz öyle bir yerdeyim ki, ne durabiliyorum ne gidebiliyorum, ne susabiliyorum ne konuşabiliyorum, ne ölebiliyorum ne de yaşayabiliyorum. . .
Her yıldırım düştüğünde, şimşekler çaktığında, korktuğunu bildiğim, yanında olamadığım, sarılamadığım sevgilimi bu ayrılığı kabullenmediğim için vazgeçmediğim, her gün hayallerinle yaşadığım, başka kalplerde seni yaşatmak istemediğim bir tek seni özledim.
Ilık bir rüzgâr esti buradan, nereden estiğini bilemedim nereye gidiyorsun dedim özlenen her yere dedi aklıma sen geldin çünkü özlenen sendin. Bir tanem ya onu kaybedersin, ya da kendini mahvedersin
Hasretim rengine siyah mı desem ağarmak bilmiyor sonsuz geceler ya gülerdim ya olurdum görsem ömrümden uzansa sensiz geceler.
Ben sana gitme demiyorum hobi olarak yine git. Ama bakkala git kuaföre git ne bileyim komşuya git ama fazla uzaklaşma benden özlüyorum.
Ansızın bir duygu körüklenirse yüreğinde, aklına takılırsa uzaklar ve bir de kulakların çınlarsa amansız, bil ki. Bir yerlerde özlenmişsindir.
Özlediğini söylememek için tüm harfleri yutkunmaya kalksan da, bir tek o takılır boğazına…
O kadar çok Özledim ki seni , Şu an Cenazeme geleceğini bilsem Ölürdüm… İnan ölürdüm..
En cok seni özlediğimde anladım nefesim olduğunu
Özlemin düşer gönlüme. Gecenin en acımasız ve sessiz yerinde. Sonrasında, hafif bir rüzgarlar sallanır perde. Yıkılır duvarlar üzerime, kahrolası hasretinle. Yıldızlarım kayar ansızın. Aklıma geldi yine, cennet gözlerin, havalı saçların. Özleminin en dibindeyim. Hasretin tüketmeye başladı. Bitmek, yok olup gitmek üzereyim.
Şu yüreğim, seninle geçecek günlere hasret. Varlığına aç. Ansızın çıkıp gelsen, sımsıkı sarılırım. Ağlarım. Sızlarım. Ayrılmamazcasına, başımda olursun taç.
Bak. Yine esti ayrılık rüzgarları. Bu mevsimde mutluluk yok. Çünkü hazan mevsimi. Birde ayrılık varsa işin içinde, kısılır sesin, kırar belini. Ya vuslat istersin, ya tamamen bir ayrılık. Vuslata ersen heyecandan, ayrılsan acından keser nefesini.
Bir gün bir sevda çalar kapinizi… Sasirirsiniz, beklemiyorsunuzdur… Bu güne kadar gelen sevgilere hep misafir olarak bakmissinizdir… Ancak, bu sevgi asktan öte olarak yerini alir gözlerinizden kalbinize !
Baliklarin sevgisini bilirmisin birbirlerine dokunamazlar ama sevgilerini hep yüreklerinde hissederler bende simdi sana dokunamiyorum çünkü sen hep yüregimdesin.
Biraz buruk bir duygu yüklenirse yüregine gözlerin zaman zaman takilirsa uzaklara kulaklarin ansizin çinlarsa bilki bir yerlerde delice özleniyorsun.
Seni ne kadar özlediğimi bilmeden, sesini duymadan ve sana sarılmadan bir gün daha geçiyor. Bu karmaşanın içinde bir gün sana kavuşabilme hayali ile ayakta kalıyorum.
Gözlerinde dünyamı bulduğum: Bir sabah uyanacağız ve ben hiç ayrılmamak üzere senin yanında olacağım. İşte o gün bensiz geçen her anını telafi edeceğim. Seni çok özledim.
Çarşıda kaybolan çocuğun elinde soğuyan anne sıcaklığı hızıyla ayrıldın benden, Oysa ben çay bardağında bırakılan dudak payı kadar bile ayrı kalamam senden.
Terk eden kişinin gittiği yerde aradığını bulamayınca dönüp ‘özledim’ demesi; özlediğinden değil, eşek gibi pişman olduğundandır…
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi.
Bu gece gözlerinde ayın doğmasını bekle, yıldızlara dokunmaya çalış dokunamadığın için üzülme onları seyretmekle yetin benim seni özlemekle yetindiğim gibi.
Kış baharı özler bende seni, toprak suya hasret bende sana, acımasız bir dünya her şeyi yalan, sevgisiz bir hayat mecburuz buna.
Saatlerce sarılsam sana bırakır bırakmaz yine özlerim.
Allah biliyor sen de bil çok özledim.
Aklım başka yerde sanki bedenim bambaşka bir diyarda…
Sensiz kocaman bir yolculuğun içinde hiçliğe seyahatte gibi ruhum.
Gelsen ve bitse tüm dertlerim
Bir olsa beynim, bedenim, ruhum…
Sevmenin en güzel yanı özlemektir. Beklemenin en güzel yanı ise kavuşmaktır sevgiliye…
O kadar özlersin ki, sadece susar ve beklersin. Gelmeyi kendisi akıl etsin istersin…
Seninle bir gün karşılaşacağız, sanki birbirimizi ilk defa görür gibi bakışacağız. Ellerimiz uzanacak aşkla sevgiyle ve sonsuza kadar hiç ayrılmayacağız…
Kalp atışlarını hissetmediğim zaman çok uzakta olduğunu biliyorum.
Ayrı olmak birlikteyken sahip olduklarımızın ne kadar değerli olduğunu öğretti.
Özlem nedir bilir misin? Özlem sevgiliye gönülden bağlanış, sevgiliyi özlediğin her an içten içe ağlayış, yaşamanın çok zor olduğu sevenden ayrı bir yaşayış.
Sen uzaklardayken ben yıldızları seyrettim tutam tutam ışıklarını çekip içime, sen uzaklardayken ben gidişini resmettim umudun beyazıyla karanlığı tuval yapıp gelişini bekledim.
Senin özleminle yine çöktü yüreğime bir ağırlık, senden sonra en yakın sırdaşım, arkadaşım oldu yalnızlık, senin geldiğin gündür bana en güzel bayramlık.
Saçlarım hasret sevgiyle okşanışa yüreğim hasret sevildiğini bilmeye hasret yüreğim çırpınışlara bedenim hasret bir yudum heyecana duygularım hasret bir gün ışığına konuşmalıyım konuşamıyorum, haykıramıyorum anlatamıyorum yalnızca ağlayabiliyorum ne komik ne acizlik!
Her zaman duyamadığımız o toprak kokusu bu zamanda aranan gerçek sevgiler gibi yağmur arkasında saklı olan toprak kokusu gibi ortaya çıksa keşke…
Yalnızlık ne mavi derinlikleri olan denizlerde ne de sıcak çöllerde olmaktır, yalnızlık bu şehirde seni arayıp da bulamamaktır.
Gündüzün rengine benzemez gecenin rengi, üşütür ayaz korkutur karanlık, bir gariplik bir hüzün var içimde, ya bu şehirde ben fazlayım ya da yanımda biri eksik.
Her zaman duyamadığımız o toprak kokusu, bu zamanda aranan gerçek sevgiler gibi yağmur arkasında saklı olan toprak kokusu gibi ortaya çıksa keşke…
Bir gün anlarsın hayal kurmayı; beklemeyi, ümit etmeyi. Lanet edersin yaşadığına… Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın. Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.
Biliyorum bugün kulakların bir başka çınlayacak, anlayacaksın seni yine nasıl andığımı, özlediğimi ellerin titreyecek, gözlerin yollarda kalacak, sende hissedeceksin yüreğimde neler hissettiğimi.
Sen sevda bahçeme diktiğim Mavi hasretisin Yüreğimde tutsak bir özlemsin Sen şiirlerimde anlattığım gizli mısra Kalbimdeki en derin acısın
Göz görmedikce unutur derler ama, Benim gözüm görmedikçe, Gönlüm özlemekte.. Ey yar; Sõylesene nasıl alışılır bu hasrete….
Gül ağlarmış dikenim var diye Güneş ağlarmış gecem var diye Hayat ağlarmış çekilmezim diye Şimdi ise ben ağlıyorum Sen yanımda yoksun diye .
Ey benim gül ü suretinde tefekküre daldığım yar. Ve benim saklı cennetim söyle nerde kaldın bu gidiş bu kadar uzun mu olacaktı.
Bağrıma basasım var seni. Bakmasın göz ayrı. Söylemesin dil ayrı. Gitmesin yar ayrı. Ben sana kavuşayım. Mevsimler bahara. Ağaçlar tomurcuklara. Olmasın mevsim ayrı, gül ayrı.
Uyurken seni izlemeyi dahil, bütün hallerini özlüyorum. Bana nasıl sihirli dokunduğunu, üzerimdeki yorgunluğu nasıl aldığını anımsıyorum. Öyle çok özlüyorum ki, burun kemiğime kadar sızlıyorum. Özlemin bu kadar zor olduğunu bilmezdim. Evet yanlış duymadın, ben ilk defa özlem çekiyorum. Senle başladı, sana kadar devam ediyor.
Yüreğim umulmayan yaralarla baş edemezken bir tatlı aşk gülüşü özledi gözlerim ve sen hangi alemde hangi düşlerde isen gel çünkü gülüşünü “çok özledim”
BURUK HASRET DOLU GECELERI OLDURECEGIM! BIRGUN BU AYRILIK SARKISINI KURSUNA DIZECEGIM, VE SENI BENDEN SU ANDA UZAK TUTAN KADERIMI MAHKEMEYE VERECEGIM!
KIMINE GORE ATESTIM CAYIR CAYIR YANAN, KIMINE GORE BIR YILDIZ HEP PARLAYAN, KIMI CICEGE BENZETIRDI HIC SOLMAYAN, AMA BEN SENIN ICIN SU OLMAK ISTERDIM HEP MUHTAC OLUNAN.
Hani derler ya özlemek karşılıklı olunca güzel olurmuş. Yalan. Seni özlemenin her hali güzel. Yalnızca senin varlığından güç alıp, bu özlemin biteceği anın hayaliyle ayakta duruyorum.
Nasıl ki kış karsız, toprak susuz, ağaçlar kuşsuz ve evler balkonsuz olmaz, ben de sensiz olamam. Susuz kalmış bir çiçeğin suya özleminden de büyük sana olan özlemim. Gel ki dünyam çiçek açsın.
Seni çok özledim diye yazsam da sen inanma. Çok demek bu hasrete haksızlık olur. Çünkü ben seni bitmek bilmeyen bir hasretle özlüyorum.
Gecenin karanlığında, güneşin ışığında, suyun damlasında, selin coşkusunda kimi yanımdasın kimi rüyamda ama hep aklımdasın sakin unutma.
Unutmanın zor olduğunu bile bile… Beni sevmediğinin farkında, bir ömür geçirdiğinin gerekçesiyle… Yüreğimdeki, içimdeki isyanı susturmaya çalışarak…
Hayatta da zamanla roller değişir; bu sefer o seni özler, senin umurunda olmaz.
