Sayfa İçeriği: Oruç Aruoba Sözleri, Oruç Aruoba Sözleri Resimli, Oruç Aruoba Sözleri Facebook, Oruç Aruoba Sözleri 2019, Özlü Oruç Aruoba Sözleri, Anlamlı Oruç Aruoba Sözleri, Güzel Oruç Aruoba Sözleri
Karamürsel doğumlu olan ünlü yazarlarımızdan Oruç Aruoba Sözleri sizler ile buluşturuyoruz. Sizler de beğendiğiniz Özlü Oruç Aruoba Sözlerini sosyal medya hesaplarınızdan paylaşabilirsiniz.
Editörün Seçimi: Özlem, her şeyi kaplayan boşluktur. (Oruç Aruoba)
Onlar kazık çakınca
Son gölgelere,
Tutuşturursun sen de andiçen eli özgürce.
”Nedendir bilemiyorum; Sana bakınca kendimi görüyorum, sana gelirken kendimden gidiyorum; senden giderken kendime gelemiyorum…”
En iç, en içten, en içteki sesine bile aykırı düşebilir mi kişi?
Düşer..
Özlem, uzaklığın ayıramadığıdır. / Oruç Aruoba
Güvensizlik, naftalinlenmemiş yünlünün içine giren güve gibi delik deşik eder ilişkiyi. İki kişinin karşılıklı güveni de temel taşı gibidir ilişkinin: onun üstünde sağlam durur. / Oruç Aruoba
Bil ki, ancak kendin, kendi kendine, hiçbir başkasının yönlendirmesi, öğüt ve salık vermesi olmaksızın, kendin olabildiğin zaman, kendin olabileceksin.
Neyin nereden nereye geçişiydi aktığım o mum Bir aydınlık geçit, bir kedi sakladığım o kurum
Arkanı dönmeyi başarabildiğin rüzgarlara; Yüzünü döndüğünde nefessiz kalacaksın!
Nedendir bilemiyorum; Sana bakınca kendimi görüyorum, sana gelirken kendimden gidiyorum; senden giderken kendime gelemiyorum…
Özlem, gidip görmek istemen
ama, gidememen, görememen;
gene de, istemen…
Erkendi
gittiğimde;
geldiğinde
geç.
Kuzey' de
Uğultular
Yeşil çukurluğu aşıyor
Bir parça Kağıt..
Özlem,hep her şeyi ister. bir şeyde herşeyi;birisinde herkesi...
Sevgi, iki insanın birbirlerinin yüzlerine bakmaları değil, birlikte aynı yöne bakmalarıdır.
Özlem, az da olsa çok da;
Hep acılıdır.
Özlem, sana, yalnızlığının değerini de öğretir, yakıcılığını da...
”Bil ki, ancak kendin, kendi kendine, hiçbir başkasının yönlendirmesi, öğüt ve salık vermesi olmaksızın, kendin olabildiğin zaman, kendin olabileceksin.”
”Özlem, örneğin işitmeyeceğini bildiğin birine yalnızca ona; ama kendi kendine neredesin? diye seslenmendir.”
”Dokunamadığın noktalardan gelir yaşamının anlamı.”
”Yaşamın, beklediğinin gelmemesi ki, işte: Senin de, gelmeyeceğini bildiğini beklemen olacak.”
”İnsanca özlemler dünyaya uymuyorsa, bozuk olan dünyadır; insanca özlemler, değil.”
”Ne cevap verir? diye söylemekten korktuğunuz. Seni seviyorum cümlesi, bir soru değil ki cevabı olsun.”
”Düş, daha başından, bir anıdır.”
Kara yakındı önce, hem çok yakındı,
Elimi uzatsam tutardı ama
Yalnızlıktır denizin tek yasası,
Bütün ölüler unutulur,
Yaşayanlar kalır tek başlarına.
-Yaşamının anlamı bulunmamıştır, bulunamayacaktır
– O, gelmeyecektir- ya; sonuçsuz bir son olarak, ölüm, gelebilir, artık, işte..
Özlem, her şeyi kaplayan boşluktur.
Anılan bir kişi, anıdaki gibi kalabilseydi — hayaller gerçeklere egemen olabilirdi; çünkü anılar da hayallerdir, en temelde…
Şunu bilmeni istiyorum: Pişman değilim; hiç de pişman olmadım. Ama şunu da bil ki, öyle gururlu falan da değilim-olmadım. Kendimden hiç nefret etmedim; ama bir türlü beğenemedim de kendimi. Çok acı çektim ama başkalarına da çok acı çektirdim. Kendimi haklı görüyor değilim; ama kendimi savunuyor da değilim-hele yargılamayı hiç beceremiyorum, kendimi de dünyayı da. Dünya ne ise oydu, ben de ne isem o oldum-uyuşamadık. Hepsi bu.
Yorgun musun?
Yattın mı?
Uyu?
Düşünme beni.
Ben ki
Hiç düşünülmedim senden önceleri.
Senden öncesi.
Çıkar uğruna dost olmasak bile, çıkarlarımız sırıtır hep dostluklarımızın içinden. / Oruç Aruoba
Sevgi, iki insanın birbirlerinin yüzlerine bakmaları değil, birlikte aynı yöne bakmalarıdır. / Oruç Aruoba
Yarımsın, ama tam karşımdasın: tam karşımdasın, ve yarım'sın. / Oruç Aruoba
Başkalarının, kendi yürüdüğü yolu yürümesini isteyen kişi, en azından kendisine ihanet ediyordur. Yer de, yön de, yol da, bilinçtir. / Oruç Aruoba
Düş, daha başından, bir anıdır. / Oruç Aruoba
En iç, en içten, en içteki sesine bile aykırı düşebilir mi kişi? düşer... Kendi olarak, sana gelen sana gereksinimi olmadan, seni isteyen sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan o, işte.
Yaşamında,en çok yakınlaşma isteği duyacağın kişiler,senden uzaklaşma gereksinimini en çok duyan kişiler olacaklar.
Gölgeler kısalınca çıkarız ortaya, Açıklıktır, aydınlıktır aradığımız, Parlaklıkta bulur gücünü görüşümüz. Tanımayız alaca karanlığı delen, Tepelerin arasından seçen bakışı. Kör olmuş ışıktan gözlerimiz. Gündüz yarasalarıyız biz.
Ak geç ıslattığın kayalardan: duraksama - uçurur güneş seni. Atla takıldığın çavlanlar dan: duraksama - savurur rüzgar seni.
Yaşam geçiştirdiğin bir şey olacak – içinden geçtiğin; geçtikçe geciktirdiğin; sonra da, geçip gitmesine izin verdiğin bir şey.
Yaşlar eskimese de aşklar eskidi görüyorum. Bir “şiddetli seçimsizlik” halidir gidiyor.. Ne aradığını ve hatta neye ihtiyacı olduğunu bilmeden hayata saldıranlar yağmalıyor kalpleri.
Her hazdan tadıp kendini tüketen bu zaman hırsızlarının başladığı noktaya dönmediği görülmüyor. Hep en başa dönülüyor ilk kırılan kalbe.
Kendimi haklı görüyor değilim; ama kendimi savunuyor da değilim hele yargılamayı hiç beceremiyorum, kendimi de dünyayı da… Dünya ne ise oydu; ben de ne isem o oldum uyuşamadık. Hepsi bu.
Her hazdan tadıp kendini tüketen bu zaman hırsızlarının başladığı noktaya dönmediği görülmüyor. Hep en başa dönülüyor ilk kırılan kalbe.
Masumiyete tutkun oluyor bi zaman, an geliyor güzelliğe, bazen zekaya, bazense oluveriyor heveslerin düşkünü. Öncelikleri olmayanın sonrası da kayıpta oluyor.
En değerli hayalimdin sen, kendini yıktın!
Ne cevap verir? diye söylemekten korktuğunuz Seni seviyorum cümlesi, bir soru değil ki cevabı olsun.
Keşke burada, yanımda olsa da, yağmur birlikte yağsa üzerimize. Keşke orada, yağmur yağmasa üzerine de, ıslanmasa.
Özlediğin, gidip göremediğindir; ama, gidip görmek istediğin.
Sevgi ise dünyanın en önemli; giderek de ( enderliğinden mi acaba-herhalde)en değerli şeyidir.çünkü, kişinin bilinçle ve tam da belirli bir kişiye yönelik, bulunabileceği en yoğun ve en yalın,anlamlı;amaçlı eylemdir.
Kendi olarak, sana gelen -
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen-
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen -
kendi olmasını, senin ile olmaya bağlayan-
O, işte...
İlişkide utanca da yer yoktur: Utanç, temelde, kişinin kendini başkalarına olduğu gibi göstermekten kaçınmasıdır; oysa ilişki, iki kişinin kendilerini biribirlerine oldukları gibi göstermelerini gerektirir
”Kişiyi belirleyen hep gerçekler olduğu halde, yaşadığı, hep, hayalleridir.”
”Biz, artık ayrı olabiliyor idiysek, sen ile ben arasındaki şu ‘ile’, artık yok demektir.”
”Yazar, kalemi kendisine sürekli başkaldıran kişidir.”
”En iç, en içten, en içteki sesine bile aykırı düşebilir mi kişi? Düşer.”
”Arkanı dönmeyi başarabildiğin rüzgarlara; Yüzünü döndüğünde nefessiz kalacaksın!”
Gerçeklerle baş etmenin en iyi yolu, hayal kurmaktır.
Bir yola çıkan kişi bir yerden bıkandır, bir yerde konaklayansa bir yerde yorulandır.
Senin dünyana hiç ulaşamayacaktım : senin dünyanı oluşturan bakış, benim bakışım olmamıştı hiç; senin yaşadıklarını ben hiç yaşamadım- seyirciydim yalnızca senin dünyan karşısında.
Martılar ile insanların ortaklığı: mideleri için çıkardıkları gürültü…
En iç, en içten, en içteki sesine bile aykırı düşebilir mi kişi? Düşer.
Sana aldırmaz; öyle hemen de çıkıp gelmez sana, sen onu ne denli bekliyor olsan da.
Gidip biryerde denizle, güneşle, yapayalnız olmak istiyorum. Bu son olaylar bütün gücümü aldı götürdü. Boş bir pil gibiyim
Felsefe yapmak, kişinin, gelmeyeceğini bildiği birisini beklemesine benzetilebilir.
Tam karşımdasın; öyle ki, senden başka hiçbir şeyim olmasaydı da, olabilirdim Sen, yeterdin var olmam için…