Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

Murathan Mungan Sözleri

Sayfa İçeriği: Murathan Mungan Sözleri, Murathan Mungan Sözleri Kısa, Murathan Mungan Sözleri 2019, Murathan Mungan Sözleri Anlamlı, Murathan Mungan Şiirleri, Murathan Mungan Sözleri Alıntıları, Murathan Mungan Sözleri Resimli

1955 yılında İstanbul'da doğan ve yazdığı kitaplar ve şiirler ile gönülleri kazanan Murathan Mungan'ın sözlerini ve en güzel şiirlerini bir araya getirdik. Beğendiğiniz Murathan Mungan Şiirlerini Twitter, Whatsapp, Facebook hesaplarınızdan paylaşımda bulunabilirsiniz.

Murathan Mungan Sözleri

Editör Seçimi: Hayat bazılarına mutsuz olmakla, duygusuz olmak arasında bir tercih hakkı tanır. Daha fazlasını değil.. (Murathan Mungan)


“Huzurluyum. Mutluluk benim için hiçbir zaman önemli bir kavram olmadı. Daha çok bir rastlantı gibi yaşadım mutluluğu. Kısa anların hediyesi gibi. Yaşamın, karşıma çıkardığı bazı anlar benim için mutluluk demekti. O kadar…


Azı karar olmadı hiç sevmelerim Hep çoğu zarar dedikleri kadar sevdim ...! 


Aşkın bir yolu vardır, Her yaşta başka türlü geçilen. Aşkın bir yolu vardır, Her yaşta biraz geçikilen.


Hani erken inerdi karanlık,
Hani yağmur yağardı inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işıklar yanardı evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.


Herşeyini bildiğimiz batı
Hiçbir şeyimizi bilmezken
Dünyaya yazdığımız yazı
Kimsenin yerine geçemediği 
ipek yolu..


Zamana derinliğini veren şey hüzündür.


Herkesin ömründe aşka ayırdığı en az birkaç ay olmalı. Kuru, sıcak mevsimler; katı ve soğuk kışlar için.


Bazen çocukluğuna ağlarken kağıt mendil istemez insan; babasının beyaz mendilini arar gözleri.


Bir tek gece vardır insanın hayatında. Ömür boyu sürer nöbeti. Bu da öyleydi. İyi ol, sağ ol, uzak ol. Ama bir daha görme beni!


Sevecen bir kadının sıradan bir temasının bile, insanda güven verici bir huzur uyandırdığını nicedir unutmuştu.


Birinin her şeyini merak etmeye başlamak, aşkın ilk göstergesidir bana göre.


Kırık bir kalbi alçıya alırsanız, herkes gelir imzasını atar.


Kimse yoktur kimsenin kimsesizliğinde 


Ve işte o zaman kırdığın bu kalp, Şimdi kırıyor başka kalpleri ! Aşkta kazanmak dedikleri kaybetmektir bir çok şeyi…


Şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza. Biliyorum ne sen dönebilirsin artık, ne de ben kapıyı açabilirim sana.


Kimse benim kadar sevmedi” diye bağırıyordu adam. Gözlerin geldi aklıma.. gülümsedim, geçtim.


Nankörlük etmeyeyim gene de,
yalnızlığımı daha az hissettiğim anlarım oldu yalnız


Varlık dağlarını deldik de geçtik 
Ferhat olsak da bir olmasak da..


İçerim yanıyor, dışarım serin..


Bu muyum ben
Ya da şiirde göründüğüm..


Aramaktan vazgeç demiyorum, bulmaktan vazgeç.


Bu da ötekiler gibi kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden yaşayıp gidecek.


Yalnız biri olsun isterken, ‘yalnız biri’ oldum istemeden.


"Şimdiki Zaman'ın mutsuzları olan eşcinseller, Geniş Zaman'ın yaratıcıları olmakla övünürler.


"Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan,
ofset duyarlılıklardan... 
Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum; 
''İçtenliğin'' ya da ''dünya görüşünün'' kirletmediği."


Fena halde avlanmış olduğunu hissediyordu, ama onu neyin avladığını bilemiyordu. Üstelik tam da her şeyi daha iyimser yönden görmesini sağlayan ilkgençliğinin sorumsuz sabahlarına benzeyen köpüklü bir günışığı odasını doldururken oldu bütün bunlar...


Anların, anıların en derin katmanlarına kulak kabarttığımızda duyduğumuz sesler, burnumuzu sızlatan kokular, gözümüzün önüne düşen buğulu resimler ve içimizi yakan o derin anlatma ihtiyacı…


Yaşamın akışını hiç zorlamazdı. Her şeyi zamanın akışına bırakmakta kendiliğinden kazanılmış bir ustalığa sahipti. Belki de bu yüzden kazanmıştı güvenlerini. Yaşamda birçok şeyi, belki de bu yüzden yitirdiği gibi.


Beklentisi yüksek kadınların yalnızlığı daha koyu olur. Büyük lafların gölgesinde geçen hayatlar, bir daha iflah olmuyor. Geçip gittiğiyle kalıyor zaman, aşk, her şey.


Takmayacaksın, takarsan daha çok üstüne gelirler.


Biliyorum bütün sözler yavan, bütün sözcüklerin içi boşaltılmış, bütün anlamlar kullanılmış, bütün anlar uçucu; kelimeye dökülen her duygu, kendiliğinden soğuk bir klişe oluveriyor; hiç bir sözcük duygularıma da yüreğime de yetmiyor.


Geçtiğimiz yollarda kaybettiklerimizin bize en büyük kötülüğü kendilerini bize tekrar tekrar hatırlatmalarıdır. Bir kere kaybetmekle kurtulamadığımız şeylerdir Yoklukları hayatımızdaki varlıkları haline gelir.Hep ama hep hatırlarız. Ne biçim kaybetmektir bu.


Takvim düzeni herkes için aynı olsa da, zaman herkesin içinde başka türlü ilerler.


Yazar dediğin ömrü bavulunda yakın akraba.


Ne zaman içime biraz fazla baksam yükseklik korkum depreşir .


İnsan masumiyetini bazen bir başkasının günahıyla öder.


Güçlü olmaya benden daha çok ihtiyacın var Çünkü haksız olduğunu, Kalbinin bir yerinde biliyorsun.


Beden dediğin aşka vesile, insan ruhlara aşık olur, sevdikçe başkasını kendinde bulur.


Aşk yeniden
Bitti artık bu son derken
Aşk yeniden
Aynı sularda yüzerken
Aşk yeniden
Rüya gibi bir yaz geçerken


Kalbin kapalı ağrısı 
Buluştuğumuz zaman...


Taş kesmiş yanımız
Birbirimizin gölgesinde
Ufalanır hayat...


Ruhu çürütmek için,
Bedenlediğin ceza...


Kırık bir kalbi alçıya alırsanız, herkes gelir imzasını atar.


Ne zaman içime biraz fazla baksam yükseklik korkum depreşir.


Gökte ararken yerde bulduğum olmadı hiç. Ama yerde bulup da göklere çıkarmışlığım çoktur.


Gelirsen yolum genişler, gelmezsen hayalini severim. Yanmaktan korkmam ben bu aşka, sağ çıktığım yerlerden geldim.


Güçlü olmaya benden daha çok ihtiyacın var çünkü haksız olduğunu kalbinin bir yerinde biliyorsun.


Yıllardır beklediğim o,beklediğim orada,kader değil midir,şimdi rastlamak ona,kolay unutulmayacak bir olanaksızlıkla.


Ne zaman içime biraz fazla baksam yükseklik korkum depreşir.


Kimini hayal kırıklığı büyütür, beni de kıskanılmak büyüttü.


Saklanmanın en iyi yolu fazla görünmektir, biliyor musun? Herkes seni gördüğünü sanır, sen de rahat edersin. Kasada oturan kız gibi! Herkes kasadaki kızı görür, ama kimse tanımaz.


Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz. Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilemeyen çocuklar gibi. Artık hiçbir duygusunu anlayamayan çocuklar gibi. Ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek, her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz.


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz