Sayfa İçeriği: Miguel de Cervantes Sözleri, Miguel de Cervantes Şiirleri, Miguel de Cervantes Sözleri 2019, Miguel de Cervantes Sözleri Kısa, Anlamlı Miguel de Cervantes Sözleri, Özlü Miguel de Cervantes Sözleri
1500'lü yıllarda yaşayan İspanyol asıllı Miguel de Cervantes Sözlerini derledik. Sizler de hoşunuza giden Miguel de Cervantes Şiirlerini sosyal medya hesaplarınızdan sevdikleriniz ile paylaşabilirsiniz.
Editörün Seçimi: Tecrübe bilginin anasıdır. (Miguel de Cervantes)
"Bir prensesle öyle herkesle konuşulduğu gibi konuşulmaz."
Kalem aklın dilidir.
Açlık, dünyanın en güzel salçasıdır.
“Er kişinin cesareti, tersine çevirir kör talihi.” Miguel de Cervantes
"Demek ki suç, saçma sapan şeyleri beğenen halkta değil, ona başka birşey vermesini bilmeyen yazarlarda."
Her güzellik aşık etmez; bazılarına bakmaktan hoşlanılır ama istek uyandırmazlar; her güzellik aşık etse, istek uyandırsa, kalpler karmakarışık olur, yolunu şaşırır, nerede duracaklarını bilemezlerdi; çünkü sayısız güzel insan olduğundan, istekler de sayısız olurdu. Oysa derler ki, gerçek aşk bölünmez, kendiliğinden olur, zorla olmaz.
Arkadaş uğrunda ölmek kolay, fakat uğrunda ölünecek arkadaşı bulmak zordur.
Aşk ne ile beslenir? İltifat ile.
"Çünkü içim, makul bir saatte uyuyabilecek kadar huzura kavuşmadı henüz."
... kör köre kılavuzluk ederse, ikisi de çukura düşer.
Lânet olasıcalar; insanın her günü bir olmaz; insan her gün neşeli olmaz.
Kuru pantolon ile balık tutulmaz.
Şerefim yaşamımdan daha değerlidir.
İnsan eğitimle doğmaz, ama eğitimle yaşar.
Askerler için barut kokusu, lavanta kokusundan üstündür.
Aşk ne ile beslenir? İltifat ile.
Aşk saadetini kim elde eder? Susan kimse.
Aşkın gözlükleri öyle pembedir ki, bakırı altın, yokluğu varlık, gözdeki çapağı inci gibi gösterir.
“Bütün acılar azalır, yeter ki ekmeğin olsun.” Miguel de Cervantes
“Dedikodunun sınırlarına girmeden, iki saatlik bir sohbeti sürdürebilecek birinin, ya çok şey bilen ya çok gezen biri olması gerekir.” Miguel de Cervantes
“Dilin yavaş, gözün hızlı çalışsın.” Miguel de Cervantes
“İyi bir ağaca sarılan, gölgesiz kalmaz.” Miguel de Cervantes
...aşık olmayan bir gezgin şövalye, zaten meşru değil, gayrimeşru şövalye sayılır ve şövalyeliğin kalesine kapısından değil, bir eşkıya, bir hırsız gibi duvardan atlayarak girmiştir."
Kötülere iyilik etmek kum üstüne yazı yazmak gibidir.
Dedikodunun sınırlarına girmeden, iki saatlik bir sohbeti sürdürebilecek birinin, ya çok şey bilen ya çok gezen biri olması gerekir.
Kadınların tabiatı öyledir: Kendilerini seveni küçümsemek, nefret edeni ise sevmek.
Aşk, işlerinde ne saygı ne de mantık sınırlarını gözetir ve tıpkı ölüm gibidir. Yoksul çoban kulübeleriyle kralların görkemli sarayları arasında bir ayrım yapmadan saldırır. Bir kalbi ele geçirdiğinde ilk yaptığı şey, korku ve utancı o kalpten silmektir.
Karanlık bütün günahların üstünü örten kirli bir yorgandır.
Bana kalırsa bütün deliliklerimiz, midelerimizin boş, kafalarımızın havayla dolu olmasından ileri geliyor.
Aşkın gözlükleri öyle pembedir ki, bakırı altın, yokluğu varlık, gözdeki çapağı inci gibi gösterir.
Balın varsa sineğin bol olur.
Borcunu ödememek kararıyla alışveriş yapan için, fiyatın önemi yoktur.
Dürüst bir kadının güzelliği ateşe benzer: yaklaşmayana hiç bir zararı dokunmaz.
En büyük felaket ölümdür.
Evliliğin sessiz ve sakin sürmesi için ya koca sağır ya da kadın dilsiz olmalı.
Fakirlik aşkın büyük düşmanıdır.
Hayat bozuk para gibidir. İstediğiniz kadar harcayabilirsiniz. Ama sadece bir kez.
Dost mu dedin? Kulağa kaçan piredir o.
Dürüst bir kadının güzelliği ateşe benzer: Yaklaşmayana hiç bir zararı dokunmaz.
Açlık, dünyanın en güzel salçasıdır.
İnsan eğitimle doğmaz, ama eğitimle yaşar.
Önüne kötülük etme fırsatı çıkmamış kişiye, iyiliğinden ötürü teşekkür edilebilir mi?
Kötü hareketler, ne kadar yerden aniden biten bitkilere benzese de, gene de insan onlardan kolayca birçok şeyler öğrenebilir.
Yarından tezi yok, bu kitaplar halkın gözü önünde yakılmalı ki, başkaları da okuyup sevgili dostumun yaptığını yapmasın.
"Şimdi lütfen söyleyin bakalım, elinde olmadan deli olan mı,yoksa bilerek delirenler mi daha akıllıdır?"
Gerçek cesaret her zaman ihtiyat ile el ele yürür.
Böyle olur bizim memlekette bazan,
günahsızlar öder günahkârların cezasını.
Eğer birini kayıracak olursan, armağanın değil, merhametin etkisi ağır bassın.
"Soylu güzel, neredesin,
acım seni üzmüyor mu?
Aşkım, ya duymadın, ya sahtesin,
yoksa sende vefa yok mu?"
Gerçek incelse de kopmaz ve zeytinyağının suyun üstüne çıktığı gibi, daima yalanın üstüne çıkar.
"Sen ya fazla yorgunsun ya da deli."
Bu başlayan gece güzeldir, tatlıdır onu çok başka bir şekilde geçirmek varken sen hep uykuyu düşünüyorsun.
Altı olur, yedi olur, hep Tanrı'nın dediği olur; her şeyin en doğrusunu, herkes için neyin en iyi olacağını Tanrı bilir; güne göre kürk giyinmek gerek; 'büyük lokma ye büyük söyleme' demişler; ak koyunu gören, içi yağ dolu sanır.
İspanyolca'da "evet'' anlamına gelen "si" ile "hayır" anlamına gelen "no" iki harften oluşur, yani ikisi de eşit uzunlukta kelimelerdir. Evet demek ne kadar kolaysa hayır demek de o kadar kolaydır.
"...ben vicdanımın bana emrettiği şeyi yaparım..."
Nankörlük kötü huyların en iğrencidir.
Askerler için barut kokusu, lavanta kokusundan üstündür.
Zamanın unutturamayacağı anı, ölümün dindiremeyeceği acı yoktur.
Bir kapı kapanırken, öteki açılır.
Eldeki serçe, uçan turnadan iyidir.
Hayat bozuk para gibidir. İstediğiniz kadar harcayabilirsiniz. Ama sadece bir kez.
İnsan eğitimle doğmaz, ama eğitimle yaşar.
“Eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa.” Miguel de Cervantes
“Bana kalırsa bütün deliliklerimiz, midelerimizin boş, kafalarımızın havayla dolu olmasından ileri geliyor.” Miguel de Cervantes
Ha yoksulun kulübesi ha zenginin köşkü, soluk benizli ölüm için farketmez.
Kimse deneyemez kırılıp kırılmadığını, Çünkü camdan yapılmıştır kadın. Ya kırılırsa kolayca, Göze almaz kırılma tehlikesini İnsan tedbirli olunca Tekrar lehimleyemeyeceği şeyi.
"Bugün yenilen yarın yener."
Bütün acılara dayanılır, yeter ki ekmeğin olsun.
Talih her felakette, çare olarak açık bir kapı bırakır.
Önüne kötülük etme fırsatı çıkmamış kişiye, iyiliğinden ötürü teşekkür edilebilir mi?
Askerler için barut kokusu, lavanta kokusundan üstündür.
Kuru pantolon ile balık tutulmaz.
Şiddetli fırtınanın arkasından sükûnet gelir.