Sayfa İçeriği: Mehmet Akif Ersoy Sözleri, Mehmet Akif Ersoy Şiirleri, En Güzel Mehmet Akif Ersoy Sözleri, Anlamlı Mehmet Akif Ersoy Sözleri, Mehmet Akif Ersoy Sözleri 2019, Mehmet Akif Ersoy Sözleri Facebook
Türk tarihinin en büyük şairlerinden olan ve İstiklâl Marşı'mızın yazarı olan Mehmet Akif Ersoy sözlerini ve şiirlerini bu sayfamızdan bulabilirsiniz. Siz de beğendiğiniz Mehmet Akif Ersoy Sözlerini sosyal medya hesaplarınızdan paylaşabilirsiniz.
Editör Seçimi: Aldanma insanların samimiyetine!
Mefaatleri gelir herşeyden önce..
Vaad etmeseydi Allah cenneti;
O'na bile etmezlerdi secde..!
(Mehmet Akif Ersoy)
Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
“Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek. Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek.“
İslam’ı öyle yaşa ki akıllar dursun. Sen ona buna değil Allah’a kulsun.
Cehennem de olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz, bu yol ki hak yoludur dönmek bilmez yürürüz.
Yüzsüzdür insanoğlu kimse bilmez fendini, kime iyilik yaptıysan ondan koru kendini
"İki insan keşidi vardır:zaman geçtikçe hatalarıyla yüzleşen,zaman geçtikçe yüzsüzleşen."
İz bırakanlarla senin aranda basit bir fark var sadece.. Onlar ömür boyu gayret ediyorlar; sen ömür boyu hayret ediyorsun.
Edepsizliğin başladığı yerde edebiyat biter.
Eski dünya, yenidünya, bütün akvam-ı beşer kaynıyor kum gibi, tufan gibi, mahşer mahşer yedi iklimi cihanın duruyor karşısında, Ostralya ile beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk; sade bir hadise var ortada: vahşetler denk.
Konuşmak bir mana ise susmak bin bir mana. Herkes konuşmasına konuşur lakin sükut yürekli olana.
Sarka bakmaz, garbi bilmez, edepten yok payesi bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz bütün sermayesi.
Hasta yatağında ziyarete gelen bir arkadaşı sorar “Acaba istiklal Marşı bir daha yazılsa iyi olmaz mı?” O zor günleri hatırlayan Milli Şair şu eşsiz sözleri söyler.
“Çöz de artık ömrümün kördüğüm olmuş bağını, Bana çok görme ilahi bir avuç toprağını!”
“Konuşmak bir mana ise susmak bin bir mana. Herkes konuşmasına konuşur lakin sükut yürekli olana.”
Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.
İnmemiştir Kur’an, bunu hakkıyla bilin, ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.
Bize çağ dışı diyorlar doğrudur; çağlar açtık, çağlar kapattık. Çağlar bizden geri.
Hayır, hayal ile yoktur benim alışverişim, inan ki, her ne demişsem görüp de söylemişim.
Geçmişten adam hisse kaparmış… Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi.
Medeniyet dediğin açmaksa bedeninin her yerini… Desene hayvanlar senden daha medeni.
Ne ibrettir kızarmak bilmeyen çehren, bırak kardeşim tahsili; git önce edep, hayâ öğren.
Yumuşak huylu isem kim demiş uysal koyunum; kesilir belki ama çekmeye gelmez boynum.
Hatırlar mısın doğduğun zaman, sen ağlardın gülerdi âlem. Öyle bir yaşam sür ki, mevtin sana hande olsun. Halka matem…
Kime ok atmayı öğrettimse, bir gün beni nişan aldı.
Kaç hakiki müslüman gördümse hep makberdedir. Müslümanlık bilmem ama galiba göklerdedir.
Allah'ın en sevdiği emek, zalime doğruyu söylemektir.
"Artık iki yüzlü insanları sevmeye başladım. Çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.".
"Deniz dalgasız olmaz,gönül sevdasız olmaz,
Yarı güzel olanın,başı belasız olmaz!"
"Dost edinmeye bak.Düşmanını annen bile doğurur."
"Edepsizliğin başladığı yerde edebiyat biter."
İki insan çeşidi vardır: zaman geçtikçe hatalarıyla yüzleşen, zaman geçtikçe yüzsüzleşen... !
Zannetme ki ecdadın asırlarca uyudu, nereden bulacaktın o zaman eldeki yurdu!
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Bize çağ dışı diyorlar doğrudur; çağlar açtık, çağlar kapattık. Çağlar bizden geri.
Bir dost meclisinde mehmed akif gayet hararetli bir şeyler anlatmaktadır. Sonradan görme zenginin biri bu meclise gelir selam verir ancak herkes akif’i dinlediğinden kimse duymaz selami ve almazlar dolayısıyla. Adam akif’e sataşmak için. Ooo üstad ne sallıyon yine?” der. Akif istifini bozmadan: senin ne kadar iyi bir insan olduğunu sallıyorum.
Ne ibrettir kızarmak bilmeyen çehren, bırak kardeşim tahsili; git önce edep, hayâ öğren.
Adamın biri Akif’e yaklaşarak sorar: affedersiniz,sizin için baytar diyorlar. Akif hiç istifini bozmadan cevap verir: evet,yoksa bir yeriniz mi ağrıyordu?
“İnmemiştir Kur’an, bunu hakkıyla bilin, ne mezarlıkta okumak ne de fal bakmak için.”
“İki çeşit insan vardır: Zaman geçtikçe hatalarıyla yüzleşen, zaman geçtikçe hataları ile yüzsüzleşen!”
“Yiğitlik dini, kahramanlık dini, gayret dini, ancak Müslümanlıktır. Hakiki Müslümanlık en büyük kahramanlıktır.”
Gamsız insanlara eğlence gelirmiş yaşamak; yüreğin hisli mi işkencedesin, talihe bak.
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, bir hilâl uğruna yâ rab, ne güneşler batıyor.
Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz.
İz bırakanlarla senin aranda basit bir fark var sadece. Onlar ömür boyu gayret ediyorlar; sen ömür boyu hayret ediyorsun.
Ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem. Dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım.
Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.
Sade bir sözdür fakat hikmetlerin en mücmeli: bir halas imkânı var: ahlakımız yükselmeli, yoksa pek korkunç olur katmerleşip hüsranımız… Çünkü hem dünya gider, hem din, eğer yapmazsanız.
Konuşmak bir mana ise susmak binbir mana. Herkes konuşmasına konuşur lakin sükut yürekli olana.
Eski dünya, yeni dünya, bütün akvam-ı beşer kaynıyor kum gibi, tufan gibi, mahşer mahşer yedi iklimi cihanın duruyor karşısında, ostralya ile beraber bakıyorsun: kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk; sade bir hadise var ortada: vahşetler denk.
"Zülmü alkışlayamam;zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem."
"Sanıyorlar kafa kesmekle,beyin ezmekle,
Fikr-i hüriyyet ölür.Hey gidi şaşkın hazale!.
Daha kuvvetleniyor kanla susanmış toprak:
Ekilen gövdelerin hepsi yarın fışkıracak!"
Aslını gizleyemez insan, giydiği kaftanlarla. Bilmez ama kendini kandırır, söylediği yalanlarla!
İki üç balta ayırmaz bizi mazimizden. Ağacın kökü mademki derindir cidden, dalı kopmuş, ne olur gövdesi gitmiş, ne zarar o, bakarsın, yine üstündeki edvarı yarar, yükselir, fışkırıp, afak-ı perişanımıza; yine bir vaha serer kavrulan imanımıza.
Adam mısın: ebediyen cihanda hürsün, gez; yular takıp seni bir kimsecikler sürükleyemez. Adam değil misin, oğlum: Gönüllüsün semere; küfür savurma boyun kestiğim semercilere.
Tek hakikat var, evet, bellediğim dünyadan, elli, altmış sene gezdimse de, şaşkın şaşkın: hepimiz kendimizin, bağrı yanık, aşıkıyız; sade, i’lanı çekilmez bu acaib aşkın!
"Duygusuz olmak kadar dünyada lakin derd yok;
Öyle salgınmış ki me'lun;Kurtulan bir ferd yok!
Kendi sağlam...Hissi ölmüş,ruhu ölmüş milletin!
İşte en korkuncu hüsranın,helakin,heybetin!"