Sayfa İçeriği: Mahalle Sözleri, Özlü Mahalle Sözleri, Mahalle Abisi Sözleri, Mahalle Lafları, Mahalle Sözleri 2019, Güzel Mahalle Sözleri, Mahalle Sözleri Kısa, Anlamlı Mahalle Sözleri
En özlü, en anlamlı ve birbirinden güzel olan mahalle sözlerini bu yazımızın altından irdeleyebilirsiniz. Ayrıca Facebook, İnstagram, Twitter vb. sosyal medya hesaplarınızdan mahalle laflarını paylaşabilirsiniz.
Editör Seçimi: Sevdik de ne oldu Yıldız Abla.
Yalnızlığı seviyorum da sensizliğe bir türlü alışamadım.
Öpüyorum gülüşünün bütün kıyılarını.
Azrail bile ayağıma gelecekse, sen neyin tribindesin?
Büyük düşün, kaç kadın şair edebilir ki seni?
Semt bizim bilader, ev kira.
Bugün artık “merkez” ve “şube” yok kültür dünyasında, ”metropol” ve “kenar mahalle” var. Azgelişmiş ülke aydını yok artık, azgelişmiş aydınlar ülkesi var.
Sonra çay bize bir gerçeği daha öğretti. Bekleyen her şey soğur, acır ve bayatlar.
Bir gün sende seveceksin, seni sevmeyeni.
Verdiğin acı o kadar güzel ki, başkasıyla yaşayacağım mutluluğa değişmem.
Saklayacak bir şeyin yoksa, korkacak bir şeyin yok demektir.
Aklın başına gelir ama ben geri gelmem.
Geceler uzun sigaralar kısa. Dertler çok dermen yok.
Yalnızlığı seviyorum da sensizliğe bir türlü alışamadım.
Hayat sadece bir an; Ya efendisi olursun ya da kölesi.
Ben kötü biri değilim, sen iyi biri olmamı hak etmemişsindir.
Havalar serin, mevzular derin, en sevdiğim yerin, Kahverengi gözlerin.
Gitmek sadece bir eylemdir. Unutmak ise kocaman bir devrim.
Çünkü ayrılıklarda sevdaya dahil, çünkü ayrılanlar hala sevgili.
Menfaat caddesinde başlayan dostluk, çile yokuşunda son bulur.
Geç kalınmış değil de, artık gerek kalmamış gibi.
Sen benim herkese gülümseyerek anlattığım kişiydin.
Bazen yarım bıraktığın şeyler olur, seninde yarım kaldığın.
Havalar serin, mevzular derin, en sevdiğim yerin, Kahverengi gözlerin.
Kendin ol, öyle daha güzelsin.
O kadar güzel güldün ki sevmeden geçemedim.
Ben onunla içimden konuşuyordum.
Çok vakit kaybettik çok, artık mutlu olsak diyorum.
Eline el değmesini değil, gölgesine gölge değmesini kıskanmaktır sevda.
Hiçbir ayrılık benim ecelime hükmedemez! Gelenle doğmadım ki, gidenle öleyim.
Herhangi bir kasaba kahvesinde, bir kenar mahalle tramvayında, bir rakı meclisinde söylenen ve görünüşte üstünkörü, dar, hatta yanlış oldukları halde sebepleri biraz kurcalanınca derin yaralara dayanan o tenkitler, günlük mevzularıydı.
"İnsanlık merdiveninde savaş öncesi bir kenar mahalle esnafı gibiyim.."
Dün gece seni anlattım yıldızlara. Kafana takma ona da kayacağız dediler.
Bir bakmışsın Allah hiç ummadığın bir anda, vermiş kalbine mutluluğu.
Umut etmekten bile yorulduysan, anlamını kaybetmişsin demektir.
O gün canım çok acımıştı. Canım bile bana acımıştı.
Çünkü ayrılıklarda sevdaya dahil, çünkü ayrılanlar hala sevgili.
Oluruna bırak olmazsa tekrar bırakırsın.
Bazen bir şeyleri oluruna bırakmak onlara sarılmaya, uğraşmaya göre kat kat daha güçlü bir eylemdir.
Papatya falı gibisin. Ne sevdiğin belli, ne sevmediğin…
Çayın bensiz hep acı olsun…
Gitmek sadece bir eylemdir. Unutmak ise kocaman bir devrim.
Sen zamanla iyileşen bir yaraydın, ben kaşıya kaşıya büyüttüm seni.
Sonra çay bize bir gerçeği daha öğretti. Bekleyen her şey soğur, acır ve bayatlar.
Ne ile yaşarsın biliyor musun çocuk? Aşk ile yaşarsın. Hem de hapşurmadan çok yaşarsın.
Ertelenmiş umutlar perişan eder insanı.
Hiç bir ayrılık benim ecelime hükmedemez! Gelenle doğmadım ki, gidenle öleyim.
Huzur denilen o şeyin her santimine ihtiyacım var bu aralar. Bana biraz bahar gerekiyor. Çok üşüdüm.
Senin kafanı kaldırıma sürter çıkan kıvılcımla sigaramı yakarım lan insan ol iki dakika!
Hissediyorum sende özlüyorsun. Artık uzatmasan diyorum.
İlk tanıştığımızda senden hoşlanmaktan korkmuştum, sonra sana aşık olmaktan korktum ve şimdi de seni kaybetmekten korkuyorum.
Bir bakmışsın Allah hiç ummadığın bir anda, vermiş kalbine mutluluğu.
