Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

Küçük İskender Sözleri

Sayfa İçeriği: Küçük İskender Sözleri, Küçük İskender Sözleri Şiirleri, Küçük İskender Sözleri Resimli, Küçük İskender Aşk Sözleri, Küçük İskender Sözleri Kısa, Özlü Küçük İskender Sözleri, Anlamlı Küçük İskender Sözleri, Güzel Küçük İskender Sözleri

2019 yılında aramızdan ayrılan ünlü şairimiz Küçük İskender'i saygı ve sevgi ile anıyoruz. Sizler için en güzellerini hazır etmiş olduğumuz Küçük İskender Sözleri ve Şiirlerini sosyal medya hesaplarınızdan paylaşabilirsiniz.

Küçük İskender Sözleri

Editörün Seçimi: Sanma ki adını ağzıma alıyorum diye seni seviyorum. Dudak tiryakiliği benimkisi. Seni; içime çekmiyor. (Küçük İskender)


 Alt yapısı olmayan bi şehir gibiyim.. Küçük İskender


Attığın tüm zarlar kaybettirdi bana. Hani sen benim düş-eşimdin. Küçük İskender


Soğuk ve şekersiz çay gibisin, ne içimi ısıtıyorsun, ne ağzımda güzel tat bırakıyorsun, sadece uykumu kaçırıyorsun.


Özne olmayı bırakıp zamir oldum, edat oldum, yüklem oldum. Ama senin gibi, aşk ile ihanet arasına bağlaç olmadım asla.


Senin yaşın aşka tutmuyor sevgilim, lütfen gelme.


Dünyanın en uzun gecesi 21 Aralık değil, beni terk ettiğin gecedir.


Biz ayrı dünyaların insanlarıyız dedi. Aman Allah’ım. Üzüntüden kahrolacağım. Ben iki dünya olduğunu sanan bir malı mı sevmişim.


Sеvgilim, sеni anlatmaya tutulmuş bir günеş saatindеn apaçık başlamalı.


Senin yaşın aşka tutmuyor sevgilim, lütfen gelme.


Birini kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden defolup gider zaten.


Beni unut diyorsun ya; bu bana imkânsız geliyor. Çünkü seni unutmam için, hatırlamam gerekiyor.


Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin. Zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.


Sevgilim ‘beni aldatıyor musun dedi’ , hayır onu aldatıyorum dedim..afalladı!! / Küçük İskender


Nehirlere karışan zehirli atıklar gibi
ağır ağır akarak kanıma karışmakta
yokluğun!


Beklemekte olduğun şey, ancak onu beklemeyi unuttuğunda gerçekleşir. Bu evrenin "sen bakarken soyunamıyorum" deme şeklidir.


Bulutlar: Kuşların konuşma balonu.


''Darmadağın kadınların, darmadağın ettiği erkekler gibi / Sevmiştim seni... ''


Ayrılmak mı istiyorsun? Sabaha karşı kalkan ilk uçakla git mesela. Ben bir kadeh daha içersem pilot olurum bindiğin uçağa. Küçük İskender


Bana yol vermeyi düşünmeden önce sana verdiğim yolda yürümeyi öğren. . Küçük İskender


Beklemekte olduğun şey, ancak onu beklemeyi unuttuğunda gerçekleşir. Bu, evrenin ‘sen bakarken soyunamıyorum’ deme şeklidir. Küçük İskender


Beni unut diyorsun ya; bu bana imkânsız geliyor. Çünkü seni unutmam için, hatırlamam gerekiyor.


Senin için ölürüm” dedi. ”Benim için zaten öldün” dedim. Cesedini alıp çıktı.


Kim demiş ki, en büyük aşklar nefretle başlar diye, benim en büyük nefretim bir aşkla başladı.


Benim gibisini bulamaz demişsin haklısın senin gibi şerefsizi mumla arasam bulamam.


Benimle oynadın, bir tur yükseldin; aferin. Şimdi git onunla oyna ama yanarsan yine benden başlama.


Hiçbir lokantada tek başınıza oturabileceğiniz şekilde dizayn edilmiş masa bulamazsınız, toplum sizi yalnızlıktan kurtarmak için gerekirse ruh sağlığınızla oynar…


Şimdi aynı bardaktan su içemiyoruz. Ben bunu biliyorum, su biliyor, bardak biliyor; bir sen bilmiyorsun.


Ayır bizi hâkim bey. Zaten görücü usulü evlendik. Ne ona sordular bunu alır mısın diye? Ne de bana sordular, dünyaya gelir misin diye.


Eros, yaşlandın mı? Ok’un gideceği yeri göremiyorsun. Ya bir imkânsıza, ya da bir hayırsıza denk getiriyorsun.


Eğer benim olsaydı sana zaman hediye ederdim. Elimde değil. Ancak şimdi sana koca bir boşluk getiriyorum kucağımda. İçinde saf sözcükler ve dağılmış bir ben olan. Zamanlı zamansız. Tamamen senin. İstediğin gibi doldur. Sevdiğin kadar anla, anladığın kadar sahip ol.


O kadar güzel unutmuştun ki beni, hatırlatmaya kıyamadım.


Sigarayı bile kıskanırdım; kalbine giden yollara uğradığı için…


Bana yol vermeyi düşünmeden önce sana verdiğim yolda yürümeyi öğren…


Belki de en sevdiğim sakarlığın, gözlerime takılıp yüreğime düşmendi.


Bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten.


Bilirsin beceremem yaşamayı. Bir damla su olsam, gider rakıya damlarım.


Kirpiklerini kıskanasım geliyor meselâ; gözlerine benden daha yakın diye.


Anlamadım ben mi iyileşmemiş yarayım herkes mi keskin bıçak? Sormadım. Sadece kanadım.


“Ressamlar, dağlara bakıyorlarsa tuvaller günahkârdır.”


Bir gün ihtiyaç duyarsın diye: Suskunluğunun da seni temsil gücü olmalı.


Öyle uzun zamandır soluyor ki güller
Sonunda solmak gül oluyor.


Dönerse senindir dönmezse zaten hiç senin olmamıştır diye bir şey yok dönecek. Bir katil olay mahalline mutlaka geri döner.


Bugün kitap izledim, film okudum, müzik yedim, yemek dinledim. Aklım sendeydi, hiçbir şeyi doğru yapamadım, şaşkınım.


Aşkı hep ”iki kişilik” diye öğrettiler bize. Peki ya kişilik bozukluğu sonucu mu dahil edildi 3. Kişi, aşk bildiğimiz şeye?


Telaffuzu zor bir kelime gibi unutacağım seni. Çünkü telafisi yok insanın. Ve insan bir insanla yenileyemez kendini.


Herkese ”seni sevmediğimi” söylüyorum. Afrikalı bir annenin oğluna ”ben tokum sen ye ” demesi kadar basit bir yalan bu.


Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi, aynı bedene sıkılan iki el kursun gibi, katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla sevmiştim seni. / Küçük İskender


Benim gibisini bulamaz demişsin haklısın senin gibi şerefsizi mumla arasam bulamam. / Küçük İskender


Oturur sana şerefi anlatırdım ama, kaybettiği bir şeyi dinlemek ağır gelir insana. / Küçük İskender


Sevinme. Çünkü bu limanda kaybettiğim ilk gemi sen değilsin. Şunuda unutma; rıhtımda kalanı değil, çekip gideni vurur fırtına. / Küçük İskender


Biz ayrı dünyaların insanlarıyız dedi.aman allah’im! Üzüntüden kahrolacağım. Ben iki dünya olduğunu sanan bi mali mi sevmişim. / Küçük İskender


Bir tek sana tembih ettim saadeti
hiç bir şey hatıra değil aslında
kaynayan sular gibi bakardın ya bana
donan sular gibi gülerdin ya
bütün büyük sular korkutuyor şimdi beni


Kim demiş ki, en büyük aşklar nefretle başlar diye,
Benim en büyük nefretim bir aşkla başladı.


Meyve vermeyen tek ağaç darağacıdır.


Sana, senli masalımı anlatmamı ister misin?
Bir vardın, bir yoktun.
En çok yoktun!
Evvel zamanların, şimdiki zamanlarımın kalburundan aktı gitti.
Ve sen zamanla "hiç" oldun...


Ben zilzurna sarhoş olsam da yaşadıklarımdan çıkarken hesabı ödeyecek kadar ayığım. Küçük İskender


Beni unut diyorsun ya; bu bana imkansız geliyor. Çünkü seni unutmam için, hatırlamam gerekiyor. Küçük İskender


Bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten. Küçük İskender


Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi, aynı bedene sıkılan iki el kursun gibi, katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla sevmiştim seni. Küçük İskender


Birini kaybetmek istiyorsanız onu çok sevin yeter. Küçük İskender


Biz ayrı dünyaların insanlarıyız dedi. Aman allah’im! Üzüntüden kahrolacağım. Ben iki dünya olduğunu sanan bi mali mi sevmişim. Küçük İskender


Bulutlar: kuşların konuşma balonu. Küçük İskender


Dünyanın en uzun gecesi 21 Aralık değil, beni terk ettiğin gecedir. Küçük İskender


Sanma ki adını ağzıma alıyorum diye seni seviyorum. Dudak tiryakiliği benimkisi seni içime çekmiyorum.


Dönerse senindir dönmezse zaten hiç senin olmamıştır diye bir şey yok dönecek. Bir katil olay mahalline mutlaka geri döner.


Sağlaması yapılmış bir çarpım gibiyiz sevişmelerden sonra; ikimizden biri sıfır olsa, diğeri ise istediği büyüklükte bir sayı; fark etmeyecek sonuç sıfır.


Yaptığım şakanın ardından gözlerimin içine bakıp, “aşk olsun” dediğinde “keşke.” diyebilmek için can atıyordum.


Her rengin bir kişiliği vardır. Her kişiliğin de bir rengi. Ben senin rengini buldum. Kahperengi.


Tahterevalliden ilk kim kalkarsa yırtar, öbürünün kıçı yere vurur.


Yüreği olmayanın kalbimi kırmasına müsaade etmem. Beni bir saniyede unutanı, ben iki saniye ile şereflendirmem.


Bazı kızları yeni açılan mağazalara benzetiyorum, bekledikleri ilgiyi görmeyince zararına veriyorlar.


Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır öküzü değil. Neden dönmediğini şimdi anladım.


Ben zilzurna sarhoş olsam da yaşadıklarımdan çıkarken hesabı ödeyecek kadar ayığım.


Beni unut diyorsun ya; bu bana imkansız geliyor çünkü; seni unutmam için, hatırlamam gerekiyor.


Yemin ederim ki seviyorum’ dedi. Anladım; dinden imandan da soğutacak şerefsiz.


Kim demiş ki, en büyük aşklar nefretle başlar diye, benim en büyük nefretim bir aşkla başladı.


Yolun açık olmasın sevgili. Nasıl olsa önün açık her türlü bulursun sen yolunu.


Şimdi sen gittin ya, şairin dediği gibi herkesi sana benzetiyorum. Bu da mı o şerefsiz acaba diyorum.


Sonsuzluk istedim Allahtan. Sanırım s yi biraz sessiz söyledim. Şimdi onsuzum.


Ağlıyor musun? diye soruyor giderken utanmadan. Yok, yanlış yerden işiyorum aptal.


S e v i y o r s u n b e n i, anladım;
güneş tutulması gibi gülümsemen çünkü.


Şiirin verdiği özgürlükten başka esaret mi var sanki..


Anlamadım. Ben mi iyileşmemiş yarayım, herkes mi keskin bıçak? Sormadım. Sadece kanadım.


Sevme beni. Yargı sürecini etkiliyorsun.


Seni kimin niçin sevdiğini biliyor musun?!


Kitap okuyanlar gizlenen insanlardır. Kim olduklarını gizlerler. Gizlenen insanlar kim olduklarından her zaman hoşlanmazlar.


Kendini kahraman sananlar hep yenilir.Kendi gövdesine,kendi ruhuna karşı savaşını kaybedenler kalkıp gelebilecek yüreklerini yakmışlardır.


Özlemek,
Unutulmak ile hatırlanılmak arasında bir ara istasyondur.


Hiçbir zaman ben onu çok iyi tanıyorum dememek lazım.
Her insan yanıltır.


Beklemekte olduğun şey, ancak onu beklemeyi unuttuğunda gerçekleşir. Bu, evrenin ‘sen bakarken soyunamıyorum’ deme şeklidir.


Telefon rehberimdeki herkesi senin adınla kaydettim. Bütün gün beni arıyorsun, taklitler yapıp sesini değiştiriyorsun. Biliyorum, sen de özledin.


Siz bir kelebeğe tutunuyorsunuz telaşla, onu incitmeden, kelebek telaşla geldiği tırtıla tutunuyor insan bu, azat etmek de gerek korkmayın, unutuluyor.


Hiçbir lokantada tek başınıza oturabileceğiniz şekilde dizayn edilmiş masa bulamazsınız, toplum sizi yalnızlıktan kurtarmak için gerekirse ruh sağlığınızla oynar…


Erkek olmak doğuştan gelen bir alın yazısı olsada , adam olmak her erkeğe nasip olmuyor. / Küçük İskender


Affedilen vazgeçilendir.. O, affedildi.. Çünkü ondan vazgeçildi !.. / Küçük İskender


Seninle ben bir çaydanlık gibiyiz. Ben üst kısmıyım sen alt kısmı. Hani büyüksün ya ! Aramızdaki fark ise şu; ben sensiz de demlenirim, ama sen bensiz ancak şu kaynatırsın. / Küçük İskender


Bu gece alkolle sabahla; ona de ki: ben kanıma kırmızı rengi veren kişiyi kaybettim. / Küçük İskender


Sanma ki adını ağzıma alıyorum diye seni seviyorum... Dudak tiryakiliği benimkisi, seni içime çekmiyorum.


Seni Babil'in asma bahçelerinde astım, bak bakalım dünyanın kaçıncı harikasısın!


Sevmek, ifade edebilmek kadar ifadeyi unutmamaktır da...


En basit yalanları gözüme bakarak söyleyen ahmaklar tanıdım. Bense onların cahil cesaretlerine ve kuş beyinlerine hayrandım. Küçük İskender


Eros, yaşlandın mı? Ok’un gideceği yeri göremiyorsun. Ya bir imkansıza, ya da bir hayırsıza denk getiriyorsun. Küçük İskender


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz