Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

Komik İnstagram Sözleri

Sayfa İçeriği: Komik İnstagram Sözleri, Komik İnstagram Storyleri, Komik İnstagram Durumları, Komik İnstagram Durum Sözleri, Komik İnstagram Sözleri 2019, Eğlenceli İnstagram Sözleri

Bu yazımızda birbirinden komik ve eğlenceli sözleri, yazıları bir araya getirdik. Siz de, sizi güldüren, hoşunuza giden komik sözleri İnstagram storylerinizde paylaşabilirsiniz.

Komik İnstagram Sözleri

Editör Seçimi: Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize, dikenin çiçeği var diye sevinelim. (Goethe)


Her gün duşa giren erkeğe dindar abaza denir.


Dişlerin tıpkı yıldızlar gibi sarı ve birbirinden o derece uzak… Arada onları fırçalasan…


Gerçekler tüm ihtişamıyla bir yerlerde duruyordu ama biz yalanlarla onları görmemeyi tercih ettik.


Öyle bir seveceksin ki, yüreğinden kimse ayıramayacak. Ve öyle birini seveceksin ki, seni gözleriyle bile aldatmayacak.


Ne sen palyaçosun, nede ben komik biriyim.


Şu an komik durumdayım olayı duygusala bağlamayın.


Her gün duşa giren erkeğe dindar abaza denir.


Üşengeçlik tarikatı kuracağım ama şimdi değil.


Çirkin kadın vardır ama pek muhabbetim yoktur.


Gelenin gideni aratmadığı tek yer Victoria’s Secret defilesidir.


2013 yıldızına göre; Para: Yıldızın gülümsüyor… Sağlık: Yıldızın gülümsüyor… İş: Yıldızın gülümsüyor… Sevgi: Yıldızın gülmekten ölüyor.


Sana sarılmayı o kadar çok seviyorum ki… Çünkü o sırada yüzüne bakmam gerekmiyor.


Şu araba benim olsun, 5 milyar borcum olsun. Satınca öderim.


Sevgisi biten kadın gaddar olur.


Unutmak; evin tozunu kirini halının altına süpürüp evi temiz sanmak gibi bir şey.


Başkası da benim seni sevdiğim gibi sevmesin diye öldüğümde kalbimi kimseye bağışlamıyorum.


Mutlu olduğum anları seninle paylaşamamak büyük mutsuzluk.


Aşk elmayı yemekle baslar, ayvayı yemekle biter.


Cep telefonuma sinirlendim sevgilimi duvara fırlattım.


Eğer mutlu olmak istiyorsanız çişinizi uzun süre tutun ve sonra yapın.


Kalbimiz navigasyon cihazı değildir, götürdüğü her adrese gitmemeliyiz.


Ne gelip gelip bakıyorsun buraya, yok işte bir değişiklik durum aynı durum.


Allah’tan bir çiçek istedim, o bana bir bahçe verdi. Allah’tan bir ağaç istedim, o bana seni gösterdi.


Yavru maymun annesine sorar: “Anne biz neden çirkiniz.” Annesi cevap verir: “Haline şükret sen gelip durumumuza bakanı bir görsen.


Komik olan aşkımız değil, senin bana inandırı gelmek istediğin aşkındı.


Elektrik kesikken lambanın düğmesiyle oynadıktan sonra “Lan şimdi düğme açık mı kaldı kapalı mı” diye düşünmekten beynim alev topuna döndü.
Babamızıda gördük.


Eğer mutlu olmak istiyorsanız çişinizi uzun süre tutun ve sonra yapın.


Kış geliyorsa, efendi gibi gelsin, üsturuplu gelsin. Adamı hasta etmesin.


Gidenin kolundan sıkı sıkı tutup, birden bırakacaksın; öyle daha hızlı gider.


Bu güzellik, bu zekâ, bu akıl, hele şu anlam dolu gözlerin büyüsü, Allah bütün güzellikleri bir yerde toplamış. Neyse kendimden çok bahsettim eee senden ne haber.


Aşk bitki isimleriyle başlar, hayvan isimleriyle biter.


Tanrıdan bir çiçek istedim, o bana bir bahçe verdi… Tanrıdan bir ağaç istedim, o bana bir orman verdi… Tanrıdan bir geyik istedim senin numaranı verdi.


Gidenin kolundan sıkı sıkı tutup, birden bırakacaksın; öyle daha hızlı gider.


Uzaydan bakınca Türkiye’nin hali harapmış! Allah’tan yakından bakınca şaheser.


Ben de dedem gibi çok zengin olmak istiyorum, dedem de çok zengin olmak isterdi.


Büyük büyük dedem vakti zamanında tapınak şövalyeliği yapmış. Hem de kısa dönem.


Eğer bir kızın profil fotoğrafları belden yukarı ise kısa boylu, omuzdan yukarı ise şişman, sadece gözleri görünüyorsa kaçın…


Yaşıtların evlendi sen ne zaman evleniyorsun diye soran teyzelere, yaşıtların öldü sen ne zaman ölüyorsun diyor muyuz?


Nescafe bile üçü bir arada ben hala yalnızım.


Şarjım 0 olunca kendimi süper kahraman gibi hissediyorum, tren altında kalacak küçük bir çocuğu kurtarabilirmişim gibime geliyor.


Gün gelir de eski sevgiliden intikam almak istersem bunu onu unutmuş gibi davranarak yapmam.  Giderim efendi gibi uçan tekmemi atarım biter.


Güneşli yerlerden yürüyeyim üşümeyeyim derken oyun karakterine döndüm yahu. Sağa zıpla sola zıpla karşıya geç. Altın maltın yok tabi.


Bir İngiliz, bir alman bir Fransız uçakta gidiyorlarmış İngiliz sormuş temel nerde?


Ben de dedem gibi çok zengin olmak istiyorum, dedem de çok zengin olmak isterdi.


Büyük büyük dedem vakti zamanında tapınak şövalyeliği yapmış. Hem de kısa dönem.


Tamam dini ritüel eyvallah da “danaya girmek” nedir be kardeşim, hiç ruhani bir terim değil.


Ağaca çıkıpta aşağıya bir türlü inemeyen fil ne yapar, bir yaprağın üzerine oturup sonbaharın gelmesini bekler… Sonbaharda yapraklar döküldüğünde o da aşağıya inmiş olur.


Adamın biri varmış ikinci dönem kurtarmış.


Yavru maymun annesine sorar: Anne biz neden çirkiniz… Annesi cevap verir: Haline şükret sen şu mesajı okuyanı bir görsen.


Biliyor musun, az önce ne olduğunu çok iyi biliyorum ben.. Ne mi oldu, telefonuna bu mesaj geldi.


Aşkım seni seviyorum! Ama parayı daha çok… Lakin paranın ne önemi var, mühim olan miktarı!


Adamın boyu 1.50 karşıdan gelen 1.85′lik kızı kesiyor. Hadi Allah korkun yok, yükseklik korkun da mı yok?


Prensip olarak sağlam bir kazık yemedikçe arkadaşlarımın uyarılarını ciddiye almıyorum, ille o kazık yenecek.


Bazen lan diyorum kendime. Sonra lanlı lunlu konuşma diyorum, önce o eli bir indir, akıllı ol falan derken zor ayırıyorlar.


Dilenciden para çalayım dedim, tekerlekli sandalyedeki adamı ayaklandırdım çok mübarek bir insanım.


Aşk bir otomobil gibidir yedek parçaları sürekli değişir.


Yanında olmayanı istemek, seni sevmeyeni sevmek, bırakıp gideni özlemek.


Gittiği zaman arkasından üzüleceğim tek şey, internet.


Muhabbetine doyamadığınız birileri olsun hayatınızda, benim gibi.


Otobüsün içi hareket halinde 30 derece, durakta kapılar açılınca -10 derece. Yanımda oturan amca çatladı, koli bandıyla tutturduk


Tüp bitince sallarız, pil bitince ısırırız, şampuan bitince su döküp çalkalarız.
Bittiğinde vazgeçmemek bizim genimizde var.

 

Aşkım seni seviyorum! Ama parayı daha çok… Lakin paranın ne önemi var, mühim olan miktarı!


Sigara içmediği halde her gün bir paket sigara parasını bir kenara koyanınız var mı? Yok. —konu kilit.


Deprem gibi girdin gönlüme, fay hattı çizdin beynime, enkazlar bıraktın kalbimde, artçılar hala devam etmekte.


Küçükken babamın çekmecelere sakladığı o küçük balonları şişirip oynardım. Onların aslında balon olmadıklarını öğrenmek bu yaşıma nasipmiş.


Eminönünde uyanık ve girişimci bir amcanın büfesi var. Raflarda duran sandviçlere popüler kültürden isimler koymuş. Sandviçlerin üstünde “Acı Memati”, “Soslu Polat”, “Kızarmış Abdulhey” yazıyor.


Acıların dermanı ağlamak olsaydı Eczacılar soğan satardı.


Misafirin çocuğu “Abi bilgisayar çalışıyor mu” dedi. Yok, “Ev hanımı” dedim. O günden beri çocuktan haber alınamıyor.


Eskiden çarpışınca kitaplar düşerdi. Şimdi iphone’lar samsung’lar düşecek, aşk falan da olmaz. O kadar para vermişim direkt kafa atarım.


Bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa o kadın değildir. Travesti filandır. Kadının sustuğu nerde görülmüş.


Tam böyle tamamen yabancı bir yerde olmanın heyecanı içimi kaplamak üzereyken köşeyi bir dönüyorum, karşımda Bim.


Uyuyacağım diye bilgisayarı kapattım, telefondan giriyorum. Bunu da kapatınca yastıktan bir denerim herhalde galiba sanırsam.


Sevgilisinden ayrılan bir Japon ne şanssızdır lan, unutabilmesine imkan yok nereye baksa aynı yüz, kime baksa aynı gözler.


Sevgili bulunca fotoğraflarını gizleyen kız! Restorandaki rezerve masalar gibisin. Boşta kalınca halka yeniden açılıyorsun.


Tam böyle tamamen yabancı bir yerde olmanın heyecanı içimi kaplamak üzereyken köşeyi bir dönüyorum, karşımda Bim.


Hemşire “kan değeriniz düşük” deyince utanıp başım önde odadan çıktım. Fakirlik damarlarıma işlemiş resmen! Kanımda bile değer yok. Hiçbir kafede, lokantada, tek kişilik masa yok. Toplum bile yüzümüze vuruyor yalnızlığımızı, yazıklar olsun.


Takı takma törenlerinde kimin ne taktığını aklında tutan teyzelerdeki hafıza gücü hiçbir elektronik cihazda yok.


Ben tam bir şey düşünüp dilek tutmak istiyorum; ama tam o ara hayat karsıma çıkıp ”al; bu üçün biri sen bunu tut ” diyor ya la.


Annelere göre su bardakları 3’e ayrılır: günlük su bardakları, misafirlere özel su bardakları, dokunulmazlığı olan vitrindeki su bardakları.


Sensiz bir dakika, 60 saniye gibi geliyor aşkım.


Sınav kolaya benziyordu ama fanta çıktı.


Beni çekemeyen besmele çeksin, aşka gelemedi bari imana gelsin…


Tüp bitince sallarız, pil bitince ısırırız, şampuan bitince su döküp çalkalarız. Bittiğinde vazgeçmemek bizim genimizde var.


Yapılan araştırmalara göre; kadınların çoğu 30 yaşına kadar trip 30 yaşından sonra ise terlik atıyor.


Lunaparktan geliyorum. Ne dolaplar dönüyor görmeniz lazım. İşin içinde çocuklar bile var.


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz