Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

Kısa ve Öz Acılı Sözler

Sayfa İçeriği: Kısa Acılı Sözler, Özlü Kısa Acılı Sözler, Kısa Acılı Sözler 2019, Kısa ve Öz Kısa Acılı Sözler, Kısa Acılı Sözler Uzun, Kısa ve Anlamlı Acılı Sözler

Bazı sözler vardı acı yüklü.. Kısa olan ve birbirinden özlü anlamlar içeren Acılı sözler sitemizin sayfasında yer almaktadır. Sizler ise Whatsapp, Facebook vb. hesalarınızdan Kısa ve Öz Acılı Sözleri paylaşabilirsiniz.

Kısa ve Öz Acılı Sözler

Editör Seçimi: Müzikler gibi acılar da evrenseldir albayım.


 Acı duyabiliyorsan canlısın başkalarının acısını hissedebiliyorsan insansın


Hayat denen oyun sahnesinde, herkese bir rol biçtiler. Bana, önce sev sonra unut sonunda da aşk acısında boğul dediler.


"Bazı acılar geçmez, sadece azalır. Bir süre sonra eskisi kadar hissetmemeye başlarsın." B. Ergin Borobey


Aşk acısı bu. Ne sigara yanığına benzer, ne bıçak kesiğine. Yarası en derindedir. Acısı en uzun sürendendir. Çekmeyen bilemez, çeken iyileşemez. Derdin dermanı, ne tabiptedir ne ilaçta. Derdin dermanı Yaratanda, derdin dermanı yarda.


İnsanlar, acı çekerler. Başlarına kötü olaylar gelir, birilerini kaybederler, işlerini, sevdiklerini bir şeyleri kaybederek yakalanırlar bu illete. Eğer birde dostu yoksa yanında, bu acımsı duygu, katlanır kar topu gibi büyür.


Sensizlik ölüm, hasretin zulüm, bekle gülüm, elbet kavuşuruz bir gün..


Hatırlamak gönül dağındaki gül kadar güzel ise , unutulmak hüzün dağındaki diken kadar acıdır.


Yaralar, yara bantlarıyla kapanmaz çocuk. Bir yarayı ancak açan kapatabilir.


Bana mesafeden bahsetme, aramızda senden başkası yok.


Son görüşüm olacağını bilseydim son günümmüş gibi davranırdım.


Ben birinci aşk acısını yaşadım ya da kafamdaki hayallerle yaşadım. O bile insanı bu diyardan götürüyorsa, diğer aşk acısını hayal bile edemiyorum.


Görmeden seni isteyen gönlüm, görünce nasıl dayansın.


Aşk acısı olanlara gözyaşı tatlı gelir. Euripides


Yıktın gönlümü eyledin viran...


Öyle acılar yaşadık kalbim, ve, ne yazık bütün olanlara rağmen dayandı.


Ben senden uzaklarda bi yerde hep sen sevmekteyim. Sense bi başkasını. İşte gerçekler bu kadar acı. Ve, aşk bukadar güzel.


Aşk acısı kangren gibidir. En önce, en dipten başlar. Sonra yavaş yavaş ilerler. Kurtulmak için, acıttığı yerden kesmek gerekir.


İstediğin kadar uzaklaşmaya çalışsan da yaşanmışlıklardan, her şeyi terk edebilirsin ama, aşk acısı gölgen gibi gelir arkandan. Öyle bir acıdır ki bu, sen gidip varmadan, gideceğin yerde bekler seni. Ölsen ölür, koşsan koşar, ne kadar acısını hissetsen de, en vefalı odur hayatta.


Aşk acısı çekenleri kınamayın. Onlar hayatta, en onurlu bir ayrılığa sahip kişilerdir. İçlerine attıkları acı, tepeden tırnağa yakar. İçleri kanasa da en büyüğünden, yaşadıklarını tam olarak anlatamazlar. Böyle onurlu bir ayrılık sonrası acı çekenler, aslında acınacak ya da kınanacak kimseler değil, bu kadar acıya karşı ayakta olmaları sebebiyle, ayakta alkışlanacak kişilerdir.


Acı çekmek nedir? Küçükken bisikletten düşüp dizini incitmek mi? Top oynarken düşmek mi? Sevgilinin seni bırakıp başka bir insana gitmesi mi? Bunların hiçbiri gerçek acıyı tarif bile edemez. Geçek acı, anneni kaybetmektir. Bisikletten düştüğünde, sevgilin seni terk ettiğinde ilk yanında olan kadındır. Seni hangi şartlar olursa olsun, koruyan destekleyen insanı kaybetmektir acının en derini. Hiçbir zaman geçmeyecek, ömrünün sonuna kadar her yaptığın şeyde onun imzasını görerek acı çekmeye devam edersin. Bir insan annesini kaybettiğinde, kendi dünyasını da kaybetmiştir.


Benim küçükken kurduğum hayaller, büyüdükçe azaldı. Yavaşça tükendi. Zamanla olmayan, biten hayallerim bitme noktasına geldi. Hayallerimin gerçekleşmemesi her defasında bana, acı getirdi. Gelen acılar yaşamımı sarhoş gibi geçirmemi sağladı. Artık, gerçekleşmeyen ve sonu acı ile biten hayallerimi terk ettim.


İnsanları sevin bu hayatta, değerde verin. Ama hiç kimseye kendi benliğinizi vermeyin, kaptırmayın. Bu şekilde birine gereğinden fazla değer vermiş olursun. Fazla değer gören insanlar ilk fırsatta size kazık atacak ilk kişi olur.


MÜMKÜN MÜ EĞİLMEMEK.
SEVİP NEDİR BİLMEMEK.
ÖLÜMDEN DAHA BETER.
SEVİPTE SEVİLMEMEK....!


Bir kizin en değerli çeyizi öpülmeyen dudaklarıdır.


Sevildiğini anladığında artan bir egosu yerine atan bir kalbi olsaydı, her şey farklı olurdu.


Birisine bağlanmanın en büyük acısı bu
Seni terkettiğinde
Sende kayboluyorsun…

 

Acı mühim değil, umut yoruyor insanı…Ece Temelkuran


Her yara yeni bir şey öğretiyor insana. Ayakta kalmayı öğrenmiş insanlar için kaybetmek büyük bir mesele değildir.


Bu sakinliğimi, sessizliğimi tanıyorsun değil mi. Kürek kemiklerim kırılmış gibi hissediyorum ama hiç ağlamayacağım biliyorsun değil mi.


Bir insan acıdan delirdiğinde, diğerleri onun acısını değil, deliliğini görürler.


Toprak, sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar?


Kalbimin üzerinde senin parmak izlerin var. Parmak izleri eşsizdir. Başka kim dokunursa dokunsun, aynı hissi vermeyecek. İşte o yüzden aşkı hayatımdan çıkardım.


Sana inanmak, kendini oyalamaktır ömür denen duraklarda.


Acılarımız da gözyaşı dökerler. Vergilius


Gittin. Bıraktın beni acılarımla bir başıma. Şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza. Biliyorum ne sen dönebilirsin artık, ne de ben kapıyı açabilirim sana.


Susarak büyüttüm bendeki varlığını, anlatarak tüketemem.


Sen Sen Ol... Mutluyken Söz Verme..! Üzgünken Cevap Verme... Öfkeliyken Karar Verme..!


Hep sen yokken oldu her şey. İşte hepsi bu


Gözlerimi ne zaman kapasam, acılarım bir kabus gibi çöküyor üzerime. En büyük acılara gark olsam da, hala leke getirmedim ben sevgimize. Peki ya ben bu kadar acıyı çekerken, sen mutlu musun? Bundan hiç kuşkum yok. Umursamaz tavrın beni acılara boğarken,  sen hep mutluluk peşinde koştun ben sessizce ağlarken.


Öyle yaralar açtın ki bağrıma. Yeminler ettim, kimseleri sevemem ben daha. Bir tutam mutluluktu aradığım. Şimdi dünyanın en acısıdır, herkesten gizli sessizce yaşadığım.


Ben sana gerçekten çok inanmıştım. Seni ömrümün sonuna kadar seveceğime söz vermiştim. Hala ben sözümde duruyorum. Ama sen bana verdiğin hiçbir sözü yerine getirmedin. Beni sevdiğini söyledin, sevmedin. Bırakmam dedin, ilk fırsatta bırakıp gittin. Şimdi söyler misin? Bana çektirdiğin bu acıların hepsini önceden planladın mı?


Acı çeken kalbime söylediğim şey, dik dur, bunlar da günü gelip geçecek. Ağlıyorum ama sızlanmıyorum. Gidenin arkasından üzülüyorum ama, neden bırakıp gittin diye asla sorgulamıyorum. Yaşıyorum, her ne kadar zor nefes alsam da yaşamayı başarıyorum. Şunu bilmeni isterim ki, düzen dediğimiz şey yani benim iç huzurum zamanı geldiğinde, kendi dengesini tekrar bulacak.


Yaşamak güzeldir. Hem de seninle yaşamak çok daha güzeldir. Beni kendi, benliğimi sana verdiğim gündendir çok mutluydum. Ben nereden bilebilirdim senin, beni aldatabileceğini, yalanlarınla beni avutacağını. Öyle bir günde, sana seni seviyorum diyeceğim günce ellerimin bom boş kalması kadar acı verici bir şey olamaz. Ömrümü paylaşacaktım ben seninle, şimdi seni izliyorum başkaları ile kol kola gezerken.


Zamansiz gideceğini bilseydim, buna inat zamani dondururdum.


Pişmanım seni sevdiğim için. 
Pişmanım günlerimi boşa harcadığım için.
Pişmanım seni tanıdığım için.
Keşke seni hiç tanımasaydım.


Sevdiğini söylemeyip çekinirsen, onu başkasının kollarında izlemeye mahkumsundur.


Aşk seni bana yazdıysa
Bu acıyı neden tek ben yaşıyorum.


Ya beraber içelim dedin de, kadeh kaldırırken ‘bize’ mi demedik?


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz