Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

Jane Austen Sözleri

Sayfa İçeriği: Jane Austen Sözleri, Jane Austen Sözleri İngilizce, Jane Austen Sözleri 2020, Jane Austen Sözleri Kısa, Jane Austen Aşk Sözleri, Jane Austen Güzel Sözleri, Jane Austen Gurur ve Ön Yargı Sözleri

1800'lü yılların başlarında adından oldukça sık bahsettirmeyi başarmış olan roman yazarı Jane Austen Sözlerini sizler ile buluşturduk. Facebook, İnstagram gibi hesaplarınızdan sizler de Etkileyici Jane Austen Sözlerini paylaşmayı unutmayın!

Jane Austen Sözleri

Editörün Seçimi: Acıların en büyüğü kendii suçlı hissetmektir. (Jane Austen)


Gurur ve gösteriş farklı şeyler, ama sık sık aynı anlamda kullanılıyorlar. İnsan gösteriş düşkünü olmadan gururlu olabilir. Gurur daha çok kendimizle ilgili görüşümüze bağlıdır, gösteriş ise bizim hakkımızda başkalarına ne düşündürtmek isteğimize.


İnsanların kendi duyguları kadar yanıldıkları bir şey yoktur.


"İtiraf ediyorum, kitap okumak kadar eğlenceli bir şey yokmuş! İnsan kitap okumak dışında her şeyden çabucak sıkılıveriyor. Kendime ait bir ev sahibi olduğumda, şöyle muazzam bir kütüphane edinmeyi başaramazsam kahrolurum."


Asla affedilmeyen kırgınlıklar insanın karakterine gölge düşürür...


Evlilikte mutluluk tümüyle şans meselesidir. Taraflar birbirlerini gayet iyi tanısalar da, hatta baştan çok benzer olsalar da, bu, mutluluklarına en ufak bir katkıda bulunmaz. Sonradan daima değişmek için çırpınır, başlarını derde sokarlar; hayatını birlikte geçireceğin kişinin kusurlarını ne kadar az bilirsen o kadar iyidir.


Gerçekten sevdiğim pek az insan var; hele saygı duyduğum daha da az insan var. Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor; her geçen gün insan karakterinin tutarsızlığına ve akıllı, duygulu görünenlere bile güvenilmeyeceğine olan inancım güçleniyor.


“Bütün büyük yazarlar içinde büyüklüğü en zor anlaşılacak yazar.”


Güzel bir günde gölgede oturmak ve yeşile bakmak en mükemmel ferahlıktır.


Eğer seni daha az sevseydim, sevgimden daha fazla bahsederdim.


Eğer bir kadın bir erkeği kabul edip etmeme konusunda şüphe ediyorsa kesinlikle onu reddetmesi gerektiğine inanırım. Eğer evet demekte tereddüt ediyorsa doğrudan hayır demesi gerekir. Evliliğe güven içinde adım atarken şüpheli duygulara, yarım gönüle yer yoktur.


"Bay Bennet, kıvrak zekâsı, alaycı esprileri, kayıtsızlığı ve kaprisleriyle öylesine karmaşık bir adamdı ki, yirmi üç yıllık evlilikleri bile karısının karakterini anlamasına yetmemişti. Oysa onu anlamak hiç de zor değildi. Kıt anlayışlı, biraz cahil ve dengesiz bir kadındı. Beğenmediği bir şey olduğunda bahaneyi hep sinirlerinde arardı. Hayatının tek amacı kızlarını evlendirmek, gezip tozmak ve dedikodu yapmaktı."


"Pek sevimsiz, pek lanet bir adam-yakın davranmaya değmez. Öyle burnu havada, öylesine kibirli ki hiçbir şeyi beğenmedi. Oraya buraya dolaşıyor, gururunun yanına varılmıyordu. Dans edecek kadar güzel değilmiş! Ah hayatım, keşke orda olsaydın da şu adama haddini bildirseydin. İyice tiksindim bu adamdan ne yalan söyleyeyim!"


Elizabeth, "Aman beyefendi, verdiğim yanıttan sonra hâlâ umutlu olmanız doğrusu gerçekten garip!" diye söylendi. "Sizin dediğiniz gibi, önerinin ikinci üçüncü kez yineleneceğine güvenerek mutluluk olanağını tehlikeye atan kızlar varsa bile ben onlardan değilim. Verdiğim yanıt içten ve kesindir. Siz beni mutlu edemezsiniz. Bana gelince, dünyada benden başka kız kalmasa yine de sizi mutlu edemem. Hatta be hatta büyük dostunuz Leydi Catherine beni tanısaydı sanırım benim bu yere hiç de uygun olmadığıma inanç getirirdi. Bunu çok iyi biliyorum."


Bir kitap iyi yazılmışsa onu her zaman kısa bulurum.


Okumak kadar tatlı bir şey yok başka her şey insanı kitaptan daha çabuk yoruyor.


Asıl önemli olan sevmeyi öğrenme çabasıdır durmadan.


İnsanların çok hoş olmalarını istemem; çünkü onları çok sevme derdinden kurtarır beni.


Bırakın başka kalemler suç ve ızdırap duyguları üzerine yazsın. Ben böyle can sıkıcı konulardan en kısa sürede kaçarım.


Dünyanın bir yarısının zevklerini diğer yarısı anlayamaz.


Izdırapların en büyüğü kendi kendini suçlu görme duygusudur.


"Onun gururunu ben de kolaylıkla hoş görebilirdim. Benim gururuma dokunmamış olsaydı."


"Gülmek zorunda kalıyordu, ağlamayı tercih ettiği halde."


Karşısındakinden cesaret almadan gerçekten âşık olabilecek kadar pişkinlik gösterebilen azdır.


"Evlenmek için delicesine aşık olmayı bekleyeceğim. Sanırım bu yüzden de evde kalacağım."


"Ne derlerse desinler, okumak kadar zevkli bir şey olamaz! İnsan kitaptan başka her şeyden o kadar çabuk bıkıyor ki!"


Gerçekten dostum olanlar için yapmayacağım şey yoktur.İnsanları yarım sevmek gibi bir huy doğamda yok.


Hiçbir şey alçakgönüllü bir görünümden daha yanıltıcı olamaz.


Onun gururunu ben de kolaylıkla hoş görebilirdim. Benim gururuma dokunmamış olsaydı.


Kibir ve gururu dize getirebilecek tek gerçektir, aşk.


İnsanların iç yüzünün nasıl hiç göründüğü gibi çıkmadığını; iyi ya da akıllı gibi görünenlere bile nasıl hiç güven olmadığını her gün daha açıkça anlıyorum.


"Ama bir insanın bugünkü duygularını bilmeden geçmişteki hatalarını ortaya dökmek adaletsizlik olarak görünebilirdi."


Bu adil değil. Sen bütün dünyanın ahlaklı olduğuna inanmak istiyorsun ve ben birinden bahsedince inciniyorsun. ... Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor; her geçen gün insan karakterinin tutarsızlığına ve akıllı, duygulu görünenlerin bile güvenilmeyeceğine olan inancım güçleniyor.


" ... hata yapma ya da başkalarını mutsuz etme kastı olmadan da hata yapılabilir ve üzüntü verilebilir. Düşüncesizlik, başka insanların duygularına karşı dikkatsizlik, kararsızlık da aynı işi görür. "


İnsanların çok iyi olmasını istemiyorum, çünkü bu, beni onları sevme sıkıntısından koruyor.


Bir beyefendi ya da hanımefendi, iyi bir roman okumaktan keyif almıyorsa çekilmez derecede aptal olmalıdır.


Sadece tutkuları erdemlerinden daha güçlü olduğu için bir araya gelen bir çiftin hayatında kalıcı mutluluğun ne kadar az mümkün olabileceğini ise kolaylıkla tahmin edebiliyordu.


Hiç unutmayın: ne kadar ileri ve zeki olursanız olun, alçak gönüllülüğü hiç elden bırakmamanız gerekir. Çünkü ne kadar çok bilgili olursanız, öğrenecek o kadar çok şeyiniz var demektir.


İnsanlar o kadar çabuk değişirler ki, onlarda her zaman ortaya çıkarılacak bir yenilik bulabiliriz.


Kibir ve gurur farklı şeylerdir; her ne kadar biz onları eş anlamlı olarak kullansak da. Bir kişi kibirsiz ama gururlu olabilir. Gurur, kendimiz hakkındaki düşüncelerimizle ilgilidir; kibir ise başkalarının hakkımızda ne düşündüğüne yönelik olarak geliştirdiğimiz bir tavırdır.


Kadınlar çok zaman gördükleri hayranlığı gözlerinde büyütürler. Zaten erkeklerin de istediği budur.


Gerçekten dostum olanlar için yapmayacağım şey yoktur. İnsanları yarım sevmek gibi bir huy doğamda yok.


Bir kadının zihni çok hızlı çalışır. Hayranlıktan aşka, aşktan evliliğe bir dakika içinde geçiş yapabilirler.


Kendine duyduğu bu kadar kuvvetli güvenin, hayal kırıklığının şiddetini ne kadar artıracağını bir düşün.


Nadiren çok nadiren gerçeğin tamamı bir insanın açıklamasına bağlıdır; bir şeyin biraz da olsa gizlenmemiş ya da yanlış anlaşılmış olmasına ender rastlanır.


“Ablan aşkta kaybetti. Onu tebrik ederim. Evlenmek kadar, her kız arada bir aşkta kaybetmeyi de sever. Düşünecek bir şey olur, ona arkadaşları arasında bir tür farklılık verir. Senin sıran ne zaman geliyor bakalım? Jane’in uzun süre gerisinde kalmaya dayanamazsın. Zamanın geldi. Meryton’da ülkedeki tüm kadınları hayal kırıklığına uğratacak kadar çok subay var. Seninki de Wickham olsun. Hoş adam, seni bir güzel terk eder.” (Gurur ve Ön Yargı, Jane Austen)


“Kendine duyduğu bu kadar kuvvetli güvenin, hayal kırıklığının şiddetini ne kadar artıracağını bir düşün.”


“Bir kadının hayal gücü çok hızlı çalışır: Bir anda hayranlıktan aşka, aşktan da evliliğe sıçrar.”


“Yürümekten kaçmıyorum. İnsanın gayesi olunca, aradaki mesafe göze pek de uzun görünmüyor.”


“Kadınların bazen dikkat çekmek için kullandıkları tüm yöntemlerde bayağılık vardır. Kurnazlığa yakın her şey basitliktir.”


“Ama bir insanın bugünkü duygularını bilmeden geçmişteki hatalarını ortaya dökmek adaletsizlik olarak görünebilirdi.”


Biliyorsunuz, bencillik her zaman affedilmelidir, çünkü bir tedavi umudu yoktur.


Kalbin hassasiyetine eşit cazibe yoktur.


Genç bir kişinin evlilik hakkında söylediklerini pek ciddiye almam. Eğer evliliğe karşıysa, anlarım ki henüz doğru insanı bulamamış.


Bir kişinin üslubu diğer kişinin kuralı olmamalı.


Benim için okumak kadar büyük bir zevk yok. İçinde kitaplığı olmayan bir evim olsa kedimi sefil hissederim.


Bizi asıl aldatan şey kendi gururumuzdur çoğu zaman .


Gerçek mutluluğun başlaması için başka bir zamanı beklemeli , dilek ve umutlarını başka bir noktada toplayarak , şimdilik bekleyişin zevkiyle avunmalı ve kendini yeni bir hayal kırıklığına hazırlamalıydı .


Boş bir beynin kendini fazlaca beğenmesi tehlikelidir.


"Bir insan kibirli olmadan da gururlu olabilir. Gurur insanın kendisiyle ilgili, kibirse başkalarının bizimle ilgili görüşleriyle alakalıdır."


Yakınlığı belirleyen şey zaman ya da imkan değildir; -sadece karakterdir.


Etrafa aldırış etmemek, aşkın ta kendisi değil midir ?


Samimiyet taklidi yapan çoktur.


Geçmişte kalmış bir aptallığı ara sıra hatırlamak acı verici olsa da faydasız değildir.


Nadiren çok nadiren gerçeğin tamamı bir insanın açıklamasına bağlıdır; bir şeyin biraz da olsa gizlenmemiş ya da yanlış anlaşılmış olmasına ender rastlanır.


Yapmacık bir tevazudan daha aldatıcı bir şey yoktur. Bu, dolaylı yönden böbürlenmenin ta kendisidir.


Dünyaca kabul edilmiş bir gerçektir, hali vakti yerinde olan her bekar erkeğin mutlaka bir eşe ihtiyacı vardır.


Ve ölmeden önceki son sözü; "Ölmek dışında hiçbir şey istemiyorum."


"... sevgiyi başıboş bırakmaya gelmez."


"Kadınlar sıradan bir beğeninin altında her zaman daha fazlasının yattığını düşünmeye meyillidir."


"... iki kadının baş başa geçirdiği bir gün asla tartışma çıkmadan sona eremez."


+ ... Şimdi dürüst olalım, beni küstahlığım için mi sevdin?
- Ruhunun canlılığı için sevdim.


Yüreğe sığmayan onca söz, his, aşk...
Yutkunamadıklarımızda mı saklı?


Aşk bir kez başlamaya görsün; artık her şey onu beslemeye yarar.


Ve bazen duygularımı kendime saklıyorum, çünkü onları anlatabilecek hiçbir dil bulamıyorum.


Katlanılan güçlük eldeki amaçla doğru orantılı olmalıdır.


Kadınların hayali çok süratlidir. Beğenmekten aşka, aşktan da evliliğe bir anda atlar.


İnsanların yapısı kötü yola sapmaya öyle müsaitmiş ki!


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz