Sayfa İçeriği: Immanuel Kant Sözleri, Immanuel Kant Sözleri Özlü, Immanuel Kant Sözleri İngilizce, Anlamlı Immanuel Kant Sözleri, Immanuel Kant Sözleri 2019, Immanuel Kant Sözleri Resimli, Kant Sözleri
Rus asıllı filozof olan, 1700'lü yıllarda yaşayan Immanuel Kant'a ait birbirinden anlamlı ve güzel Sözleri sizler ile buluşturuyoruz. Facebook, İnstagram gibi hesaplarınızdan Anlamlı Immanuel Kant Sözlerini paylaşabilirsiniz.
Editörün Seçimi: Ahlak, kendimizi nasıl mutlu edeceğimizin öğretisi değil; kendimizi nasıl mutluluğa layık hale getirebileceğimizin öğretisidir. (Immanuel Kant)
Tanrı’nın varlığı hakkında insanın ikna edilmesi gerekli, fakat Tanrı’nın varlığının ispat edilmesi o kadar gerekli değildir.
Bizi zengin kılan sahip olduklarımız değil, sahip olduklarımız olmadan ne yaptığımızdır.
Aklımda merak, şüphe ve saygı uyandıran iki şey vardır: Üzerimde yıldız gibi parlayan cennet ve içimdeki ahlak yasası.
Aydınlanma; kişinin kendi aklını kullanmaya cüret etmesidir.
“Bir zamanlar, Britanya Parlamentosunun bir üyesi tartışmanın harareti içinde, “Herkesin uğruna kendini sattığı bir fiyatı vardır” diye haykırmıştı. Bu doğruysa, yani bir ayartıyla çökertilemeyecek hiçbir erdem yoksa ve iyi ya da kötü ruhun bizi ele geçirmesi, sadece hangisinin daha iyi bir teklif yaptığına ve tutarı daha vaktinde ödediğine bağlıysa, havarinin şu sözleri evrensel olarak tüm insanlar için doğru hale gelir: “Hepsi günahın emrindeler, adil olan kimse yok; hayır tek bir kişi bile yok.”
Zaman, sessiz bir testeredir.
Tanrıyla konuşmayı dilemek saçmadır. Kavrayamadığımızla konuşamayız; ve Tanrı’yı kavrayamayız; O’na sadece inanabiliriz. İşte bu yüzden duacının davranışları özneldir
Bilim olmadan yapılan bilim felsefesi boştur, bilim felsefesi olmadan yapılan bilim ise kör.
Başkalarını kendi amaçlarını gerçekleştirmek için araç olarak görme
Her ne kadar inanmasam da bir tanrının varlığını kabul etmek gerekir.
İnsan anlamayacak... ki insan; insanlara olan görevini yerine getirdiğinde Tanrı’nın komutlarını da yerine getirmiş olacak ve bunu yerine getirdiklerinde sonuç olarak daima Tanrı’nın hizmetinde olmuş olacak. İnsanın hareketleri ahlaksal olmadığı sürece başka türlü Tanrı’ya hizmet etmeleri de olanaksızdır.
İnsan aklı bilgilerinin bir türünde özel bir yazgı ile karşı karşıyadır. Öyle sorular tarafından rahatsız edilir ki, onları geri çeviremez, çünkü ona aklın doğasının kendisi tarafından verilirler; ve gene de onları yanıtlayamaz, çünkü insan aklının tüm yeteneğini aşarlar.
Anayasal bir ilke olarak bireyin özgürlüğü şu formül ile ifade edilebilir: Hiç kimse benim mutluluğumun kendi anlayışına göre olması konusunda beni zorlayamaz, herkes kendi mutluluğunu başkalarının özgürlüğünü sınırlamadığı ölçüde dilediği şekilde seçer.
Acı çekiyor olabilirim ve çaresizlik içinde, diğerlerinin bana davrandığı gibi, haksızca davranmayı isteyebilirim. Eğer böyle yaparsam, yaralı hislerimin neden olduğu eğilimler tarafından yenilgiye uğratılmış olacağım fakat acı çekiyor olmama rağmen, ödev duygusuyla adilce hareket ediyorsam, o zaman ahlaklı bir şekilde hareket ediyorum demektir.
Bizler sırlarla dolu bir evrende bir rüyanın rüyasını görmekteyiz. Gerçekte bildiğimiz hiçbir şey yoktur. Bildiğimizi sandığımız şey sadece olaylardır. O olaylar ki, bilmediğimiz bir objeyle asla bilemeyeceğimiz bir sujenin birbirlerine olan ilgisinden doğmuştur.
Eğitim toplumun şimdiki aşaması için değil, o toplumun daha iyi geleceği için olmalıdır.
Hayatın çeşitli güçlüklerine karşı üç şey hediye edilmiştir: ümit, uyku ve gülmek.
Anlamanın en iyi yolu yapmaktır.
Tecrübe bize bir tecrübenin sonuçlarının çok kere beklediğimizden bütünüyle farklı olduğunu öğretmektedir.
Sorunun özüne inecek gücü olmayanlar için, en kolay yol, temele dayanmayan suçlamalar, yermezlerdir.
Kralların filozof ve filozofların kral olmasını beklememeli ve bunu dilememelidir. Çünkü iktidarda olmak, aklın muhakeme kabiliyetini ifsat eder.
... eğer onun ahlaki kültürü eksik ise o kötü bir insan olacaktır.
Suçsuzluk olağanüstü bir şeydir, ama ne yazık ki, kendini pek koruyamıyor, kolayca baştan çıkarılıyor.
İyi olanın eksiksiz bir nedeni vardır; kötü olanın ise etkin değil eksik bir nedeni vardır.
Bilgi deneyle başlar ama deneyden doğmaz.
Böcek olmayı kabul edenler, ayaklar altında kalıp ezilmekten yakınmamalıdır.
İki şey var ki, ruhumu hep yeni, hep artan bir hayranlık ve müthiş bir saygıyla dolduruyor: Üzerimdeki yıldızlı gökyüzü ve vicdanımdaki ahlak yasası.
İnsanlar ışığı görmez, ışıkla görür.
İyilik bir görevdir.
İnanca yer açmak için bilgiyi bir kenara bıraktım.
“Cömertliğin üç belirtisi vardır: Sözünün eri olmak, gereksiz yere övünmemek ve sorgusuz sualsiz bağışlamaktır.”
Ne var ki her yandan “düşünmeyin! aklınızı kullanmayın!” diye bağırıldığını işitiyorum. Subay, “Düşünme, eğitimini yap!”, maliyeci “düşünme, vergini öde!”, din adamı “düşünme, inan!” diyorlar.
Dogmalar ve kurallar, insanın doğal yetilerinin akla uygun kullanılışının ya da daha doğru bir deyişle kötüye kullanılmasının bu mekanik araçları, erginleşme ve olgunlaşma için sürekli bir ayakbağı olurlar.
Bilgi, deneyle başlar ama deneyden doğmaz.
Başkalarını kendi amaçlarını gerçekleştirmek için araç olarak görme.
Kavramlar duyusuz boştur, duyular kavramsız kördür.
Özgürlük sevgisi doğal olarak insanda o kadar güçlüdür ki, bir kere özgürlüğe alıştığında, artık her şeyi onun uğruna feda edecektir.
Bir çocuk akranlarıyla birlikteyken ne sorun çıkaran ne de yaltaklanan birisi olmamayı öğrenmelidir. Başkalarının davetine işi arsızlığa, münasebetsizliğe vardırmadan sokulgan olmalıdır ve kaba, küstah olmadan dürüst ve açık sözlü olmayı bilmelidir.
Çok defa hem kendimden, hem de dünyadan bıkmış bir haldeyim.
''Her bilgi yargıdır; ne var ki her yargı bir bilgi değildir.''
Kavramlar duyusuz boştur, duyular kavramsız kördür.
Farkında mısınız ayağımızın altındaki zemin her gün biraz daha kayıyor. Tutunmak için sarıldıklarımız bir bir elimizde kalıyor.
Eğer umut varsa, o mutluluğun tomurcuğudur.
Çok defa hem kendimden, hem de dünyadan bıkmış bir haldeyim.