Sayfa İçeriği: Hazan İle İlgili Sözler, Hazan İle İlgili Resimli Sözler, Hazan Sözleri, Hazan İle İlgili Sözler 2019, Hazan İle İlgili Sözler Kısa, Hazan İle İlgili Sözler Anlamlı, Hazan İle İlgili Sözler Güzel
Sonbahar ve güz anlamına gelen Hazan ile ilgili sözler bu içeriğimizde yer almaktadır. Sizler için hazırlamış olduğumuz Hazan Sözleri arasından beğendiklerinizi İnstagram, Facebook vb. sosyal medya hesaplarınızdan paylaşabilirsiniz.
Editör Seçimi: İnleyerek sonbahar yaprağının dalından, gönlümün ağlayışı vardı sanki o seste, düşündüm de farkım yok o hazan yaprağından...
Karşılıksız sevgiyi yaşamak gerekiyormuş. Birini sevmenin, delice bir aşkla bağlanmanın güzelliğini yaşamanın hazan mevsimine gelmek olduğunu bilmiyordum. Meğer hayatta ne çok şey kaçırmışım... Ya ben erken geldim, ya sen çok geç kaldın vuslata...
Mevsimler gelip geçiyor, tıpkı ömrümüz gibi… İlkbahar, yaz derken işte sonbahar da geldi, hatta Eylül tıpkı sararan yapraklar gibi rüzgarların peşine takılmış gidiyor bile.
Ölmeden mezara giren gibisin
Özlemle umutla uzun bekleyiş
Hazan’da açan bir çiçek gibisin
Her ömrün bir Eylül’ü vardır.
Bir ölüm vefalı, bir de sonbahar... - Cahit Zarifoğlu
Durgun havuzları işlesin bırak, yaprakların güneş ve ölüm rengi, sen kalbini dinle, ufkuna bak. Düşünme mevsimi inleten rengi, elemdir mest etsin ruhunu, eser rüzgârların durgun ahengi. Yan yana sessizce mevsimle keder, hicrana aldanmış kalbimde gezin, esen rüzgârlara sen kendini ver.
Kırılan kalbim seninle onarılmaz bir daha, hazan rüzgârına bıraktım seni savrulacaksın yok olacaksın çaresiz yalan dünyanda.
Bugün hazan önümüz kış ve âkıbet belli.
Tesellîden nasîbim yok, hazân ağlar bahârımda...
Asırlar var ki, aydınlık nedir hiç bilmez âfakım! Teselliden nasibim yok, hazan ağlar baharımda; Bugün bir hanümansız serseriyim öz diyarımda!
Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!
Hazan düştü toprağa, hüzün sardı yaprağı.
Aldılar düşümden tırnağımdan arttırmıştım oysaki seni sonrası hazan.
Daha bahar gelmeden
Hazan düştü gönlüme.
Sevgi alıp vermeden.
Hazan düştü gönlüme.
Razıyım göm beni yüreğine at üzerime toprağımı. Sen gönlümde solmayan bir gülsün, ne olur dökme yaprağını olsa da hazan.
Gün gelir hazan konar dallarına. Son bir ümitle sarılırsın. Zamanı sararmış yapraklara.
Yine geldi sonbahar, Açtı kollarımı sarıldı boynuma. Yine geldi sonbahar, Döküldü yapraklar kalbim gibi yere. - Cem Adrian
Eylül toparlandı gitti işte. Ekim filan da gider bu gidişle. - Turgut Uyar
Mevsim hazan, aylardan Eylül. Yapraklar solgun. Kalpler kırık, zaman vefasız, kelimeler yorgun...
Nasıl iş bu her yanına çiçek yağmış erik ağacının. Lşık içinde yüzüyor, neresinden baksan gözlerin kamaşır, oysa ben akşam olmuşum, yapraklarım dökülüyor, usul usul adım sonbahar.
Bil ki dört mevsim hazan bana, yakın olur mu uzaklıklar, dolanır mı dilime neşeli şarkılar, hırçın dalgalar dokunur mu yüreğime, ben temmuz sıcaklarında titrerken sensizliğe….
Haydi uyan
Haydi canlan" hazan yaprağı
Evet çok bekledim, kaç kere hazan, Dinç atlar koşturdu boş ufuklardan Yeleler alevli, ağız köpüklü, Bulutlar bir kanlı hiddetle yüklü Geçtikçe batıya doğru önümden Zâlim ümitlerle ürperirdim ben...
Keşke hazan yaprağı gibi dansımı
gece yarısı mehtap izleseydi
evinin bahçesinde
Hayat hazanda çıtırdayan yapraklardan sonra yeniden başlar.
Dalından kopan yaprakların
Sararan yanlarına yazdım adını
Sahte bir gülüşten ibarettin oysa.
Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.
Eylül’dü……
Hazan düştü sensizlikten gönlüme.
Rüzgarlarla savrulurken hayallerim.
Gider bir bilinmeze.
Kırgın ve kızgın.
Yüreğimde senden kalan o sızı.
Hazan vurdu
Hiç kışı yaşamayan
Sarmaşık güller vardı
Yaprakları solmayan.
Sen gülümsemezsen doğmazdı gün, harflerin rüyasını süslerdin sen beş mevsim, sığmazdı güzelliğin kitaba divançeye, namelere gül adın olurdu rengiyle im.
Dağlar yakın görünürse, yağmur yağacak demektir.
Her gönül insanı yemiştir, ömründe birkaç kez, Eylül'ün tokadını.
Güzellerin sonbaharı da güzeldir.
Kırılan kalbim seninle onarılmaz bir daha, hazan rüzgârına bıraktım seni savrulacaksın yok olacaksın çaresiz yalan dünyanda.
Haziran öncesi yorgun düşerken yapraklarım bir mektup ıslatılmaya gelmiyor dudaklarıma ağlıyorum.
Gecenin en koyu deminde sensizlik, yudum yudum içtiğim, körkütük sarhoş oldu düşlerim.