Sayfa İçeriği: Gabriel Garcia Marquez Sözleri, Gabriel Garcia Marquez Sözleri Kısa, En Güzel Gabriel Garcia Marquez Sözleri, Gabo Sözleri, Etikeleyici Gabriel Garcia Marquez Sözleri, Gabriel Garcia Marquez Sözleri 2019
Ünlü Kolobimya doğumlu Gabriel Garcia Marquez nam-ı değer Gabo'nun sözleri hazır ettik sizler için. Sizler de hoşunuza giden Gabriel Garcia Marquez sözlerini Facebook, Whatsapp vb. hesaplarınızdan paylaşmayı unutmayın.
Editör Seçimi: Çok fazla uğraşma, iyi şeyler ummadığın zamanlarda olur. (Gabriel Garcia Marquez)
Birlikte gülüyorsanız mutluluktur, birlikte ağlıyorsanız dostluktur; ama birlikte susuyorsanız bu aşktır.
"En çok yandığım da, bunca zamanı yitirmiş olmamız."
Bir sona geldiğin için ağlama, onu yaşadığın için gülümse.
Yüreğini kolla ölmeden çürüyorsun.
Dünya öylesine çiçeği burnundaydı ki, pek çok şeyin adı yoktu daha ve bunlardan söz ederken parmakla işaret edip göstermek gerekirdi.
Birini daha iyi tanımadan ve bu kişinin senin kim olduğunu bilmesinden önce kendini daha iyi bir kişiye dönüştür ve kim olduğunu bilerek kendine güven.
”Bilinen çok az ilaç vardır, onları da yalnızca birkaç hekim bilir.Kim olursa olsun, herkes kendi ölümünün sahibidir; o an gelip çattığında yapabileceğimiz tek şey, insanların korkusuz ve acısız ölmelerini sağlamaktır.” -Kolera Günlerinde Aşk
İnsanın üstünü başını birisi için düzelttiğini, birisi uğruna giyinip, kokular süründüğünü, aşk çok geç öğretmişti bana.
Gerçek arkadaş, elini tutan, kalbine dokunandır.
“İnsanlar plan yapar ve Tanrı onlara güler.” Gabriel García Márquez
Bir kadın, sevdiği adamın başka bir kadın tarafından mutlu edildiğini görmektense, onu can çekişirken görmeyi tercih eder
Birini özlemenin en kötü yolu, yan yana oturduğun halde onu hiçbir zaman elde edemeyeceğini bilmendir.
İnsanın oturduğu toprakların altında ölüleri yoksa, o adam o toprağın insanı değildir.
Hiçbir şey yapılamanyınca, zamanı aylara ve yıllara bölmenin gereği yoktu.
Kötülük dünyada değil, kişinin yüreğindedir.
"Bir kadının, hayır dediği zaman, kesin kararı vermeden kendisine ısrar edilsin diye beklediğini düşünürdü hep. "
Keşke tanımasaydım dediğim hiç kimse olmadı benim. Keşke beni tanımasına izin vermeseydim” dediklerim oldu.
Kaybedecek bir şeyi olmayanlardan korkmalısın. Çünkü onlar, kazanmak için her şeyi yaparlar.
Olmuyorsa zorlama, ya hayallerin kırılır ya kalbin. Unutmuş gibi yap. Çünkü güzel şeyler; onları hiç beklemediğinde gerçekleşir.
Öyle güzel gülmelisin ki insanlar seni ağlatmaya utanmalı.
Ne kadar yaşayabileceğini biliyor musun? O halde sarıl sevdiğine son nefesin gibi.
Çok geçmeden marangoz tabut için ölçü alırken, pencereden baktıklarında, minicik sarı çiçeklerin yağmur gibi indiğini gördüler. Çiçekler bütün gece süren suskun bir sığınakla köyün üzerine yağdı. Bütün çatıları örttü, bütün kapıların önüne yığıldı ve dışarıda yatan bütün hayvanları soluksuz bırakıp öldürdü. Gökten öyle çok çiçek yağdı ki, sabahleyin sokaklar kalın halılar döşenmiş gibi oldu ve cenaze alayının geçebilmesi için çiçekleri küreyip atmak zorunda kaldılar.
O zaman Aureliano içini döktü. Amaranta Ursula'nın yaralanan elini tuttu, avucuna öpücükler kondurarak yüreğinin en gizli köşelerini açtı. Gece yarıları, nasıl kalktığını, Amaranta Ursula'nın kurusun diye banyoda bıraktığı çamaşırlarına sarılarak nasıl öfke ve yalnızlık içinde ağladığını anlattı. Nigro Manta'yı nasıl kedi gibi hırlattığını, kulağına nasıl Gaston, Gaston, Gaston diye fısıldattığını, Amaranta Ursula'nın parfümlerini nasıl çalıp aç kalmamak için etlerini satan küçük orospuların boyunlarına sürdüğünü anlattı.
Bütün insanların üç yaşamı vardır: Herkese açık, özel ve gizli olan.
Hiç kimse gözyaşlarınızı hak etmez ama onları hak eden her kim olursa o da sizi ağlatmaz.
İnsan aşktan vazgeçerse yaşlanır.
”Fakirlik, elini cebine attığında boş olması değil; elini çıkardığında tutacak birinin olmamasıdır.”
“Annesinin gözünün önünde oğlundan kalan son hayal, yatak odasının içinden şöyle bir geçmesi olmuştu. Banyodaki ecza dolabında el yordamıyla aspirin bulmaya çalışırken annesini uykusundan uyandırmış, kadın da ışığı açınca, elinde bir bardak suyla, kapıda durduğunu görmüştü; sonsuza dek unutamayacağı bir görüntüydü bu. Santiago Nasar işte o sırada anlatmıştı gördüğü rüyayı ama annesi ağaçları hiç önemsememişti. “Kuşlarla ilgili tüm rüyalar hayırlıdır,” demişti ona. Anıların kırık aynasını ortalığa saçılmış incecik onca parçadan bir araya getirme çabasıyla bu unutulmuş kasabaya geri döndüğümde, yaşlılığının son demlerinde onu bulduğum aynı hamakta yine aynı biçimde yatarken bakıp görmüştü o sabah oğlunu.”
Yaralarını bilgeliğe dönüştür.
Birisine yabancılaşmanın en kötü biçimi yanında oturuyor olup ona hiçbir zaman ulaşamayacağını bilmektir.
Yazmayı sürdürmek isteyen ünlü bir yazar şöhrete karşı kendisini sürekli korumalıdır.
Birini daha iyi tanımadan ve bu kişinin senin kim olduğunu bilmesinden önce kendini daha iyi bir kişiye dönüştür ve kim olduğunu bilerek kendine güven.
Sonuç olarak, edebiyat marangozluktan farklı değildir. İkisi de gerçekle uğraşmaktır ve o da işlemek için odun kadar sert bir malzemedir.
Bir ilişkiyi kadın başlatır, kadın bitirir. Ama başlatan ve bitiren aynı kadın olmayabilir.
“İnsanın yaşadığı değildir hayat; aslolan hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır.” Gabriel García Márquez
“Her an gülümse, boş ver ne düşündüğünü bilmesinler. Ve her şeye rağmen patlat bir kahkaha, bırak neden güldüğünü merak etsinler.” Gabriel García Marquez
“Tüm dünya için sadece bir kişi olabilirsin, fakat bazıları için sen bir dünyasın.” Gabriel García Márquez
Her şeyin bir sonu var, doğrudur! Ama en mutlu son hafta sonudur.
Aslında kötü insan yoktur hayatın hiçbir evresinde, her insan huzur verir; kimi geldiğinde, kimi gittiğinde.
Kimse başkalarının mutluluğunu düşünmeye fırsat bulamamış.
Aureliano daha aşk acısıyla ağladığını açıklamadan Pilar insanlık tarihinin en eski gözyaşlarını tanıdı.
Hiç kimse gözyaşlarını hak etmez, onlara layık olan kişi ise zaten seni ağlatmaz.
Sevdiğinin bir başkasıyla mutlu olduğunu görmekten daha acı bir şey varsa, o da sevdiğinin seninle mutsuz olduğunu görmektir.
Konuşarak anlatılmaz her şey, bazen susmak yeter aslında. Unutma; Konuşmak bir ihtiyaç olabilir, ama susmak cevaptır anlayana.
Önemli olan hayatta başına ne geldiği değil neyi nasıl hatırladığındır.
Fakirlik elini cebine attığında boş olması değil elini çıkardığında tutacak birinin olmamasıdır.
Eğer biraz aklın varsa mutluluk için istediği şartları bulamayınca bulduğun şartlarda mutlu olmayı bilmelisin.
Bir bayana hanımefendilikten daha çok yakışan bir kıyafet ve onu zarafetten daha çok güzelleştiren bir makyaj yoktur.
Yaşamla hesabını kesin olarak kapatırken kendi insanlarını düşündükçe duygulanmıyor, en çok nefret ettiği kişileri aslında nasıl sevmiş olduğunu anlamaya başlıyordu.
"Babam ne diyor?" diye sordu.
Ursula, "Çok üzgün," dedi. "Senin öleceğini sandığı için üzülüyor."
Albay gülümseyerek karşılık verdi. "Ona de ki," dedi, "insan ölme zamanı geldiğinde değil, ölebildiği zaman ölür."
Birisi, kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve oluk oluk kanama başlıyor yeniden. Birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıveriyor. O yüzden değil mi, içimizi tutmalarımız, birine teslim olmaktan korkmalarımız, ortalıkta tedirgin ve gergin dolanmalarımız? -Anlatsam mı, anlatmasam mı?- Kararsızlığımız, -bu sevgi beni acıtır mı?- Kuşkularımız. Her zaman seni üzecek birileri olacaktır. Tek yapmamız gereken; sevginin bize vadettiklerine güvenmeyi sürdürmek, ama kime ikinci defa güveneceğimizi de iyi seçmek.
O sizi çok bekleyen kişi çok az ümit edebilir.
Mutluluğun iyileştiremediğini hiçbir ilaç iyileştiremez.
”Yaşanan her şeyin bir sebebi vardır.”
Ağzıma giren her şey beni şişmanlatıyor, ağzımdan çıkan her şey ise bana sıkıntı veriyor, beni utandırıyor.
Herşeyin bir sonu var, doğrudur ! ama en mutlu son haftasonudur.
“Tüm dünya için sadece bir kişi olabilirsin, fakat bazıları için sen bir dünyasın.” Gabriel García Márquez