Sayfa İçeriği: Erdem Bayazıt Sözleri, Erdem Bayazıt Şiirleri, Anlamlı Erdem Bayazıt Sözleri, Erdem Bayazıt Sözleri 2019, Kısa Erdem Bayazıt Sözleri, Erdem Bayazıt Sözleri Facebook
2008 yılında vefat eden Edebiyatımızın önemli isimlerinden olan Tük yazar ve şair Erdem Bayazıt'ın sözlerini sizler ile buluşturuyoruz. Hoşunuza giden sözleri Twitter, Facebook, İnstagram hesaplarınızdan paylaşabilirsiniz.
Editör Seçimi: Dön bana ve dinle! Kuşlar uçuşuyor içimde! (Erdem Bayazıt)
Şiir diye
Bir ömür tüketerek yazdıklarım
İki saatte okunuyor
İçimde kaynayan bir mahşer var.
”Aşksız şehirler ölüdürler.”
Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti
Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti
Sensizlik bir kuyu imiş onu aşamamışım.
Siz oturdunuz mu hiç kıldan ince uçurumlarda
Biz yatıyoruz her gün beli bükülmüş duvar diplerinde.
Her an
Farkındayım
Az az öldüğümün
"Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma
Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma..."
Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden. Harfler harp düzeni almıştır mısralarında.
Ölümle tanıştıktan sonra anladım. Sadece bir kimlik belgesi olduğunu yaşamanın…
Aşksız şehirler ölüdürler.
Duy beni ve dinle, denizler boğuşuyor içimde.
”Sensizlik bir kuyu imiş onu aşamamışım.”
”Yaslan göğsüme sevdiğim. Benim gönlüm gök gibidir, açık deniz gibidir. Pas tutmaz benim içim, yeryüzü gibidir.
”Günde beş vakit namazı dosdoğru kılmak, bir vakit namazı geçirmektense tüm dünya nimetlerini feda etmeyi göze alabilecek bir şuura ermek gerek.. Özellikle sabah ve yatsı namazlarımızı cemaatle kılma durumuna gelmeden, değil toplumu, nefsimizi bile kurtaracağımızın çok şüpheli olduğunu bilmemiz gerek.”
”Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır, Her kırışığı sorulacak bir hesabı, Her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır.”
Ama sen uzaklardaydın ey kalbim
Uzaklardaydın, sevdiğim uzaklardaydı
Ayın yıldızların çağlayarak
Berrak şelaler yaparak
Coşku içinde aktığı
Bir yerlerdeydi.
Ürperir tabiat, üfleyince rüzgârı derin gök soluğu
Ulu ses dokununca çarka
Düşer ölümün gölgesi eşyaya.
Müslüman yürekler bilirim daha. Kızdı mı cehennem kesilir, sevdi mi cennet..
Dağıttıkça çoğalır bizim zenginliğimiz. Aşkın bir adı da berekettir!
Dünyanın en uzun hüznü yağıyor; yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üzerine.
Sevgililer ölür bir hicret olur ölüm
bir sıla ve sürer hayat.
İşliyor kalbim
Eskiyor saçlarım
Ve gözlerimin en ince hücreleri
Okuyorum hayatı
Toprağın üstünden çok
Altındakilerle var olduğunu
Bir göz bizi denetliyor
Bir çığlık boğuluyor denizde
Bilmediğimizi anlıyoruz
Görmediğimizi seziyoruz
Yeni bir çağa giriyoruz bakın
En serseri bombalar ensesinde kimsesizliğin
Öcünü kusuyor önünüze
Bunalan sessizliğin.
Bir şarkı gibisin dünya!
Çoğu zaman hüzün makamında...
Damla damla oluşuyor hayat
Ölüm kımıl kımıl
Duymak kolay
Anlatmak değil
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda. Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum.
Durmadan akıyor kalbim ayaklarına. Bana karanlık bakma.
Aşkın bir adı da, yorulmamaktır.
Yalnız imkânsızlığı mı anlatır bir bulut. Yağmaya hazır bekliyorsa gökyüzünde.
”Hayatı yorumlamak değil yaptığımız. Sürekli bir hüzün yağmurunda ıslanmak belki.”
”Boğuk bir bakışın oluyor senin. Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim. Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan. Durma bana türkü söyle Anadolu olsun.”
”Ölüm ne uzak ne yakın bize ölüm. Ölümsüzlüğü tattık ne yapsın bize ölüm.”
”Bilincindeyim doğan ayın, eriyen karın, akan suyun, ve usul usul tükenen zamanın..”
Dünyanın ağırlığına eklesek yıldızları ayı güneşi,
Gene de ağır basarsın ey kalbim
Ey kalbimin güneşi…
Bir şarkı gibisin dünya! Çoğu zaman hüzün makamında..
Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır. Her kırışığı sorulacak bir hesabı, her çizgisi tarihten bir yaprağı anlatır..
İnanca sahip olmak, insan olmanın şartı!
Biliyorum oruçlu doğar her insan
ölümün iftar sofrasına.
Ölümden bir işaret var her şeyde
Ölümün sesini duyuyorum şarkılarda türkülerde
Hep yarınları bekledi bu insanlar, geldiğini hiçbir zaman fark etmediler.
Artık beni parktaki ağaç bile anlamıyor
Ya bütün şairler ‘seni’ sevmiş, ya da ben her mısrada ‘seni’ buluyorum.
Boğuk bir bakışın oluyor senin. Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim. Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan. Durma bana türkü söyle Anadolu olsun.
Bir şarkı gibisin dünya! Çoğu zaman hüzün makamında… Coşkulu bazen de. Kimi zaman bir öğle vakti gibi sıkıntılı ve sabit…
Çekme ülkemden nar yangını gözlerini
Göçen son kuşların sedef gagalarından dökülür
Şehir bir mahşer gibi içimizde ölür.