Sayfa İçeriği: Damar Yazılar, Damar Yazılar Uzun, Damar Yazılar 2019, Özlü Damar Yazılar, Etkileyici Damar Yazılar, Damar Duvar Yazıları, Anlamlı Damar Yazılar
Sizler bu özlü sözler sayfamızın altında Damar Yazıları buluşturuyoruz. Sizler de hoşunuza giden Özlü Damar Yazıları sosyal mecralarınızdan paylaşmayı unutmayın.!
Editör Seçimi: En zalim insan, birinin zayıf noktasını kullanan insandır.
Kendime teşekkür ederim ki sızı ince ve yara derin olmasına rağmen tepkim sadece derin bir sessizlikti.
Mutluluk bazen sarılmaktır.
Unutulmak kadar acıdır bazen yaşamak.
Çok tercih edilen intihar köprüsüyüm bu aralar; o kadar ki, gözümden ve gönlümden düşen düşene.
Yokluğuna hasret sonbahara başlıyorum, varlığını hissettiğim o sonbaharlara benzemeyen. Belki biraz yağarım bu aralar, ıslanma sakın!
Tek başına aldığım nefes yetersiz geliyor artık sevgilim. Gel beraber çekelim oksijeni bünyemize.
Günün adamı olmaya çalışma, hakikatin adamı olmaya çalış. Çünkü gün değişir ama hakikat asla değişmez.
"Birinin yanında olmak ve onun seni bırakmayacağına güvenmek cesaret gerektirir." Fringe
Kedi gibi kaçmasını bilen, köpek gibi dönmesini de bilir.
Gözleriyle sevenler kolayca veda eder, gönülden sevenlerse ayrılığı ebediyen dünya dışına sürer.
Sen dikiş tutmaz yaram ve tövbe tutmaz günahımsın.
Bu şehrin en dip yalnızlığı kalbimde saklanır oldu gecelerde.
Meyve beklediğin ağacın dalını kırma; sevgi beklediğin kişinin gururunu incitme.
Hiç konuşmasak, bakışmasak da olur. Yan yana yatıp birbirimiz için atan kalp atışlarımızı dinlesek yeter.
Çözemedim bazılarını. Uzaktan mı adamlar, adamlıktan mı uzaklar?
İyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur.
Sen kokuyor yokluğunda içtiğim sigaralar.
Sustuğum yerde sen varsın. Konuştuğum yerde özlemin…
Düştüğünde yanında olan değil, kalkman için el uzatandır. Unutma.
Ne var ne yok diyen o vefasıza ‘Aşkım var ama sen yoksun’ diyesim var.
Güzel gülü, güzel dostu herkes ister. Kahramanlarsa gülü dikeniyle ve dostu kusurlarıyla sever.
Bizi en çok incitenler ömrümüzün inci tanesi bildiklerimizdir; kişi bazen yarasını kendi elleriyle büyütürmüş, çiçeklerin dibine su döker gibi her gün.
Kalbin kemiği yok diye kırılmaz mı sandın?
Susmak kabullenmek değil, cevaptır. Eğer insan kısa cümleler kuruyorsa, uzun yorgunlukları vardır.
Yetimhanede yaşayan küçük bedenlerin, ranzalarına yazdıkları “anne” kelimesi kadar masum olmalı aşk.
Kemiği yok bir şey olmaz, düzelir, iyileşir diye hep kırdılar bu seven kalbimizi. Bizde sevdamızı mezara koyup üstüne toprak attık.
Sen herkesin içinde kimsesiz olmayı bilir misin? İşte yalnızlık böyledir. Etrafın doluyken bile yetim, çaresiz, bir başına kalırsın. Kimse acımaz sana, kimse tutmaz ellerinden, onları da düşürürsün diye.
Birine umut veriyorsan, geri aldığında umutla beraber ah aldığını da bileceksin. Unutma umut tükenir ama ah asla tükenmez. Ölene kadar zehir eder sana hayatı.
Kâinatın büyüklüğünü hayal edemeyen küçük yüreklilerin klasik sözüdür, seni dünyalar kadar seviyorum demek. Çok seviyorum demeye çalışırken ne kadar az sevdiğini ağızlarından kaçırırlar istemeden.
Arada bir düşmüş takIiti yapacaksın ki, kahpeIer beIIi oIsun!
Ne ruhu, nede duruşu; parayla, makamla satın alınamayan yiğitler vardır. Ciğerine kadar satılık olanlar, herkese bir etiket belirler. Belirledikleri etiketin yarı fiyatına ise, kendi karakterleri ederler.
Bazı ağır sözler taşıdıkları anlamlara uygun olan resimlerin üzerine yazılarak hem söz hem de resim ile gönderilen kişiye mesaj verirler. Genellikle canınızı acıtan kişiye ya da sinirli olduğunuz kişiye gönderdiğiniz acı sözler watsapp üzerinden resimli olarak da gönderilebilir. Bu şekilde resmin üzerine büyük yazılar ile yazılan ağır sözler kolaylıkla okunabilir. Bu şekilde ağır sözler gönderilen kişiye en iyi şekilde ulaşmış olur.
Biz gemide kaptan olmuşsak, gemiyi nasıl limana yanaştırırız diye düşünmeyiz. Çünkü usta bir denizciye, her kenar ayrı bir limandır.
Sakinligine aldanma. Derin,dalgali bir denizdir kadin kalbi. Yuzmesini bilmeyenlere mezar olur...
Insanlarin cok sevdigi ve surekli oynadigi iki oyuncagi var; kendi hayatlari ve baskalarinin duygulari.
"Birlikte gülüyorsanız mutluluktur,
Birlikte ağlıyorsanız dostluktur;
Ama birlikte susuyorsanız bu aşktır."
Seni hala unutmadım, her köpek havladığında aklımdasın.
Sana yürümeyi ben öğrettim ilk adımda beni terk ettin.
İnsan birisiyle yaşlanmalı. Birisi yüzünden değil.
Yokluğuna mı alıştım yoksa varlığından mı vazgeçiyorum, bilmiyorum! Tedirginim!
Sırf sen içimde yaşa diye kimleri öldürdüm bir bilsen!
Bazılarını anlatmaya kelimeler yetmez. Bazılarını anlatmak için ise tek bir yaka silkme hareketi…
Söyledim duyulmadı. Duyulsa onaylanmadı. Onaylansa gerçekleşmedi. İnsan çoktan insan olmaktan çıkmıştı da. Haberimiz olmadı!
Dünyanın en büyük yükünü sadece çeken bilir. Nedir diye soracak olursanız; aklı sende olmayanı, ısrarla kalbinde taşımaktır.
Kahpeliğin okulu yok ama nedense mezunu çok!..
Bazen insanlar da ikiye ayrılır; Yanınızdakiler, aklınızdakiler.
Bazıları özledim diyemez, bir sigara daha yakar.
İki türlü yara alır insan: Kimi dizinden, kimi dizinin dibindekilerden.
En çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?
Yükle yalnızlığının bütün gri bulutlarını sırtıma. Vücudum yağmur sonrası toprak koksun.
Simdi vur kendini. Unutulmuş bir şiirin son dizelerinde sonra yarım kalan bir şarkı ısmarla kendine. Bu kentte böyle ölünür.
Toprak gibi sessizsem anlarsın ki evrende şimşek ve gök gürültüsü olmuştur suskunluğum.
Gözlere bakarken aşkın varlığını ve yokluğunu kolayca anlarız; sözün rengi gözün rengine denk düşerse vardır o, yoksa yoktur!
Sen beni okeydeki ortağın mı zannettin sevgili? “BİT” dediğinde biteyim, “DÖN” dediğinde döneyim!
Öyle yorgun ki hislerim. Artık sana karşı bir şey hissetmeye bile dermanı yok.
Sevdanı bulutların üzerine yazmışsın. Yağmur olarak dökülüyor gözlerimden.
Çektiğini acı sanıyorsan, bir de anasız babasız büyümeye çalışan çocuklara bak. Allaha nankörlük etme, bu haline şükret evlat.
Tüm günahlarımın, gözyaşları aktı içime belli etmedim, hayat üstüme basıp geçti sesimi çıkarmadım. Aç kaldım, susuz kaldım sensizliğe yandığım kadar yanmadım.
Sen ve ben ayrı değiliz. Bir bütünün parçasıyız. Ancak sevdiğimiz sürece tek parça kalabiliriz. Bir mücevher düşün, tek parça olarak ne kadar değerli ise, insanlarda birleştiklerinde ve tek parça olduklarında o kadar değerlidirler.
Tüm asaleti ile, gök yüzünde süzülen bir kartalız biz. Bizim göklerden gördüklerimiz, elbette ki yerdeki karıncalara, tavuklara, yılan ve farelere, birer hayal gibi gelecektir.
Çapsız insanların kendilerini beğenmesi, bana hep olağan dışı gelmiştir. Zira kimsenin beğenmediğini beğenmek için, en güzel kafayı yaşamak lazım.
Üç beş ergen tipin söylediklerine takılmak, bizim asaletimize taban tabana terstir. Biz hayatı sadece yaşlanarak değil, aynı zamanda yaşayarak da tecrübe edenlerdeniz.
Bir yangın ormanından
Püskürmüş genç fidanlardı.
Gittiler akşam olmadan,
Ortalık karardı...
Kaybetme korkusu, insanı hatadan hataya sürükler...
"Hayatta Üç Çeşit İnsandan Korkacaksın; Dağdan İnme, Dinden Dönme, Sonradan Görme." Necip Fazıl Kısakürek
Ruhunu kaybetmiş bir insanda yaşamın anlamını aramak ne saçma. Belki de yerin üstündeki cesetler altındakilerden daha fazladır.
Biliyor musun şarkılara neden parça deniyor. İhtiyaç duyduğunda bazıları eksik bir yanını tamamlıyor.