Sayfa İçeriği: Can Yücel Sözleri, Can Yücel Aşk Sözleri, Can Yücel Şiirleri, Anlamlı Can Yücel Sözleri, Can Yücel Sözleri 2019, Can Yücel Sözleri Twitter
Aramızdan ayrılmasından 20 yılı aşkın süre geçen ünlü şairimiz olan Can Yücel'i saygıyla ve rahmetle anıyoruz. Bu yazımızda Can Yücel'in söylemiş olduğu sözleri sizlerle buluşturuyoruz.
Editör Seçimi: Bizimkisi bir aşk hikayesi değildi. Aşktı bizimkisi, gerisi hikayeydi. (Can Yücel)
Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik. Anladım ki, ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik.
Öyle birini seveceksin ki, yüreğinden kimse ayıramayacak… Ve öyle birini seveceksin ki, seni gözleriyle aldatmayacak…
Senden ayrılınca farkettim iki cebim olduğunu.
Kadınlar doğurdu beni bağıra bağıra, yine onlar öldürecekler beni aşktan bağırta bağırta.
Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik. Anladım ki, ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik.
Vedalar acıtsa da bazen gitmek gerekir.
Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..
“Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşi evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni”
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık; çalınan birinin kalbiyse eğer.
Galiba yoruldum. Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar… Kendimi her kaybettiğimde, seni de kaybediyor olmaktan yoruldum.
Acılara bakıp da küsme sevdalara, gavura kızıp da oruç bozulmaz. Sök at kafandan acabaları, kemik aynı yerden iki defa kırılmaz.
Hayatta her şeyini bir kişiye bağlama. Çünkü onu kaybedersen, her şeyini kaybedersin.
Bugünkü aklım olsaydı, dün yaptıklarımı yapmazdım. Ama dün yaptıklarımı yapmasaydım; bugünkü aklım olmazdı.
Gülümsemek, daha güzel bir görüntüye kavuşmanın bedava yoludur.
Ne kadar çok elimiz varmış meğer! İlkin, senin elinle tutuşan benimki, Sonra çocuklarınki, Gençlerinki, Tekel işçilerininki, Sonra, ellerin elleri… Ne kadar çok elimiz oldu, baksana, Tutuşa tutuşa, Bir orman gibi!
Öyle herkesi sevmeyeceksin, seviyorum demeyeceksin, seni seviyorum diyebilmek için gerekirse bir ömür bekleyeceksin.
Ülkenin, farklı şehirleriydik. Ben sürgün yeri, sen başkent. İlk isyan hep sende başlardı. Cezasını çekmek hep bana kalırdı.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat. İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
Ah be dünya ! sen dönüyorsun onu anladık da, bu insanlar senden hızlı dönüyor, hem de ortada hiçbir yörünge yokken.
Düzen bu; kadın ağlar, erkek bakar. Kadın duyar, erkek duymaz. Kadın sorar, erkek susar. Kadın gider, erkek içer.
Ne geçmişe saplanıp kalacaksın, ne geleceğin düşlerini kuracaksın.. Ömür dediğin şu andır onu da hak ettiğin gibi yaşayacaksın.
Galiba yoruldum. Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar… Kendimi her kaybettiğimde, seni de kaybediyor olmaktan yoruldum.
Acılara bakıp da küsme sevdalara, gavura kızıp da oruç bozulmaz. Sök at kafandan acabaları, kemik aynı yerden iki defa kırılmaz.
Aşk da önemli olan aynı elleri tutmak değil bir ömür hiç bırakmamaktır.
Ağlayanı güldürebilmek ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş.
Yalnızım. Çünkü herhangi biriyle değil Beklediğime değecek kişiyle devam etmeliyim bu yola.
Çaresiz dertlere düştüm yok mu bunun çaresi? Var Yaşamayı ölecek kadar sevmek!
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…
Düş bir yaş dalından düşerse
Nereye düşer hiç düşündünüz mü?
Yerde bir iz kalmayacak mı izdüşüm?
Düşen yaş dalından düşünce
Gözlerinizdedir pınarı
Bir yaş bir daldan düşünce
“Baktım gökte bir kırmızı bir uçak
Bol çelik bol yıldız bol insan
Bir gece Sevgi Duvarını aştık
Düştüğüm yer öyle açık öyle seçik ki
Başucumda bi sen varsın bi de evren
Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
Yalnızlığım benim çoğul türkülerim
Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi”
“Farzet hiç ayrılmadık
Gözümde tütüyor
Gözümü tütsülüyorsun hala
Hep birlikteyiz sanki
Seninle ben ve DÜNYA”
Biri sana git dediğinde, kalmak istiyorum” diyebilmekmiş sevmek git dediklerinde gittiğimde anladım.
İçin yanarken üşümek, yüreğin kan ağlarken gülmek, özleyip de sevdiğini görememek. İşte aşk bu olsa gerek !
Heyt bu kadına can veren tanrım sarı bir yatışı var bütün çarşaflardan ayrı.
Asıl eksiklik eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı. Hayatın matematiği farklı; iki yarımı toplayınca bir etmiyor. İnsan tek başına mutsuzsa başka biriyle de mutlu olamıyor.
MARE NOSTRUM En uzun koşuysa elbet Türkiye’de de Devrim, O, onun en güzel yüz metresini koştu, En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak… En hızlısıydı hepimizin, En önce göğüsledi ipi… Acıyorsam sana anam avradım olsun, Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!
Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım, Gitmeye de kalmaya da… İkisi de aynı acı. İkisi de rezil… Daha önce de gitmiştim, Ama böyle kalarak değil…
Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç… Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. .
Şu göğüs kafesimi genişleten umudum var oldukça güzel günlere olan inancım hiç bitmeyecek.
Benim öfkem gecelerin beyidir, kalkar bir tek çocuk ağlasa! İşte bak bu anasız yasa, Kanuni’nin değil bizimdir.
Artık başka biri alacak yerimi ve biliyorum zamanla unutacaksın beni, ama son kez düşün sevebilir mi seni, benim sevdiğim gibi?
Haykıracaksın ama isyan etmeyeceksin. Ağlayacaksın ama belli etmeyeceksin. Onsuz kalacaksın belki; ama asla vazgeçmeyeceksin.
Üç harf yan yana kaç şekilde gelir bilir misin? Aşk dersin.. Sen dersin.. Ben dersin.. Sen, ben biter; biz dersin. Gün gelir git dersin.. Peki dur kelimesinden haberdar değil misin? Dur demeyi bilmez misin? Git demek kolay, dur diyebilecek kadar yürekli misin?
Aşk da önemli olan aynı elleri tutmak değil, bir ömür hiç bırakmamaktır.
İnsanlarında yan etkileri olabiliyor. Kimileri başını döndürürken. Kimileri mideni bulandırıyor…
Belki de insan sevmeyi bilmediğinden değil sevgisine layık biri olmadığından yalnızdır.
Bir insanı herhangi biri kırabilir ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş. Çok acıttığında anladım.
Okumuş filler ki her birinin
Nice Bostan, Gülistan ezberidir.'
Mavi bir ışık yandı gözlerimde,
Gökyüzü öyle yakın
Çocuklar doğacak çocuklarım
Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
“Yuvarlanan yıldızlar içinde saçlarımız,
Boylarımız büyür usul usul;
Duyulmasın diye gürültüler uykularda
Yağmurlar yağar geceleri.”
"Gözlerini kapatır beklerdi;
Yaprağa benzer ellerini, avuçlarını uzatır,
Beklerdi işitinceye dek
Ağacın dalında, rüzgarda;
Yeşili duydu mu uyurdu
Rüyasında…”
“Dumanın Doğrusu
Kolay gelsin vapurun dumanı!
İnersin sen de birgün yeryüzüne,
Benim gibi yağmur diye!
İy’de edersin!”
Birini seveceksen, onu her şeyinle sevme çünkü bittiğinde; onu unutamamana değil, unutamayacak kadar çok sevdiğine yanarsın.
Bir tek insanın bize “iyi ki varsın” demesi, var olduğumuz için mutlu olmamızı sağlar.
Dünya öküzün boynuzlarında dururmuş, her kıpırdayışında deprem olurmuş. Oysa dünya,halkların omzu üstünde durur, kıpırdasın da gör.
Bir gün herkes gibi olmadığımı anlayacaksın, işte o gün sen, herkes gibi olacaksın
Kendi elinle kazdığın kuyuya aşk ufacık bir taş atmaktır. Gürültüsü büyüyünce sessizliğin marifet yosunlar gibi susmaktır.
“Uğradığım meyhanelerde hep senin içimin var
Ben mezesiz demleniyorum biliyorsun
İçerken hep yanımda
Yanımda buğulu bir bardak
Bir bardak su gibi
Yanımda hep sen varsın.”