Sayfa İçeriği: Can Dündar Sözleri, Can Dündar Sözleri Özlü, En Güzel Can Dündar Sözleri, Can Dündar Sözleri Facebook, Can Dündar Şiirleri, Can Dündar Sözleri Kısa, Can Dündar Sözleri Anlamlı
Ünlü Türk gazeteci olan 58 yaşındaki Can Dündar'ın söylemiş olduğu Sözleri derleyip hazır ettik. Hoşunuza giden En Güzel Can Dündar Sözlerini Twitter, Facebook ve diğer sosyal medya hesaplarınızdan paylaşabilirsiniz.
Editörün Seçimi: Kadınlar kendini güldüren erkeklerden hoşlanır sözü yalandır unutma! Çünkü kadınlar, sadece hoşlandıkları erkeklere güler aslında. (Can Dündar)
Sevgili dediğin güzelliğiyle seni kendine âşık eden değil, sana kendin olabilme şansını verendir.Can Dündar
Hayattaki en güzel şeyin çocuk olmak olduğunu bile bile, neden ‘büyüyünce ne olacaksın?’ diye sorulur ki.
Aslında yanlış kadın yoktur. Sadece ters istikametten gelen erkek vardır. Çünkü aşk erkeğe yakışır, kadın zaten aşktır.
Hayatımda biri yok, birinde hayatım var” diyebilmektir aşk.
Artık başka biri alacak yerimi. Ve biliyorum zamanla unutacaksın beni, ama sonkez düşün; sevebilir mi seni, benim sevdiğim gibi.
En sevdiğin elbiseni giydim
Bu gece kokunu sürdüm
Solgun yüzünü okşadım
Sessizce saçlarından öptüm
Yazdığın mektupları okudum
Kana kana su içer gibi
Anlık yaşıyoruz bir yerde, hemencecik gönülden seviyoruz! Anlık da olsa sevmek güzel de, yoksa kendimizi mi kandırıyoruz.
Ben bütün gücümle silahlar sussun, ölümler dursun diyorum. Hain oluyorum. Davutoğlu "evlatlarımızı feda etmeye hazırız" diyor. Alkış alıyor.
Duymak istediklerini değil, duyman gerekenleri söyleyebilme cesareti olan insanlar olmalı yanında .
Gece yarisi aniden, dipten yukselen coskulu bir dalga gibi kabarir içinizde.
Duymak istediklerini değil, duyman gerekenleri söyleyebilme cesareti olan insanlar olmalı yanında.Can Dündar
O yokken hayır sevmiyorum, unuttum deyip, onu görünce elin ayağın birbirine dolanıyorsa; âşıksın işte.Can Dündar
Ne garip. İnsanın hayatı soruyla başlayıp, soruyla bitiyor: Adını ne koydunuz? Merhumu nasıl bilirdiniz?Can Dündar
Hayattaki en güzel şeyin çocuk olmak olduğunu bile bile, neden ‘büyüyünce ne olacaksın?’ diye sorulur ki.Can Dündar
Eğer “unutmak” 7 harfi yanyana getirmek kadar kolay olsaydı, biz de 5 harfi yanyana getirip “mutlu” olurduk.Can Dündar
Seyahatta cam kenarı sanki yalnızların yeridir. “çünkü aslında orası, başını koyacak omuz bulamayanlar içindir.Can Dündar
Yeterince dürüstseniz, fazlasıyla âşık ve gerçekten seviyorsanız; hazırsınız demektir: artık mutsuz olabilirsiniz.Can Dündar
Erkek adam ağlamaz denir ya, sakın inanma! Unutma ki, erkek adam ağlamayan değil, bir kadını ağlatmayandır aslında.Can Dündar
Durup dururken, alakasız bir zamanda arayan eski sevgililer ikiye ayrılır: canı çekenler ve acı çekenler.
İki kadın birleşince dedikodu yapar diyen erkek, başka bir erkekle kafa kafaya verince atom altı parçacıkları mı tartışır ?
Öyle tesadüfler vardır ya: Bir otobüs durağında poşetlerle beklerken, rastlaşırsınız aniden…”Bu o…” diye içiniz titrer. Bir zamanlar yüreğinizi yakan aşık, sarkmış göbeği, ağarmış saçlarıyla karşınızdadır… İki elinde iki çocuk…
Mademki siz böylesine tutkunken o hep başkalarını seçmiştir mademki kıymetiniz. Bilinmemiştir o halde günah sizden gitmiştir.
Yeterince dürüstseniz, fazlasıyla aşık ve gerçekten seviyorsanız; Hazırsınız demektir: artık mutsuz olabilirsiniz.
Eskiden mendiller âşıkların gözyaşlarıyla ıslanırdı şimdi ise gerçek âşık kalmadığından fabrikadan ıslak çıkıyor…
Hayat ne kadar güzel olurdu; insan hem ‘âşık’, hem de ‘sadık’ olmayı becerebilseydi.
Özlemek elbette kavuşma ihtimali varsa güzel. Ancak ayrılıkları bile özel kılan tek şey; o’nun da bir yerlerde seni özlediğini hissedebilmek.
Sen öylesine, o kadar bensin ki… Ah nasıl anlatsam, boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var sana olan sevdamın.
Anlık yaşıyoruz bir yerde, hemencecik gönülden seviyoruz! “Anlık da olsa sevmek güzel de, yoksa kendimizi mi kandırıyoruz.
Tamam, beni sevmesin; ama hiç kimse ona dokunmasın.
Yargılanmak, gazeteciliğin fıtratı oldu. Ben gidip yargılanayım, sonra görüşürüz.
Eskiden mendiller âşıkların gözyaşlarıyla ıslanırdı şimdi ise gerçek âşık kalmadığından fabrikadan ıslak çıkıyor…
Rüyanda görüyorsan onu, özlemişsindir. Rüyanda görmek için yatıyorsan, sevmişsin demektir.
Yanında seni ısıtacak biri varsa, üşümek gerçekten güzeldir.
Dünyanın en zengin petrol bölgesi üzerinde, devlet tecrübesi olmayan bir millet devlet kurmaya kalkarsa, elbette bütün güçler onun üzerinde nüfuz sahibi olmaya çalışır. Bunca fırtına ondan
Bazen ne onunla yapabilirsiniz, ne de onsuz. Ne terkedebilirsiniz, ne de yeniden sevebilirsiniz; sürünür gidersiniz.
Bir arkadaştan sevgili olabilir, fakat seven kalp asla unutmaz: işte bu yüzden sevgiliden arkadaş olmaz.
Bu günlerde aklıma gelen başıma geliyor nedense, birde gönlümden geçen yanımda olsa keşke.
Bütün varoluşunu Beni beğenecekler mi? Beni seviyor mu? , Rahatsız eder miyim? kaygısı üzerine kuruyorsan, bil ki sonun hüsran. Bir küçük serzeniş, sıradan bir tenkit ya da kadirbilmezlik, acılar pahasına kurduğun o mükemmel kale yi yerle bir edebilir. Ölüm ilanını kaleme alacağına azat et kendini.
Aslında yanlış kadın yoktur. Sadece ters istikametten gelen erkek vardır. Çünkü aşk erkeğe yakışır, kadın zaten aşktır.
Aşk sevmesini bilen için vardır ve karşılıksızdır. "Ne kadar seversen o kadar severim" gibi düşünmek aşk değil, tüccarlıktır!
Bazen insan; "Ben iyiyim" dediğinde gözlerinin içine bakıp "iyi değilsin biliyorum" diyecek birine ihtiyaç duyar.
Bir babanın, kızının sevgili olaylarına kızmasının tek sebebi; erkeklerin kimyasını biliyor olmasıdır aslında.
Bu ülkede her köşe başında kuaför ve tekel bayisi bulunmasının tek nedeni, ayrılık sonrası ilk gidilen yerler olmasıdır.
Deniz abim, bir süre sonra bizi aştı; toplumun mülkiyetine geçti. 6 Mayıslarda biz bile kalabalıktan mezarlığa yanaşamaz olduk. "Ben kardeşiyim," diye yol istediğimde, "Hepimiz kardeşiyiz!" cevabını alıp gururlandığım çok olmuştur.
"Ben yaşadığım değil, özlediğim aşkın şarkısını söylüyorum."
Ne var ki, asıl suç onlarda değil, onları bu yollara iten namussuzlar koalisyonundadır. Üniversiteli gençlerin devrimci dinamizmini, Türkiye'nin yükselişi için itici güç olarak değerlendiremeyen her siyasi iktidar, suçlu olacaktır.
Annem, "Gördün mü çocuğumu?" diye sordu.
"Gördüm, sarıldım," dedi babam...
"Nasıldı?"
"Boynunda bir morarmışlık vardı. İp izi..."
Günlerce ağladı annem; günlerce ağladı.
''Görün ve tanık olun :Bir devrimci ölüme böyle gider işte ;bayram yerine gider gibi''
Bittiginde agir bir enkaz birakir geride.
Kalbinizdeki kirik hat ara sira yoklar yeniden...
Daha kotusu, "tamamen bitti" sandiginiz sarsinti, hafif bir siddette artci soklar halinde yillarca surebilir.
Eskiden mendiller aşıkların gözyaşlarıyla ıslanırdı. Şimdi ise gerçek aşık kalmadığından fabrikadan ıslak çıkıyor…Can Dündar
Çocukken yarın neler oynayabiliriz diye düşünürdük, şimdiyse yarın hayat bize hangi oyunu oynayacak diye düşünüyoruz. Can Dündar
Hayat ne garip değil mi? Birisi arabamı hazırlayın diyebiliyorken, diğeri ağabey 25 kuruş eksik binebilir miyim? Diyor. Can Dündar
Gerçekten seviyorsan eğer, mesafeler anlamını yitirir. Ne bakabilirsin gözlerine ne de dokunabilirsin; ama hep hissedersin. Can Dündar
Kadınlar kendini güldüren erkekten hoşlanır sözü yalandır unutma. Çünkü kadınlar, sadece hoşlandıkları erkeklere güler aslında. Can Dündar
Aşk, ‘seni seviyorum’ cümlesinin zamanla ‘kendine iyi bak’ kelimesine dönüşünü işleyen geçici bir yalandır.
Bakakaldım peşinden; ne gözümü alabildim, ne göze alabildim.
6 milyar insanın içinden yalnızca birini seversin. Sonra onun sevilmeye layık olmadığını anlarsın, bütün dünyayı suçlarsın.
Hayat ne kadar güzel olurdu; insan hem ‘âşık’, hem de ‘sadık’ olmayı becerebilseydi.
Mademki siz böylesine tutkunken o hep başkalarını seçmiştir mademki kıymetiniz. Bilinmemiştir o halde günah sizden gitmiştir.
O yokken hayır sevmiyorum, unuttum deyip, onu görünce elin ayağın birbirine dolanıyorsa; âşıksın işte.
Seven değil sevmeyi bilmeyen bilir ‘seviyorum’ demeyi. “Seven ise gerek duymaz buna, çünkü o sevdiğinin gözünden anlar her şeyi.
Her seferinde canını acıtsa bile, hiç kimse ‘O’ olamıyorsa ve canının yanacağını bildiğin halde yine de seviyorsan, aşk bu işte.
Geçmiş yaşanmışlıklarınız hala canınızı yakabiliyorsa; geçmemiş demektir.
Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın…
“Nereden çıktın bu vakitte” dememeli,
Bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;
“Gözünün dilini” bilmeli;
Dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı…
Sen öylesine, o kadar bensin ki… Ah nasıl anlatsam, boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var sana olan sevdamın.
Çok sıkkın.. Bıkkın.. Gergin.. Üzgün.. Yorgun.. Olsak da hala yaşıyoruz, çok şükür.
“Mutsuz olalım, ne var? Ben seninle mutsuzluğa da varım.”
İnsanlar sevilir, eşyalar ise kullanılırdı. Gün geldi eşyalar sevilir, insanlar kullanılır oldu.
Rüyanda görüyorsan onu, özlemişsindir. Rüyanda görmek için yatıyorsan, sevmişsin demektir.
Beklemek kavuşmaktan güzel.
Aşk 'sabır'dır belki, ama asla 'tahammül' değil...
Nesnelerle olduğu gibi insanlarla da "işlevsellikleri" ölçüsünde ilişki kuran bir kuşak yetişiyor. Bozulunca değiştiriyoruz artık.
Deniz, o gün denize kavuşmuştu.