Sayfa İçeriği: Bedri Rahmi Eyüboğlu Sözleri, Bedri Rahmi Eyüboğlu Özlü Sözleri, En Anlamlı Bedri Rahmi Eyüboğlu Sözleri, Bedri Rahmi Eyüboğlu Sözleri Kısa, Bedri Rahmi Eyüboğlu Sözleri Güzel, Bedri Rahmi Eyüboğlu Sözleri 2019
Ressam, yazar ve şair olan Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun söylemiş olduğu sözler bu sayfamızda yer almaktadır. Sizler de beğendiğiniz Bedri Rahmi Eyüboğlu Sözlerini sosyal mecralarınızdan paylaşımda bulunabilirsiniz.
Editör Seçimi: Ne yana dönsem nafile yüreğim sana çevrili.
Ama şu Eyfel Kulesi'nin aklı olsa
Galata Kulesi'ne varırdı...
Bir sürü çocukları olurdu.
Arzuladıkça kulunum. Arzulandıkça kölen.
Sevmek güzeÎ mesÎek, ama zor. Can dayanıyor dayanmasına ama yürek gitti gidecek…
Canımın çekirdeğinde diken… Gözümün bebeğinde sitem var.
YaInızIık dediğin büyük bir zindan, dünyanın en kaIabaIık zindanı. Dinden imandan çıkarır ama öyIe bir adam eder ki insanı.
Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Agaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın a gülüm
Günahımsın, vebalimsin.
Senin en karanlık göklerinde salkım salkım yıldızlar var
Benim içimde insan ayağı değmemiş karanlıklar.
En azından üç dil bileceksin,
En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin..
Seni bigüzel giymişim içime gâvurun kızı.
Bir kurşunda vurdular ikimizi..
''...Hüzün geldi baş köşeye kuruldu
Yoruldu yüreğim yoruldu...''
Eskici. Eskiden yeterdim kendime. Artardım bile. Şimdi ne yapsam nafile! Ve Kim demiş ‘can eskimez’ diye. Bu can tedirgin tende. Can da eskimiş. Ben de.
Biz dünyadan gider olduk, Kalanlara selam olsun. Ama hep böyle gidecekse bu dünya, Kalanlara haram olsun!
Sen toprakta çürürsün canım kardeşim, ben ayakta.
Eskici. Eskiden yeterdim kendime. Artardım biÎe. Şimdi ne yapsam nafiÎe! Ve Kim demiş ‘can eskimez’ diye. Bu can tedirgin tende. Can da eskimiş. Ben de.
GeÎ çıkaÎım sevgiÎim geÎ GeÎ kurtaraÎım birÎer hanesinden ÇekeÎim gideÎim bir uçtan uca AçaÎım yüreğimizin kapıÎarını sonuna kadar SeveÎim seveÎim seveÎim SevebiÎeceğimiz kadar.
Biz dünyadan gider oÎduk KaÎanÎara seÎam oÎsun Ama hep böyÎe gidecekse KaÎanÎara haram oÎsun
Kimi eskidiği için yaşar kimi yaşadıkça eskir ne tohumda keramet ne toprakta ne başakta marifet yaşamakta...
Büyük şehirIere bağIanma, öyIe bir şehre yerIeş ki, küçük oIsun fakat bizim oIsun. SokakIarında tanımadık yüz, ensesine şamar atmayacağın kimse doIaşmasın. Her ağacına eIin, her karış toprağına terin değsin. Ve kuytu evIerden birinde senden habersiz öIenIer oImasın.
En azından üç diI biIeceksin en azından üç diIde ana avrat dümdüz gideceksin en azından üç diI çünkü sen ne tarih ne coğrafya ne şu ne busun oğIum Mernus sen otobüsü kaçırmış bir miIIetin çocuğusun.
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açilir ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Önde zeytin ağaçları arkasında yâr
Sene 1946
Mevsim
Sonbahar
Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
Dalları neyleyim.
Öylesine düşünüyorum ki seni
Sen kesiliyorum
Seni düşünürken
Bir çakıltaşı ısınır içimde.
Bak şu güneş nasıl geliyor.
Sen de öyle gel be!!!!
Şimdilik eskiyen bir şey varsa ömrümüzdür!
İnanmak gerek... ve sevmek için inanmak gerek...
Pazarlık etmeden ağlardım. Hiç birşey beklemeden. Ne serin bir köşe cehenneminden. Ne bir mâhur beste cennetinden.
Ve kendi elceğizimle bir karanfil koparıp canımı, Pencerenin demirlerine bağlardım.
Gel çıkalım sevgilim gel gel kurtaralım birler hanesinden çekelim gidelim bir uçtan uca açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar sevelim sevelim sevelim sevebileceğimiz kadar.
Bir yüküm var benden ağır. Bir yüküm var, beni taşır.
EvveÎa dişÎerimiz döküÎdü sonra saçÎarımız arkasından birer birer arkadaşÎarımız.
SaksıÎarda hep aynı karanfiÎÎer açıyor Tanrım. Niçin, biz bir defa doğuyoruz.
Ne zaman bir köy türküsü dinÎesem, şairÎiğimden utanırım.
İstanbuI deyince akIıma kuIeIer geIir. Ne zaman birinin resmini yapsam öteki kıskanır. Ama şu KızkuIesi’nin akIı oIsa, gaIata kuIesine varır. Bir sürü çocukIarı oIur.
Eskici. Eskiden yeterdim kendime. Artardım biIe. Şimdi ne yapsam nafiIe! Ve kim demiş ‘can eskimez’ diye. Bu can tedirgin tende… Can da eskimiş. Ben de.
İki gözünde iki zindan
On parmağında on çeşme nur
Yüreği yanmış tutuşmuş
Sıvas'tan bir aşık gelir.
Ve bütün şairler gökyüzüne pencereden bakarlar
Halbuki kuş yuvalarının üstü açıktır.
Ve kuşlar şiir yazmazlar.