Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

Alparslan Türkeş Sözleri

Sayfa İçeriği: Alparslan Türkeş Sözleri, Özlü Alparslan Türkeş Sözleri, Anlamlı Alparslan Türkeş Sözleri, Alparslan Türkeş Sözleri 2019, MHP Alparslan Türkeş Sözleri

1997 yılında aramızdan ayrılan Reis Alparslan Türkeş'i saygı ve sevgi ile yâd ediyoruz. Bu yazımızdan, aynı zamanda Milliyetçi Hareket Partisi kurucusu olan Alparslan Türkeş sözlerini bulabilirsiniz.

Alparslan Türkeş Sözleri

Editör Seçimi: Tanrı dağı kadar Türk, Hira dağı kadar Müslümanız. (Alparslan Türkeş)


Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.


Türkçüler Günü olan 3 Mayıs (1944) büsbütün ayrı bir düşüncenin sonucudur. İç düşman olan, kılık değiştirerek milletin içine giren ve hükümetin gafletinden yararlanan komünizme karşı Türkçü gençlerin bir uyarma yürüyüşüdür.


EmirIere mutIak itaat Iazımdır. LaubaIi, gevşek, disipIinsiz, metotsuz kimseIerIe dâvamız yürümez. Her şeyde örnek oImak Iazımdır. 


Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.


Hürriyetin tek garantisi mülkiyettir.


Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz…


Millî kalkınmamızı gerçekleştirmek, her Türk ferdini hür yapabilmek için Türk Milletini yeniden kurmak zorundayız. Vatandaşlarımız arasında parti, mezhep, ırk ve bölge farkı gözetmeksizin karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bağlar dokuyacağız.


Başarı için muntazam plânlı çalışma yapmak lâzımdır. Son nefesimizi verinceye kadar çalışacağız.


Milletler yabancı kuvvetlerin orduları ve diğer maddi güçleri tarafından yok edilmeden önce, manevi ve fikir güçleri tarafından esaret atına alınırlar. Böyle bir toplumun esir ve yok olması kesin hale gelir.


Davalarımızın çözümü kendimize dönmek, sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür.


Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş.


İnsanIar; yoksuIIuğa, açIığa, susuzIuğa tahammüI ederIer. Fakat adaIetsizIiğe, hor görüImeye, aşağıIanmaya asIa müsaade, müsamaha etmezIer.
 


İdeaIIer yıIdızIar gibidir. OnIara beIki uIaşamazsınız ama bakarak yönünüzü tayin edebiIirsiniz.

 

Ne mozaiği uIan! Mermer, mermer!


Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş.


Türk aydınları için Batı’nın sığınması olmak bir ideal olarak benimsenmiştir. Milletimiz için bundan korkunç felaket düşünülemez.


TÜRKLÜK bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur.


Türk Töresinin bir şartı da yüksek vazife duygusudur. Vazifeyi her ne pahasına olursa olsun yapmaktır. Diğer bir şart, toplum uğrunda her çeşit fedakârlığı yapmaktır. Millete hizmet yolunda şahsi menfaatlerden, şahsi zevklerden feragattir. Vazgeçmektir. Kişiler kendilerini millet için feda ederler. Türk Milleti’nin büyüklüğü böyle yükselecektir. Onu sizler yaşatacak, sizler yükselteceksiniz. Türk Töresinin en önemli bir gereği de sır saklamaktır. Sır saklamak…


Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır.


Ahlakçılık anlayışımız Türk ahlaki ve Müslümanlık inancından meydana gelmiştir.


Hepiniz birer Türk Bayrağı’sınız. Bayrağı lekelemeyin kirletmeyin yere düşürmeyin.


Türk birliği de sistemli çalışmak, fırsat kollamak ve her şeyden önce Türkiye’ yi korumak ve yükseltmeye çalışmak suretiyle bir gün elbet hakikat olacaktır.


Başarı için muntazam plânlı çalışma yapmak lâzımdır. Son nefesimizi verinceye kadar çalışacağız.


Alınan görevleri yapmak ve yapıldığını takip etmek lâzımdır. Millet hayatında başarı devamlılığa bağlıdır.


Kendinizi küçük görmeyiniz. Sizler büyük kuvvetsiniz. Vazifenizi hiçbir zaman unutmayınız. Kuvvet birliktir. Dâvamızın geleceği birliktedir. Birlik, beraberlik içinde olmaktır.


Komünist sistemlerde halkın esaret altında oluşunun sebebi bir mülk sahibi olamamasıdır. 
Hürriyetin tek garantisi mülkiyettir.


Türk töresi, Türk ülküsünün ayrılmaz parçasıdır.


Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.


Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz...


Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dâva başarıya ulaşamaz.


ÜIkücüIer, insanIık âIemi içinde ne uşak oImayı, ne de başkaIarını uşak oIarak kuIIanmayı kabuI etmeyen, şerefIi bir bayrağın taşıyıcısıdır.
 


EmirIere mutIak itaat Iazımdır. LaubaIi, gevşek, disipIinsiz, metotsuz kimseIerIe dâvamız yürümez. Her şeyde örnek oImak Iazımdır.


Ahlâkçılık anlayışımız, Türk Ahlâkı ve Müslümanlık inancından meydana gelmiştir.


İslâmiyeti ele alıp Türklüğü inkâr etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir.


İnsanlık âleminin en şerefli bir ailesi Türk Milletidir. Dokuz Işık demek, Türk Ülküsü demektir.


Bölünme kabul etmez kutsal bir bütün halinde büyük Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz.


İdealler yıldızlar gibidir. Onlara belki ulaşamazsınız ama bakarak yönünüzü tayin edebilirsiniz.


Komünist sistemlerde halkın esaret altında oluşunun sebebi bir mülk sahibi olamamasıdır.


İslamiyet’i ele alıp Türklüğü inkâr etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir.


Ülküsüz insan çamurdan farkı olmayan bir varlıktır.


Dış Türkleri kurtarmak istemek bazılarının savunduğu gibi emperyalizm değildir. Emperyalizm, yabancı devletleri işgâl etmektir. Dış Türklerin kurtuluşunu, hür olmalarını istemek bizim meşru hakkımızdır. Ve bu hak, Birleşmiş Milletler Teşkilâtı tarafından korunmaktadır.


Bugünkü Türkiye sınırı dışındaki Türkleri ne yapacağız? Bu zamana kadar milleti idâre eden kişilerimiz dış Türklerle ilgilenmeyi hep zararlı bulmuşlardır. Bu yanlış bir görüştür. Dünyanın neresinde Türk varsa, Türk milliyetçilerinin ilgileri içindedir.


İnsanlar; yoksulluğa, açlığa, susuzluğa tahammül ederler. Fakat adaletsizliğe, hor görülmeye, aşağılanmaya ASLA müsaade, müsamaha etmezler.


Davalarımızın çözümü kendimize dönmek, sarsılmaz bir birlik halinde el ele vermek ve geceli gündüzlü çalışmaya girişmekle mümkündür.


Komünist sistemlerde halkın esaret altında oluşunun sebebi bir mülk sahibi olamamasıdır.


Bizim savunduğumuz Dokuz Işık'çı sistemin hedefi Türk Milletinin her ferdini mülk sahibi yapmaktır.


Türklük bedenimiz, İsIamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset oIur.


ÜIkücüIer, insanIık âIemi içinde ne uşak oImayı, ne de başkaIarını uşak oIarak kuIIanmayı kabuI etmeyen, şerefIi bir bayrağın taşıyıcısıdır.


Biz Türk birliği ülküsünü yine şanlı bir bayrak gibi göklere yükselterek taşıyoruz. Bu ülkü her zamandan ziyade, bugün Türk milleti tarafından daha önemle anlaşılmaktadır. Moskoflarla çarpışmamız kaçınılmaz bir kaderdir. Onların doymak bilmez hırsları, kendi başlarını yiyecektir. Girişeceğimiz savaşta onları mutlaka yeneceğiz. Çünkü biz hakkı ve insanlığı müdafaa edeceğiz. Çünkü biz Türklüğün ezeli ve ebedi hakları için dövüşeceğiz. Çünkü biz “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” parolası ile çarpışacağız.


Ülkücülüğümüz; Türk milletini en kısa yoldan en kısa zamanda modern uygarlığın en üst seviyesine çıkarmak; mutlu, müreffeh hale getirmek; bağımsız, özgür, kendi haklarına sahip bir hayata kavuşturmaktır.


Bir fikre bir ideolojiye kendisinden daha üstün bir fikirle karşı çıkılır. Karşı fikir kaba kuvvetle ezilemez.


Türk aydınları için Batı’nın sığınması olmak bir ideal olarak benimsenmiştir. Milletimiz için bundan korkunç felaket düşünülemez.


Türkçülüğün ve Türk Birliği Ülküsünün, bir cürüm olarak kabul edilmesinden ve bu yolda büyük propagandalara girişilmesinden sonra, Türkiye’ de Türk olmak ve Türkçülükten bahsetmek bile korkulacak hal olmuştu. Tanrı’ ya şükürler olsun ki, 14 Mayıs 1950′ de Türk Milleti’ nin vermiş olduğu şanlı bir kararlı, meş’ um tek parti zihniyeti yıkılmış ve Türkçülüğün ufku yeniden aydınlanmıştır.


Gençliğimizi büyük bir savaş beklemektedir. Bozgunculuğa, tembelliğe, ahlaksızlığa, cehalete, yalancılığa karşı büyük bir savaş.


BöIünme kabuI etmez, kutsaI bir bütün haIinde Büyük Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz…


Zafer, asIa mahvoIdukIarını zannedenIer tarafından kazanıIamaz.


DaIından kopan yaprağın akıbetini rüzgâr tayin eder.


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz