Sayfa İçeriği: Ağır Güzel Sözler, Ağır Güzel Sözler Sevgiliye, Ağır Güzel Sözler 2020, Ağır Güzel Mesajlar, Ağır Güzel Laflar, Ağır Güzel Sözler Resimli, Ağır Güzel Sözler Kısa, Ağır Güzel Sözler Facebook
Okuduğunuz zaman üzerinizde etki bırakabilecek olan Ağır Güzel Sözlerini sizler için derledip hazır ettik. Sizler de bu sayfamızın altındaki Ağır Güzel Mesajları Twitter, İnstagram gibi hesaplarınızdan paylaşabilirsiniz.
Editörün Seçimi: Olmak istediğin kişi ol, başkalarının görmek istediği değil.
Hainlik yaparak gittin ya helallik için geri döneceksin!
Limanı da gemiyi de yaktık. Gelecek olan kalamayacağını bilerek gelsin.
Kapı yerine anlayış gösterirsen böyle olur.
Bazı insanlar da fotoğraf gibidir. Ne kadar büyütürsen, o kadar kalitesi düşer.
Çakallıkları midem kaldırmaz benim. Çünkü merttir benim yüreğim. Kahpelik bilmez, düşene asla vurmaz. Üç beş çakal bakıp da iyi niyetime, kendisini sanmasın kurnaz!
Doğru adımlar, yanlış insanlarla atılmaz.
Herkesin gecesi, kendi yarası kadar derindir.
Hayatım şaka gibi ama gerçek.
Ben içimdekilerin bana bu kadar ağır geldiğini daha önce hiç hissetmedim... - Bilal İşgören
Yasimin Yetmedigi Yerde yasantim yeter..
Hainlik yaparak gittin ya, helallik almak için geri döneceksin!
Çocuk yok karşında anlatma masal, kurbağa bekleme olursun sanal, bizim sevgimiz her zaman real, delikanlı gibi seviyoruz ağır abileri izliyoruz.
Benim gözüm karadır sevdiğime değer veririm değer verdiğimi severim, sen benim değerimi bilmedin şimdi sokak köşelerinde değer ara kendine değersiz insan!
Bende sana verilecek günah bile kalmadı haberin olsun.
Kapattık kardeşim. Artık sevmiyoruz
Geldiğim yerlere planlarla gelmedim. Vura vura, kıra kıra, yıka yıka, yıkıla yıkıla geldim. Ama tek bir gün bile yarın ne olacak demedim.
Gelecekten bahsedenlerin gidişine hastayım.
Acı çekiyordum senden sonra, fakat unuttuğun bir şey vardı. Çektiğim her acı beni değil, içimdeki seni öldürüyordu.
Varlığımın kıymeti bilinmeyen yeri yokluğumla terbiye ederim. Sıkıntı yok!
Gözümde küçüklen insanlarla büyük hesap kurmam ben.
İstersem çare bulurdum, bahane değil.
Herkes hamurunun gereğini yapar! Sen de yakışanı yaptın haklısın.
Çok konuşarak bir şey olsaydı, ormanın kralı aslan değil papağan olurdu!
Fazla üsteledik bazı şeyler için. Çok fazla kıymet verdik. Çok önemsedi insanlar kendini. Orda yanlış yaptık.
İnsanlara bir iyiliği düzenli olarak yapınca onu senin görevin sanıyorlar! Muazzam bir nankörlük çeşidi!
Kim nasıl isterse öyle yaşamalı hayatta. Ne istediğinden eksik ne de istediğinden fazla. Hep ayarında olmalı bazı şeyler. Ne bir sevgili eksik ne bir sevgili fazla…
Kapattık kardeşim. Artık sevmiyoruz!
Bugün de bitti gram akıllandık mı hayır!
Gelecekten bahsedenlerin gidişine hastayım.
Senin karakterin oturmamış, biraz çömelmiş.
Kimseyi küçük görme noktada küçüktür ama cümleyi bitirir!
Hayata baktığın pencereden düşmen dileğiyle hoşça kal!
Bazılarına verilecek en büyük değer, isimlerinin baş harflerini büyük yazmak olur. Gerisine kesinlikle inanın değmezler!
Gururlanma insanoğlu kimseyi küçük görme… Nokta da küçüktür ama cümlenin sonunu getirir.
Herkesin menfaatine geldiğin kadar iyisin bu sahte hayatta.
Kafana göre dön dünya, ne senin gibi fırıldaklar ne de senin gibi yuvarlaklar umurumda!
Bazen elinin tersiyle bir kenara ittiklerini, sonra elinin içiyle diz çöküp dilersin.
Atarınızda, giderinizde sizde kalsın. Biz mi? İcraata devam…
Tüm asaleti ile, gök yüzünde süzülen bir kartalız biz. Bizim göklerden gördüklerimiz, elbette ki yerdeki karıncalara, tavuklara, yılan ve farelere, birer hayal gibi gelecektir.
İnsanoğlu nankördür. Ama kimse merak etmesin! Varlığımda kıymet bilmeyene, yokluğumu çok fena hissettiririm.
Yolda yürümesini bilmeyenler, bize yol vermiş. Anlaşılan, varlığımız birilerine bayağı dertmiş.
Atarı icraatından çok olan zavallılar. Haydi toplanın, sizi lunaparka götüreyim.
Arsızlarla, yolsuzlarla ve çakallarla işimiz olmaz. Kartalın kargalarla uçtuğu, hiçbir zaman görülmemiştir.
Ufak tefek sözler geliyor kulağıma. Her sözü kafaya takmam ama, belki lazım olur. Bu da dursun burada. Ayağımı kaydırmak isteyenler varmış. Bilsinler ki benim ayağım kayar. Ama iyi bilin ki, sizin hayatınız kayar.
Otomatik kapılar gibi, her gördüğüne açılıyorsun.
Seninle her yere gelirim dediysem o kadar da değil. İhmale, ihanete, şerefsizliğe, kahpeliğe gelemem.
Eğer iki yüzlü olacaksan en azından birini sevimli yap!
Herkes en büyük kaybını yazsın deseler, ben seni yazarım sende şerefini.
Patates bile bazı insanlardan daha onurlu, hiç olmassa kızarmayı biliyor.
İyi insanlar daima kaybederler, çünkü adil dövüşürler.
Bizim için her zaman siyah ve beyaz vardır arası gri yoktur.
Kalemimi kırmış olabilirsiniz ama mürekkebimde boğulacaksınız.
Karanlık gecelerde çıkar ismimiz aleme ağır abidir adımız bilir alem bizi.
Ölmek için dost bulma! Senin için ölecek dost elbet bir gün olur yanında.
Sana duvar ördüysem, tuğlasını sen verdin.
Kaygılanma çocuk herkes ölür. Kimi toprağa, kimi yüreğe gömülür.
Çok özledim ama uzak durmak zorundayım. Bu acıyı bilemezsin.
Hiçbir beklentim yok hayattan. Dost vefayı, yâr sevdayı bilsin yeter.
Neyi çok istediysek, olmamaya yemin etmiş sanki.
Bizim dostluğumuz ağırdır. Yüreği kahpe olan namertler taşıyamaz!
Pişmeden kokmuş asalet, patlamış balona benzer; piştim der, ben der, benden başkası yok der. Şişer, şişer balona döner. Suat Bezeng
Uykusuz geçen gecelerin, bedele dahil olduğu bilinmeli. Suat Bezeng
Dostlarımızın az düşmanlarımızın çok olması, çok dost edindiğimiz gerçeğidir. Çok dost edinen, çokta düşman sahibi olur Suat Bezeng
Bizim sabrımız; sizin nefsinizi delik deşik eder. Ayık olun. Suat Bezeng
Onu tekrar sevmem için bir sürü neden vardı ama bu kez ben yoktum.
Millette ego büyüdükçe, beyin küçülüyor.
Çok paran varsa herkes seni tanır. Paran yoksa sen insanları tanırsın.
Koyduysa sana yokluğum, işte o zaman mutluyum.
Reçetene ‘yol’ yazıyorum, istediğin kadar alabilirsin!
Rakıyı gören suyu, kadını gören yatağı düşünür olmuş. Oysa ne içmesini bilen var, ne de sevmesini.
Sevdiğini delice seven kişi pervane gibi özler ateşi. Sevip de yanmaktan korkanın bütün işi masal anlatmaktır.
Bana yüreğimdesin deme sevgilim. Bana kalabalık yerlerde sıkıntı basıyor.
Zannetmeyin ki suskunluğum korktuğumdan. Fırtınadan öncesi de hep böyle durgundur.
Kişiliğinde şeref yoksa eğer, ne kadar başın dik yürürsen yürü, gökyüzü dahi yüzüne tükürür.
En büyük yalanlardan daha büyüktü belki de dışarıya gösterdiğim masum yüzüm, masum tenim. Ben sandığın kadar masum değilim sevgilim. Beş adam öldü bu tende. Her birinin eli dokundu ayrı ayrı yüzüme, her biri ayrı kokladı boynumu, göğsümü. Her biri tek tek attı bu kalbin içinde. Ben beş adam büyüttüm senden ayrı bu tende.
Göğsüne başımı gömüp saklanmak istediğim bir adam var. O kadar çok saklanmak istiyorum ki ben o göğsün içinde bir daha dünya benim yüzümü görmesin. Öyle bir saklanayım ki o delikte, bir daha insanlar beni tanımasın. Ben öyle yok olayım ki o göğüste; hiçbir insan evladı beni insandan saymasın. Kaybolayım ve boşluğa karışayım. O göğüs benim mezarım, beni saran o kollar toprağım olsun.
Günler önce yaşadığım tatlı heyecan yerini karanlık geceye bırakırken anladım; ellerinin ne kadar kirli olduğunu hava kararınca anlatmaya başlayacaksın.
Kısa mesajda bile 160 tane karakter var ama sende 1 tane bile yok!
Ayrılık kolaysa senin için el sallamakta zor değil benim için!
Canın yana yana öğrenirsin zamanla kime ne kadar değer vermen gerektiğini.
Oralarda benden yok bir düşünsen anlarsın. Buralarda senden çok var görsen şaşarsın.
Kusura bakma canım tek kişilik benim yanım. Sen yüreğindeki kalabalıkla benim yanına sığamazsın!
Dikkatli ol canım, sana verdiğim değeri bil! Bir gün sigarayı kül tablasına bıraktığım gibi bırakırım seni; Öyle için için yanıp kül gibi kalırsın.
Dünyanın ne kadar boş olduğunu, ‘seni dünyalar kadar seviyorum’ deyip de arkasına bile bakmadan gidenler öğretti!
Şu pislik dünyada hayattayken temiz kalabilseydik: ölürken bizi yıkamazlardı herhalde.
Senin için ayrılık kolaysa, benim için de el sallamak zor değil!
Ben sana kalbimi seni deliler gibi sevdiğim için verdim. …ün kalksın diye değil!
Beyaz sayfayı yanlışla kirletmemek için, yazarken ellerim titreyebilir. Ancak hayatımdaki yanlış insanları silerken, bir dakika bile fazla gelir.
Çok değerlilerim oldu benim şu hayatta. Çokta karakterden şereften yoksun, insan (!) tanıdım. Öyle karakter yoksunu idiler ki küfretsem, -Ya sen ne kadar güzel küfürler biliyorsun- diyecekler .
Sadece cebinde olanla karakter adam olduğunu düşünenlere sözüm; ruhsuz heykellerde parayla yapılıyor.
Hayatımdan çıktıklarında kendisine dünyamın merkezi muamelesi yapanlar yok mu? Gerçekten çok acıyorum. Öyle asilmişim ki, size göre dünyamın merkezlerini hayatımdan çıkarıyorum.
Nedendir bir türlü anlamadım. Kimilerini adam yerine koyduğumda, yerlerini yadırgıyorlar.
Eskiden sağım solum önüm arkam sobe derdik, şimdi sağım solum önüm arkam sahtekar diyoruz.
Kendini beğenmiş insanları severim. Hiç kimsenin beğenmediği bir şeyi beğenmek ayrıcalıktır.
Gönlüme gömdüğümle asla konuşmam; Dirisi anlamamışsa beni, ölüsüyle uğraşmam!
Hayat böyle işte; yufka yüreğini herkese açarsan, bir gün sana kol böreği olarak geri döner.
Yüreğimi korkak alıştırmadım ben, kaybettiklerim dağıttığım servetimdir.
Tilkiyi canından eden parlak postudur. İnsanı canından eden kahpe dostudur.
Biz popüler değiliz adamız, bizim durumlarımız değil adamlığımız beğenilir.
Öyle değil işte canım kardeşim, düşman kör nişancıdır da, dost bilir nereden vuracağını.
Serseriler ağlamaz ağlarsa kimse susturamaz sunu bil ki sosyete kızı herkes serseri olamaz.
Kimseyi ezmedim ezeni ezdim dostuma kardeşime yanlışa düşüpte kendimi madara etmedim.
Güneş yüzlüm benim senin için karanlıklardan çıkıp taktım belime silahımı ağır abi olmanın yoktur hesabı.
Kurşun kadar hızlı yaşarım hayatı boş kovan gibi düşmam doludur barutum geceleri alırım arabamı giderim belanın olduğu yere.
Hiç kimse de sormaz; Gülüşünün altında kaç tane acı var!
Yarından bir şeyler beklemekle geçiyor ömrümüz.