Güzel Sözler
Mobil uygulaması yayında
Ücretsiz

Şems Tebrizi Aşk Sözleri

Sayfa İçeriği: Şems Tebrizi Aşk Sözleri, Şems Tebrizi Aşk Sözleri 2019, Şems Tebrizi Aşk Sözleri Kısa, Şems Tebrizi Aşk Sözleri Özlü, Şems Tebrizi Aşk Mesajları, Şems Tebrizi Aşk Sözleri Uzun, Şems Tebrizi Güzel Aşk Sözleri 

Şems Tebrizi Aşk Sözleri bu sayfamızda yer almaktadır. Birbirinden harika olan ve görüp görebileceğiniz en güzel Şems Tebrizi Aşk Mesajlarını derledik sizler için. Beğendiğiniz sözleri sosyal medya hesaplarınızdan paylaşmayı unutmayın.

Şems Tebrizi Aşk Sözleri


Editör Seçimi: Nöropi sayısını en erken arttırıp, en erken azaltan bölge işitme merkezidir, duyma o yüzden insan için herşeydir.



“Her şeyi senin için var ettim diyen rabb’e, her şeyi senin için terk ettim” diyebilmektir aşk. Şemsi Tebrizi


Arza hacet yok, halim sana ayandır. Dile gerek yok, sessizliğim sana beyandır. Söze lüzum yok, susuşum sana kelamdır. Kelama ihtiyaç yok, aşk sana figandır.


Sevmeyene karınca yük, sevene filler karınca. Dağı bile taşır insan aşık olup, inanınca.


Gamzelendi gönül yine devası ah’tır. Gönlü mahzun olanın dostu Allah’tır.


''Aradığın şey o kitaplarda değil. Aradığın şeyi okuyarak bulamazsın. Sende eksik olan şeyi gözlerinle tamamlayamazsın. Aradığın şeyi yüreğinle bulacaksın. Dünyada ki tüm kitaplar, tüm hesaplar, akıl oyunları sayfalarca laflar sevginin yerini tutmaz. Okuyarak öğreneceksin ama severek anlayacaksın.''


"Bir an bekle, arkana dön ve unuttuklarını anımsa
Kaybettiysen ara, kırdıysan af dile, kırıldıysan affet
Çünkü hayat çok kısa."


Ahireti terk edip, dünyaya talib olup, muhabbet edenlere, mal kazanıp zengin olmaktan başka çare yoktur.


Otunu, suyunu bilmediğin gönüllerde koyun gütme! Yoksa ‘kaçıracağın keçilere’ çobanlık yapamazsın…


Hersey insan oğluna feda iken, insanoğlu kendine cefa olmuştur.


Sen nasıl bir pınarsın Mevlana’m, içtikçe daha çok susadığım.


Ya kor yürekli olmalı insan, ya da kor barındıracak yürekli.


Yaşarken anlayamadıkları değerleri, öldükten sonra anlamanın kimseye faydası yok. Sevdiğinizi dirileştirmenin yolu, hayatın tazeliğinde itiraf ve ifade etmektir.


Allah senin kapından aşk sarayına bir insan alacaksa, o insana sen nasıl ben seni sevmiyorum dersin?


Şeytanda insandaki özelliklerin birisi hariç hepsi vardır. Şeytanda eksik olan tek nimet aşk… Şeytanın insanı çekememesi aşksızlığındandır.


Sende o var bu var, falan dedi var, falan anlattı var, peki sende senden ne var Mevlana?


Söylediklerimin hepsinden vazgeçtim, pişman oldum. Çünkü ne sözde mana, ne de mana da söz kaldı.


Aşık odur ki, Allah’tan aldığı aşk emanetini Allah’a verir. Aşk mezhebinde her şey yüce Aşk’a kurbandır.


Ey aşk! Seni senelerce yaban ellerde, hoyrat dillerde aradım. Oysa bendeymişsin bilememişim. Oyalanmışım. Kalakalmışım.


Anladım ki: İnsanlar;
Susanı korkak.
Görmezden geleni aptal.
Affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar.
Oysa ki; biz istediğimiz kadar hayatımızdalar.
Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar!


Ey sevgili!
Bir geceliğine değiş tokuş etseydik yüreğimizi,
Taşıyabilir miydin acaba bendeki seni...


Sen ol da; ister 'yar' ol, ister 'yara'. Lütfun da başım üstüne, kahrın da...


Allahü tealânın talibi olan kimselere, o’na kavuşmak arzusu içinde olanlara, mihnet, meşakkat, dert ve belâlara katlanmaktan başka çare yoktur


İlmi taleb edenlere, yani Alim olmak isteyenlere, herkesin gözünde hakir olmak ve yalnız, kimsesiz, garip kalmaktan başka çare yoktur. Çünkü, kim ilim öğrenmek arzusunda olursa, onun üzüntüsü çok olur, onu rencide ederler.


Huzura kavuşması için her türlü derde, belaya sabretmesi lazımdır. Her kim kendini üstün görürse, onun sonu zillete düşmektir. Hesapsız sonunu düşünmeden malını sarfedenler, fakir olurlar. Her kim fakirliğe sabreder, kanaatkâr olursa, sonunda zenginliğe ulaşır.


Sana affedilemeyecek kadar büyük hata yapan birine, akıl sınırlarının bittiği yerden başlayacak ceza vermek istiyorsan; bütün samimiyetinle affet. Hissedilen her şeyi arşivleyen kader, kendisiyle en iyi biçimde ilgilenecektir.


Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın, ya siyahı, ya beyazı seçeceksin.


Hayata tepeden bakarsan insanların sadece tepesini görürsün. Hayata daima insanlarla aynı mesafeden bak. O zaman insanların hem yüzünü, hem kalbini görürsün.


Bir An Bekle, Arkana Dön Ve Unuttuklarını Anımsa.
Kaybettiysen Ara, Kırdıysan Af Dile, Kırıldıysan Affet;
Çünkü Hayat Çok Kısa…


Bir koyar, bir alır insan. Bilmeden kendi hesabını dürer. Hiçbir konuda emin olma. Kendini ayrıcalıklı sayma. Konumuna ya da mevkine, ismine veya şöhretine güvenme..


Hayatta Her Şey Olabilirsin; Fakat Mühim Olan Hayatın İçinde “İnsan” Olabilmektir.


Hüzün ki en çok yakışandır aşıklara. Yandık, yakıldık; ama hüzünden yana asla yakınmadık. Ne de olsa biz mahzun bir Peygamberin ümmeti değil miyiz? Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de.


Kalp midir insana sev diyen yoksa yalnızlık mıdır körükleyen? Sahi nedir sevmek; bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?


Şeytanda insandaki özelliklerin birisi hariç hepsi vardır. Şeytanda eksik olan tek nimet aşk… Şeytanın insanı çekememesi aşksızlığındandır.


Alimken, arif oldun, peki aşık olmaya namzet misin? Şemsi Tebrizi


Allah sadece kalbi verir. İçini sen doldurursun ! Şemsi Tebrizi


Altın olsam; değerimi herkes bilir. Ben basit bir demir olayım… Değerimi sadece anlayan bilsin! Şemsi Tebrizi


Anladım ki, insanlar susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysa ki; biz istediğimiz kadar, onlar hayatımızdalar, göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlardır! Şemsi Tebrizi


Aranızdaki bütün perdeleri tek tek kaldır ki, tanrı’ya saf bir aşkla bağlanabilesin. Kuralların olsun ama kurallarını başkalarını dışlamak yahut yargılamak için kullanma. Bilhassa putlardan uzak dur dost. Ve sakın kendi doğrularını putlaştırma! İnancın büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama. Şemsi Tebrizi


Aşık olmakla sevmek arasındaki farkı sormuşlar. Cevaplamış Şems: senin baktığına herkes bakar; ama senin onda görebildiğini herkes göremez. Herkes aşık olabilir; ama hiçkimse senin gibi sevemez. Tek fark sensin. Seni özel kılan sevdiğin değil, sevgin… Şemsi Tebrizi


Başkalarına baktığın gözle, leylâ’yı nasıl görebilirsin? Onu göz yaşlarınla tertemiz yıkamadıkça! Şemsi Tebrizi


Sanmayasın ki; aşk akıl işidir. Gül ki her gönlün mürşididir. Kimini kokusuyla şad eder. Kimini de dikeniyle irşad eder.


Ya tam açacaksın yüreğini, ya da hiç yeltenmeyeceksin! Grisi yoktur aşkın, ya siyahı, ya beyazı seçeceksin


Mum gibi erimiyorsa insan, yanıyorum dememeli. Yanmaktan korkuyorsa kişi, aşk kapısından girmemeli.


Ayağında diken yarası olmayan, sinesine gül kokusu süremez.


Ey aşk! Sen öyle bir kişisin ki, dünya tokları, senin vuslatının açlarıdır.


Ey Celalettin talipsen yüreğime, yalnızlığını adayacaksın bana.


Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder.


Sen nasıl bir pınarsın Mevlana’m, içtikçe daha çok susadığım.


Kalp ruha der ki: ben severim, âşık olurum; ama acısını nedense hep sen çekersin. Ruh da cevap verir: Sen yeter ki sev.


Ey İnsan Kafdağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma; her şeyin bir hesabı var üzdüğün kadar üzülürsün.


Hak yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil… Kılavuzun daima yüreğin olsun, omzun üstündeki kafan değil. Nefsini bilenlerden ol; silenlerden değil…


Gıybet etme sakın, bil ki dedikodu denilen şey mıknatıs gibi kötü enerji çeker. Kimsenin aleyhine konuşma, uzaktan atıp tutma, insanları kem dille yargılama, bil ki yanılırsın.


Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı, Allah iki ağız bir kulak verirdi. Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek.


Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.


Ve bazen uzaklaşmak gerekir...Yakınlaşmak için.


Sözün kıymetini "lâl" olandan,
Ekmeğin kıymetini "aç" olandan,
Aşk'ın kıymetini "hiç" olandan öğren.


Olduğu kadar, olmadığı kader.


Dağı bile taşır, insan âşık olup inanınca.
Hayata tepeden bakarsan, insanların sadece tepesini görürsün. Hayata daima insanlarla aynı mesafeden bak, o zaman insanların hem yüzünü, hem kalbini görürsün. Mühim olan yükseklere çıkıp, hayata tepeden bakmak değildir, mühim olan ne kadar yükselsen de, her şeye eşit mesafeden bakabilmektir. Hayatta her şey olabilirsin, fakat mühim olan hayatın içinde “İnsan” olabilmektir.


Dürüstlük bir şehirdir, ben de o şehrin sultanıyım, Onda kendim yaşayayım, kendim öleyim, kendim korunayım…


Aradığın şey o kitaplarda değil, aradığın şeyi okuyarak bulamazsın. Sende eksik olan şeyi gözlerinle tamamlayamazsın. Aradığın şeyi dünya’da arayacaksın, aradığın şeyi yüreğinle bulacaksın. Dünya’da ki tüm kitaplar, tüm hesaplar, akıl oyunları, sayfalarca laflar, sevginin yerini tutmaz. Okuyarak öğreneceksin ama severek anlayacaksın.


Mühim olan yükseklere çıkıp hayata tepeden bakmak değildir; mühim olan ne kadar yükselsen de her şeye eşit mesafeden bakabilmektir.


Bazen uzaklaşmak gerekir, yakınlaşmak için… “Bazen hatırlamak gerekir, hatırlanmak için… “Bazen ağlamak gerekir, açılmak için… “Bazen anmak gerekir, anılmak için… “Bazen de susmak gerekir, duymak için…


Eğer susarsan konuşman daha aydınlık olur. Çünkü sükutta hem sessizliğin ışığı, hem de konuşmanın faydası gizlidir.


Bana göre aşık öyle olmalı ki, şöyle bir kalkınca, her tarafı ateşler sarsın; her tarafta kıyametler kopsun.


Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma…


Kapımıza değil; Kalbimize vuran buyursun!


Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?


Aşığın gözleri, sevgilisinden ayrıldığında da yaşla dolar, O’na kavuştuğunda da…


Kalp ruha der ki: ben severim, âşık olurum; ama acısını nedense hep sen çekersin. Ruh da cevap verir: Sen yeter ki sev.


Kır kalemin ucunu. Bundan sonraki yolculuğumuz aşk yolculuğudur. Aşkı kalem yazmaz ki kitaplarda bulasın.


Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.


Allah senin kapından aşk sarayına bir insan alacaksa, o insana sen nasıl “ben seni sevmiyorum” dersin?


Sen de Yorum Yap veya Sözünü Yaz